NACİ SAPAN

NACİ SAPAN

Seçimden sonra yeni bir dönem mi?

Seçimden sonra yeni bir dönem mi?

Seçime çok az bir zaman kala ‘Çözüm süreci’ ile ilgili KCK’den gelen açıklama ciddi tartışma konusu oldu. AK Partinin demokratikleşme hamlesinin muhatabı olmadığı yönünde kesin ve net ifadelerin ne anlama geldiği konusunda kafalar karışık olsa da, açıklamadan yeni bir silahlı dönemin olmayacağını anlayabiliyoruz.

KCK açıklamasının Türkiye demokrasi güçlerine hitap eden bir içerikle yansımış olmasını çok anlamlı bulduğumu söylemek istiyorum. Demokrasi güçlerine sunulan ‘Toplumsal mutabakatı’ içeren önerilerin tartışılması, bunun üzerinden yeni bir yol haritasının devreye sokulması halkların kardeşliğini önceleyen yeni bir perspektifin ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Sanıyorum seçim sonrasında, ortaya çıkacak sonuçlara göre refleksler harekete geçecek.

Alınacak oylar ve oranlar AK Parti iktidarının seçimden sonraki rolünün ne olacağı konusunda bize daha net analiz yapma imkânı verecektir. Ancak, KCK açıklamasından çıkardığımız sonuç, seçim sonrasında Türkiye’nin birinci derecede tartışma konusunun Kürt meselesi, çözüm süreci ve demokratikleşme olacağı kesin.

AK parti bu tartışmanın neresinde olur, şimdilik bunun için net bir şey söylemek mümkün olmamakla birlikte, HDP-BDP birlikteliği yüzde 10’un üzerinde bir oy oranına yansıdığı takdirde, yeni bir sürece adım atılacağını söylemek mümkün. Demokrasi güçlerinin KCK’nin toplumsal mutabakat niteliğindeki önerilerini tartışması seçim sonrası önemli bir ivme kazanacaktır.

Tabii bu noktada CHP’yi ve BDP-HDP’yi Türkiye demokrasi güçlerinin önemsemesi gerekecek. Kürtler, CHP’ye kızgın olabilir, ancak, son noktada sosyal demokrat anlayışla bütün sorunların çözülme ihtimalinin olduğunu gözden kaçırmamak gerekiyor.

30 Mart seçimlerinden sonra yeni bir dönemin başlayacağı yönünde sinyaller var. Bu sinyallerin kırmızıdan, sarıya, sonra da yeşile dönmesi için demokrasi güçlerinin sağlıklı bir yol haritasını devreye sokması kaçınılmaz gibi görünüyor.

KCK açıklamasını yol ayırımı olarak değerlendirmek mi gerekiyor?

Bence değil, dünyada da örneklerine tanık olduğumuz çözüm ve barış süreçleri deneyimleri, bunun böyle olduğunu ortaya koyuyor. Kesintiye uğradığı düşünülen süreçlerin bir süre sonra yeni argümanlar ve aktörlerle yeniden devam ettiğini biliyoruz. Türkiye’de de böyle olacağı da muhakkak. Muhataplığı bitirilen bir kesim var ise, çözüm için devreye girecek/ girmesi gereken muhatapları çok iyi belirlemek gerekiyor. 30 Mart yeniden bir başlangıç ve ardından ciddi bir çözüm süreci olabilir. Bu döneme hazırlıklı olmak, çözümü daha da yakınlaştırabilir.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
NACİ SAPAN Arşivi
SON YAZILAR