2018’de müzakere emaresi yok!

Yeni yılda Irak ve Türkiye Kürtlerinin durumu ne olacak? Bu soruyu bölgenin iki önemli ismine sorduk.

Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) Başkanı Mehmet Kaya, “Kürtler 2017’den ders çıkardı, 2018’de onarıma geçecek” açıklamasında bulunurken, Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun ise, “Kürtlerin kendi güvenlik güçlerini kurması ve ekonomilerini düzeltmesi önemlidir. 2018 yılında Kürtleri ciddi imtihanlar bekliyor” diye konuştu.

Yeni yılda “çok önemli gelişmelerin bizi beklediğini biliyoruz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni yıl mesajında da işaret ettiği gibi 2018 yılının dünya, Ortadoğu, Türkiye ve bölgede çok önemli gelişmelere sahne olacağı açık.

Suriye’nin geleceğindeki belirsizliğin aşılması için yürütülen diplomatik ataklar, Kudüs üzerinden alınan pozisyonlar ve İran’da patlak veren halk hareketi, Ortadoğu’da kaynatılan kazanın 2018 yılında daha da harlanacağını ve bölge haklarının çektiği sıkıntıların daha da artacağını gösterirken, 2018 yılının Kürtlere ne getireceği ise büyük merak konusu.

2017 geride kalırken, yeni yıl ise insanlık için daha da zorlu geçecek gibi gözüküyor. Dünyada ekonomik ve siyasal krizler derinleşirken, genel olarak Ortadoğu halkları için, özelde Kürt halkı için zorlu bir yıl bizleri bekliyor. Bir yandan OHAL, işsizlik, enflasyon, diğer yandan seçilmiş Milletvekilleri ile Belediye Bakanlarının tutuklu olduğu bir dönemde Kürtler 2017’de, siyaset üretme zemini bulamadı. Özellikle Türkiye ve Kuzey Irak’ta yaşayan Kürtler zor süreçlerden geçti. Peki, 2018 yılı Kürtler için nasıl geçecek? Bu kritik süreci bölgenin deneyimli iki ismine sorduk.

2017 travma yılıydı, 2018 onarım yılı olacak!

Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) Başkanı Mehmet Kaya, 2017 yılında Kürtlerin büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını belirterek, “Bu yıl Kürtlerin yüzyılı olacak anlamında bir beklenti vardı.  Ancak gerek Türkiye’de gerekse de Irak Kürdistan bölgesinde baktığımız zaman Kürtler büyük bir hayal kırıklığı yaşandı. Tabi bunların önemli nedenlerinden biri de Kürtlerin yanlış strateji uygulamaları. 2017 yalındaki bu yanlış uygulamalardan dolayı Kürtler arasında derin kırılmalar yaşandı. Yaşanılan derin kırılmaların 2018’de onarılabilme ihtimalini çok gerçekçi görmüyorum. Belki Kürtler için 2017’yi değerlendirilip, 2018’e toparlanmanın başlangıcını yapması gerekir. Kürtlerin yaşadığı ülkelerin kendi varlıklarının geleceği nokta da önemli. Ama hem Türkiye’de hem de Güney Kürdistan’da çok rahat bastırılmayacak çok ciddi Kürt oluşumu olduğunu da bilmek lazım. Bu çerçevede 2017 ‘de yaşanılan kırılmanın ve travmaların 2018’de onarımına ve yeniden inşasına başlanacak. Onun dışında büyük bir hareketlilik, değişim ve dönüşüm olmaz. Rojava ve Suriye Kürdistan bölgesinde de doğrusu Türkiye’deki ve Irak’taki Kürtlerden aldığı dersler ölçüsünde daha temkinli gideceği, 2018’i Suriyeli Kürtlerinin biraz daha dengeli ve risksiz götüreceğini tahmin ediyorum” dedi.

Kürtler pozisyon alacak

Ulusal Kongre öncesi Kürtlerin pozisyon alacağını ifade eden Kaya, “Kötü komşu mal sahibi yapar misaliyle 2017’de Kürtlerin ülkelerinde birbirinden bağımsız yaptıkları hatalar Kürtlere şöyle bir ders çıkardı. Kürtlerin kendi aralarındaki gerginlikler süreç içerisinde tüm Kürtlerin sorun yaşamasına neden oluyordu. Yaşadıkları sorunların en önemli özelliklerinden biri buydu. Bence Kürtler 2018’ de bu yaşadıklarını üstesinden gelmek ve toparlanma için önemli. Kürtlerin Ulusal Kongre öncesi gibi bir pozisyon alacaklar. Kürtler birlik olmadığı sürece Ortadoğu’da bir güç olmayacakları, Ortadoğu’da ve yaşadığı ülkelerde bir statü elde edemeyecekleri, yıllardır uygulanan ret ve inkârın daha da derinleşeceğinin farkındalar. Bunu da her yerde Türkiye’de, Irak’ta ve Suriye’de görüyorlar. Bunun önüne geçmek için Kürtlerin bir arada durması gerek. Bu bir arada olma pozisyon alma anlamında da olabilir, bir ulusal konferans öncesi çalışma da olabilir. 2018 bence bu tartışmalarla geçecek. Bunun içine Suriye Kürtler dahil olacak. Ama bence Kürtler 2018’i Kürtlerin birlikteliği üzerine geçecek” ifadelerini kullandı.

Ortadoğu ve bölge ile ilgili önemli tespitleri olan Diyarbakır Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun’da önemli açıklamalarda bulundu.

‘Demokratik siyasetin önünün açılmasına yönelik bir işaret ortada gözükmüyor’

Türkiye’deki mevcut durum nedeniyle Kürtler açısından bir değişiklik olmayacağını belirten Coşkun, “Şuandaki görüntü 2018’de çok ciddi bir değişiklik olacağına işaret etmiyor. Türkiye 2019’ da yapılacak seçimlere odaklanmış durumda. Burada şuan ki temayülleri sürdürmek önemlidir. Oldukça milliyetçi bir siyaset dili. Ekonomik yatırımlar, birtakım çalışmalar bölgede yapılabilir.  2018 yılında hendeklerden dolayı yıkılmış olan kentlerin imarı konusunda adımlar atılabilir. Hükümet muhtemelen bu konuda yoğun bir çalışma başlatacak. Ancak demokratik siyasetin önünün açılmasına yönelik bir işaret ortada gözükmüyor. Biliyorsunuz HDP’nin eş başkanı ve birçok milletvekilleri cezaevinde. Bu vekillerin Anayasa Mahkemesi (AYM)’ye yaptıkları bireysel başvurular da AYM tarafından reddedildi. 2013 teki gibi bir müzakere sürecinin 2018’de de olacağına dair bir emare ortada yok. Mevcut siyasetin devamı ve özellikle ekonomik alt yapı açısından da devamı diyebileceğimiz bir yıl bekliyor bizi. Türkiye için şu anda görünen tablo budur” dedi.

Kürdistan yönetimi hata yaptı

2017 yılında Ankara ve Kürdistan’da çok önemli tarihsel gelişmelerin yaşandığını hatırlatan Coşkun, “Kuzey Irak’ta bir bağımsızlık referandumu yapıldı. Bu bağımsızlık referandumu başarılı bir şekilde gerçekleşti. Gayet demokratik bir ortamda herhangi bir sorun olmadan atlattı. Halkın % 93’ü Evet dedi. Referandumda gösterilen başarı, referandum sonrasında gösterilemedi. Belki Kürdistan yönetimi iki önemli hata yaptı. Birincisi referandum sonrası siyasal birliği yani dışarıdan gelecek olan tehlikeye karşı birlikte hareket etmeyi beceremedi. Özellikle Kürdistan Demokratik Partisi ile Kürdistan Yurtseverler Partisi arasındaki didişme bunu mümkün kılmadı. Dolayısıyla bir birlik sağlanamayınca 2014’ten beri yönettikleri bölgelerden çekilmek zorunda kaldılar.

Müzakereler 2018 yılında şekillenecek

İkinci olarak da dış ilişkilerde çok büyük bir anlam kattıklarını görüyoruz. Örneğin Amerika ile olan ilişkilerde çok ciddi manada tıkandıklarını görüyoruz.  Ancak Mesut Barzani’nin bir açıklaması vardı. Amerika’nın böyle Amerika silahlarıyla Kürdistan’a saldırıyı seyredeceğini tahmin etmiyordu. Burada bir dış ilişkiler konusunda ciddi bir yanılgı var ve bu yanılgı bu kazanımların kaybettirilmesine sebebiyet verdi. 2018 çok büyük ihtimalle Kürdistan yönetimi ile merkezi Irak hükümeti ile müzakerelerin olacağı bir yıl olacak. Çünkü o oradaki durumda şu an da sürdürülebilir bir durum değil. Kürdistan yönetimi ile Irak yönetimi arasında ciddi manada ekonomik ve siyasi anlamda problemler var. Bunların bir şekilde çözülmesi gerekiyor. Dolayısıyla 2018’de bir müzakere sürecinin başlayabileceğini söyleyebiliriz. Fakat Kürtler açısından buradaki problem şu, daha önce bir müzakere masasına oturduklarında elleri daha güçlüydü ancak şuan ki tabloda merkezi hükümetin eli daha güçlü. Nitekim Başbakan Abadi müzakereler sürekli yeni şartlar öne sürüyor. Kürdistan’ın hareket alanını daraltmaya çalışıyor. Buradaki tablonun çok büyük ihtimalle Nisan 2018’de Irak’ta yapılacak seçimlerden sonra netleşeceğini düşünüyorum. Orada hükümet tablosu ortaya çıkacak. Hükümette kimler ittifak edecek, tekrar bir Şii ve Kürt ittifakı olacak mı? Olmayacak mı? Kürdistan partileri güçlerini birleştirecek mi? yoksa ayrı ayrı mı gidecekler, en azından Irak parlamentosunda sağlayabilecekler mi yoksa sağlayamayacaklar mı? Bunların hepsi çok önemli sorunlar. O nedenle bu müzakerelerde tarafların 2018’de şekillenecek. Aynı zamanda Kürdistan’da sadece Irak hükümeti değil kendileri ile ilgili problemler de var. Son dönemlerde özellikle Süleymaniye’de halkın gerçekleştirdiği protesto gösterileri var. Kürdistan yönetiminin kendisi ile yüzleşmesi lazım. Bunlardan bir diğeri artık Kürtlerin modern bir eğitim tarzlarını kurmaları gerekir. Yine kendi güvenlik güçleri, asayişini ve ekonomisini düzeltilmesi önemlidir. Çünkü ekonomide yolsuzluk yapıldığına dair çok ciddi argümanlar var. Dolayısıyla hem modern devlet kurumaları, hem ekonomiyi şeffaflaştırma konusunda Kürdistan hükümetini 2018 de çok ciddi imtihanlar beklediğini söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

Kürtlerin iki önemli sorunu var

Suriye’de yaşananlara ilişkinde açıklamalarda bulunan Coşkun, “Rojava’da savaşın çok büyük oranda bitirildiği bir dönemdeyiz. Belki bir şekilde çatışmalar Suriye’de devam edilebilir. Bundan sonraki süreç temel problem Suriye’nin yeniden dizaynı olacak. Ve dizaynda Kürtler ne kadar yer alacaklar. Burada önemli olay Rusya’da yapılacak Soçi zirvesi. Taraflar katılacak mı? Katıldıklarında ne kadar alacaklar. PYD katılacak mı, katılmayacak mı bunlar önemli. Rusya yapmış olduğu son açıklamada Kürt temsilcilerin ağırlıklı bir şekilde olacağını ifade etti. 23’e yakın Kürt şahsiyetin çağrılacağı söylendi. Büyük ihtimalle PYD temsil edilmeyecek. Çünkü Türkiye’nin itirazları var. Ama belki şahıslar üzerinde bu sorun aşılmaya çalışılır. Türkiye’nin itirazı aşılırsa ancak Suriye’nin çözüme kavuşması adına sahada olan güçlerin masada olması lazım. Aksi takdirde çözüm sağlanmaz. Ben bundan sonraki süreçte Suriye yönetimin özellikle Kürtlerin özellikle PYD’nin iki önemli sorunu var. Bunlardan bir tanesi Suriye’de Kürtler arasında var olan sorunun giderilmesi. Çünkü Suriye’deki Kürtler PYD ile sert ilişkiler yaşıyorlar. PYD’nin orada tek bir parti haline geldiği diğer siyasi partilere herhangi bir yaşam hakkını vermediği ve tamamıyla hüküm sürdüğünü söylüyorlar. Bu itirazlar var. Dolayısıyla PYD’nin bunlarla yüzleşmesi gereken bir durum. İkincisi ve asıl önemlisi bundan sonraki mücadele PYD ile rejim arasında olacak. Yeni Suriye onarılırken PYD ve rejim bir anlaşmaya varacaklar mı ve varmayacaklar mı bu çok önemli bir problem. PYD eşbaşkanı Suriye’de tek çözüm federalizmdir dedi. Suriye rejimi bunu asla ağzına almıyor. Dolayısıyla orada rejimin sunacağı plan ile bir anlaşma sağlanabilecek mi? En önemli problem iki önemli gücün anlaşıp anlaşmayacağı olacak. 2018’de daha çok bunlar gündemimizde yer alacak” dedi.

PKK silahlı mücadeleyi bitirmeden hükümet yeni bir süreç başlatmaz

Türkiye’nin tamamen 2019 seçimlerine odaklandığını belirten Coşkun, “Seçim öncesi politikada ciddi bir manada değişiklik yapılabileceğine ihtimal vermiyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan en son bölgeye geldiğinde yatığı konuşmada artık bir diyalog ve müzakere sürecine girilmeyeceğini söyledi. Benim gördüğüm şöyle bir durum var, PKK Türkiye’de yürütmüş olduğu silahlı mücadeleyi bitirdiğini açıklamadan hükümetin bir daha böyle bir süreci başlatmayacağını düşünüyorum. “

Kürtler şuanda kaybetmiş görünüyor

Türkiye ve Kuzey Irak’taki Kürtlerin 2017 yılında çok ciddi kazanımları heba ettiğini kaydeden Coşkun, “Kuzey ırak’taki Kürtler Ekim’de gerçekleşen referandumdan sonra 2014 elde ettiği toplarının tamamını rejime kaptırdı. Müzakere süreci başladığında elindeki gücün tamamen azaldığını gördük. İşte 2017 yılı Kürdistan bölgesel yönetimi için pek de parlak bir yıl olmadı. Ama bu siyaset… Ancak Kürt yönetimin 2017’de kaybettiğini söylemek mümkün. Türkiye’deki Kürtler açısından durumu değerlendirdiğimizde ise, tabloda pek değişiklik göremiyorum. Yine bölgede iki partiye oy veriliyor. Kürtlerin bir bölümü Ak Parti diğerleri HDP’ye oy veriyor. 2015’te HDP’nin Türkiye siyasetini domino etme ve öne çıkan bir parti olma yeni bir ana muhalefet partiymiş gibi pozisyonunu kaybetti. Bunları göz önünde bulundurduğumuzda evet şu anda kaybetmiş gibi görünüyor. Hem Olağanüstü halden kaynaklı hem de HDP’nin izlemiş olduğu yanlış siyaset Kürtler tarafından desteklenmedi. Bundan dolayı bir daralmanın olduğunu söylemek mümkün” şeklinde konuştu.

İlyas Akengin / Özel

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri