ZİNAYA YAKLAŞMAYIN (İsra,32)

İbrahim Yardım

 

Modern yaşamda karşı cinse ulaşmak, ona sahip olmak daha kolay. Karma yaşamda insanlar zinaya karşı korumasız. Şeytanın ilk hamlesi, Âdem’i ve Havva’yı çıplaklaştırmak değil miydi? Dekolte giyim ve çıplaklık yoğunlaştıkça iffet buharlaşıyor. Organize çeteler eliyle sektörleşen fuhuş, nesilleri tüketiyor. Siz bu çirkinliklere “özgürlük” derseniz varın hesap edin işin nereye varacağını.  İnsanımızda iffet zedelenmesi birden bire olmuyor.

 Günümüzde evlenecek kişilerin, evlilik öncesi birbirini tanıma adına yaptıkları flörtlerin çoğalmış olmasına şahit olmaktayız. Oysaki flört etmenin, zinaya açılan bir kapı olabileceğini göz ardı etmemek gerekir. Hiç şüphesiz her flört edenin zina fiiline düştükleri/düşeceklerini iddia etmiyoruz, ama flörtün haram bir fiil olduğunu, arada nikâh olmadan baş başa kalmanın caiz olmadığını ifade ediyoruz. İsra Suresi 32. ayette Rabbimizin zina yapmayın değil de, zinaya yaklaşmayın buyurmasının hikmeti hiç şüphesiz zinaya götürebilecek her türlü durumdan sakınmamız içindir. Kişi eğer günahın çevresinde bulunursa, o günaha düşme riski her zaman yüksektir.

 Ertelenen evlilikler, geciken nikâhlar gençliği ölümcül girdaplara sürüklüyor. Evlenmeden, “birlikte yaşamak” rezaleti resmiyet kazanıyor. Bir defa hayâ perdesi yırtılınca her türlü kötülüğün kapısı açılıyor. Hayâ hasarına yol açacak bir söze, bir bakışa, bir sahneye, bir kareye, bir adıma müsaade ve müsamaha etmemek lazım. Bir bakış bile kalp safvetini, ruh masumiyetini bitirebilir. Zira Bediüzzaman’ın ifade ettiği gibi “suretperestlik, ahlakı fena halde bozar ve sükût-u ruha sebebiyet verir.”

 Peki, bu akıntıya teslim mi olacağız? Hayır! Şehevi arzuların tatmini, bedensel bir ihtiyaç olduğu muhakkaktır. Ancak meşru yolla yani geçerli bir nikâh neticesinde oluşturulan birliktelikler bu ihtiyaç giderilmelidir. Kişi zinadan korunmak için zinaya sevk edecek her türlü vasıtadan kendini muhafaza etmelidir. Yapılması gereken öncelikle İslami bir yaşamın teminatı olan takva örtüsüne bürünmek, İffetli bir duruş sergilemek yani Allah’ın “dur” dediği yerde durmaktır. Meşru olan ile yetinmektir. Zaten “helal dairesi geniştir. Keyfe kâfi gelir. Harama girmeye hiç lüzum yoktur.”

Sonra toplumsal çürümeye karşı “iyiliği emretme kötülükten sakındırma” sorumluluğumuzu kuşanacağız. Fahşanın ve münkerin gidericisi olan namazı ayağa kaldıracağız. Oruçla olgunlaşıp arzuların egemenliğini sonlandıracağız. Ölümü tefekkür ile zinaya tenezzül etmeyeceğiz.

  Çünkü bizim yolumuz; zindanı zinaya tercih edenlerin yoludur.

 

Ne mutlu imtihanda başarılı olabilenlere…

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.