SİYAD Ödülleri töreninde Roboski ve Hrant Dink unutulmadı

İSTANBUL - Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Ödül Töreni'nin 46'ıncısı Cemal Reşit Rey Konferans Salonu'unda gerçekleştirildi. Sunuculuğunu oyuncu Ceyda Düvenci'nin yaptığı geceye birçok ünlü ismin yanı sıra çok sayıda sinemasever de katıldı. Gecenin açılış konuşmasının ardından ilk sözü SİYAD Onursal Başkanı Sinema Eleştirmeni Atilla Dorsay aldı. Türkiye'nin zor bir dönem geçirdiğini ve toplumun her kesiminden insanların durumdan memnuniyetsiz göründüğünü belirten Dorsay, bu tür gecelerin toplumda birleştirici gücünün olduğunu dile getirdi. Yıkılan tarihi Emek Sineması'nı da unutmadıklarını ifade eden Dorsay, "Kapitalizm artık tüm vahşetiyle Emek gibi bir salonu elimizden aldı" dedi.

Dorsay'ın konuşmasının ardından ödüller sahiplerine verildi. Gecede  8 dalda ödüle aday gösterilen "Zerre" ve 9 dalda ödüle aday gösterilen "Kelebeğin Rüyası" filmleri en çok ödül alan filmler oldu. Yönetmenliğini Erdem Tepegöz'ün yaptığı "Zerre" filmi, "En İyi Film", "Kadın Oyuncu" ve "Kurgu" olmak üzere üç dalda ödül kazanırken, Yılmaz Erdoğan'ın yönetmenliğini yaptığı "Kelebeğin Rüyası" filmi de 5 ödülle geceden ayrıldı. "Kelebeğin Rüyası" filminin başrol oyuncusu Kıvanç Tatlıtuğ da "En iyi erkek", Farah Zeynep Abdullah; "Yardımcı Kadın Oyuncu", Gökhan Tiryaki; "En İyi Görüntü Yönetmeni", Hakan Yarkın; "Sanat Yönetmeni" ve Rahman Altın; "En İyi Müzik" ödüllerinin sahibi oldu.

Gecede "En İyi Belgesel Film" ödülünü Hrant Dink'in yeğeni Luisin Dink'in yönettiği sürgün bir Ermeni çocuğunun hikayesinin anlatıldığı "Saroyan Ülkesi" filmi alırken, "En İyi Yönetmen" ödülünü ise "Jin" filminin yönetmeni Reha Erdem aldı. Ödül töreninde "Ahmet Uluçay Umut Ödülü “nü ise faili meçhul cinayetlerin konu edildiği "Küf" filmini yönetmeni Ali Aydın aldı. Ödülü katledilen Hrant Dink'in eşi Rakel Dink'in elinden alan Aydın, ödülünü aldığı sırada yaptığı konuşmada Roboski'de katledilen yurttaşları ve Hrant Dink'i andı. Aydın, "Ben bu filmi hazırlarken Hrant'ın tüm failleri hala ortaya çıkartılamamıştı, bugün hala çıkartılamadı, Berfo Kırbayır oğlu Cemil Kırbayır'ı arıyordu ama Berfo Kırbayır aramızdan ayrıldı ve Cemil Kırbayır hala bulunamadı. Venedik Film Festivali'ndeyken bana 'Sizin oralarda hala faili meçhuller oluyor mu?' diye sormuşlardı. Ben de 'Beyaz toroslar gelip götürmüyor ' demiştim. Ama ben F16'ları unutmuşum, Roboski'deki çocukları unutmuşum. Agos'un önünde yankılanan bir slogan vardı. 'Biz bitti demeden bu dava bitmez' " dedi.