Süer’in Hevsel fotoğrafları Magma dergisinde

Süer’in Hevsel fotoğrafları Magma dergisinde
AFIAP ünvanlı uluslararası fotoğraf sanatçısı Mehmet Masum Süer, Diyarbakır’ın ‘Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan ünlü Hevsel bahçelerini, gezi ve doğa dergisi Magma’ya yazdı.

Hevsel bahçelerinin tanıtıldığı yazıda Süer’in 11 fotoğrafına da yer verildi.

 


DİYARBAKIR- Fotoğraf sanatçısı Mehmet Masum Süer, aylık gezi ve doğa dergisi Magma’nın eylül sayısında yayımlanan yazı ve fotoğraflarıyla, Diyarbakır’ın ‘Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan ünlü Hevsel bahçelerini tanıttı. Fotoğrafçı Süer, yazısında, ekolojik bahçelerin tarihi geçmişini, özelliklerini,  yetişen sebze ve meyveler ile bahçelerde yaşayan canlıları anlattı ve son yıllarda ekolojik bahçeleri tehdit eden yapılaşma tehlikesine dikkati çekti. Dergide, Süer’in yazısıyla birlikte, Hevsel’den çekilmiş 11 fotoğrafı da yer aldı.

AFIAP ünvanlı uluslararası fotoğraf sanatçısı Mehmet Masum Süer, Magma dergisindeki yazısında, kimi kaynaklara göre Hevsel bahçelerinin 8 bin yıllık geçmişi olduğunu ve adeta yaban hayvanlarının ve canlıların ‘son sığınağı’ olduğunu belirterek , “Hevsel bahçeleri, bin yıllardır, hem sayıları 180’i aşan değişik kuş türleri, tilki, sansar, sincap ve kirpiye kadar çok sayıda yabani hayvanın barınağı ve yaşam alanı olmuş yani hem ekolojik açıdan önemli hem de Diyarbakır’ın sosyal yaşamı ve kültüründe önemli bir yer alıyor.” diyor.

Süer, yazısının bir bölümünde, Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde Hevsel bahçelerini anlatırken,  “Diyarbakır’da Fis kayasının aşağısında bulunan büyük nehrin iki yanı, güllük gülistanlık, bağ, bostan ve reyhan olduğu için yeryüzünde tanınmış bir dinlenme yeri olup her 5-6 ay veya yedi ay Diyarbakır halkının bir gezinti ve eğlence yeridir” diye yazdığını hatırlatarak, tarihi bahçeleri’nin yalnızca tarımsal faaliyetin gerçekleştiği bir alan olarak değil halkın eğlenip, dinlendiği, hoş vakit geçirdiği bir kamusal mekân işlevi  gören bahçe olma özelliğini vurguladı.

Fotoğrafçı Süer’in, Hevsel’in yaşadığı çevre sorunlarını anlattığı ve yapılaşma tehlikesine dikkat çektiği yazısın son bölümünde şu ifadelere yer verdi:  “Bu kadar güzel canlının yaşadığı ve çok çeşitli bitkinin yaşadığı bereketli topraklara sahip Hevsel’in ve Dicle vadisinin kutsallığına artık ben de inanıyorum. Bu alanı taşı, toprağı, canlısı, cansızıyla her şeyiyle çok titizlikle ve ‘kutsal’ belleyerek korumamız gerektiğine inanıyorum. Hele hele yapılaşmadan, betonden ve demirden mutlaka uzak tutmalıyız. Ben, bu güzel yeryüzü parçasının sadece Diyarbakırlılar’ın ve bölge halkının değil, bütün ülkemizin ve hatta bütün insanlığın önemli bir değeri olduğuna inanıyorum…”
 

 

 

Dergide Hevsel ovası, bahçelerde yaşayan Kızıl şahin, Kızıl tilki, Yeşil kurbağa, kaplumbağa kelebek gibi hayvanların Kırklar Tepesi’ndeki yapılaşmayı gösteren fotoğraflarına da yer verildi.

Dilek AKIN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.