NACİ SAPAN

NACİ SAPAN

Sur içine ‘Buruk’ bakış!

Sur içine ‘Buruk’ bakış!

 

Sur içinde ‘işgal’ görüntüsünün verdiği rahatsızlığı yüreğimin/yüreklerimizin derinliklerinde hissetmemizin bir karşılığı var mı, yok mu, bilemiyorum, ancak bunu kaleme dökmek, paylaşmaktan geri kalmak da istemiyorum.

 

Bu tablo ile karşı karşıya kalmamızın neden ve sonuçları konusunda çok sayıda yazı yazıldı. Bundan sonra da mutlaka yazılacaktır. Yazılan ve yazılacak olanlara rağmen hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını da çok net biliyorum.

 

Çatışmalar başladığında YDG-H barikatları ile şimdilerde ise güvenlik güçlerinin barikatları ile kapatılan sokak girişlerinden sur içine yönelik ‘buruk’ bakışlarımızın elbette ki nedenleri var.

 

Nedenlerimiz; insani, yaşamsal, aidiyetimize hitap eden ve aynı zamanda tarihsel hafızamızın devamını besleyen nedenlerdir. Oralarda doğup, büyümek, okullarında okumak, gençliğe ilk adımları atmak, Sur içine ait, Hançepek’in, Hasırlı mahallesinin, Pazar’ın, Yeni Kapının, Ali Paşa’nın kendine özgü yaşam biçimlerinin pratik eğitimlerini sokakta almak gibi nedenleri olan biz/bizler, bu bakışlarımızın ruh halimizde bırakacağı derin izlerin farkındayız.

 

5-6 ay sonra bu barikatlar kaldırıldığında doğup-büyüdüğümüz sokakların, gözü kapalı dolaştığımız mekânların eskiye dair izlerini gözlerimiz açık baktığımız halde göremeyeceğimizi de artık çok net biliyoruz.

Belki de ‘buruk’ bakışlarımız da bu nedenledir.

 

Bu bakışlar, yepyeni bir Sur ilçesi ile tanışacağımızın derin iç çekişlerinin ön habercisi gibi hislerimize tercüman olan bakışlar. Aidiyetimize ait olanların bir bölümünü göremeyeceğimizin farkında olmakla birlikte, elbette ki aidiyetimize ait kalan izlerin takipçisi ve koruyucusu olacağız.

 

Bizler, şu anda mevcut barikatların ardındaki Sur içinin tarihsel hafızamızda yer ettiği şeklinin ne kadarının korunmuş olduğunu, tamamını gördüğümüzde hangi ölçüde hayal kırıklığı yaşayacağımızı kestiremiyoruz. Ancak, hasar tespit komisyonları ile evlerinin yerini göstermek üzere giden ailelerin evlerini yerinde bulamadıklarını, şimdiden hayal kırıklığı yaşadıklarını bizzat kendi ağızlarından duyuyoruz.

 

Sur içi açıldığında, geniş ana artel ve sokaklarla, geniş alanlarda yaratılmış yeşile bürünmüş park ve bahçelerle buluşacağımızı az çok tahmin edebiliyoruz.

Bu kent, elbette tüm güzellikleri hak eden bir kent

Ancak, âmâsı var!

Bütün bunlar bu ölçüde yıkımı ve ölümleri yaşamadan da olabilirdi.

Her halükarda Sur içine buruk bakacağız.

Bugün barikatlar arasından baktığımız gibi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
NACİ SAPAN Arşivi
SON YAZILAR