Atilla KORKMAZ

Atilla KORKMAZ

Sur İçine Motorlu Taşıt Girmesin

Sur İçine Motorlu Taşıt Girmesin

Diyarbakır surları açık hava müzesi.

Tarihi M.Ö.5.000 yılına kadar uzanıyor.

Çok sayıda uygarlığa ev sahipliği yapmış.

Surlar sadece şehri korumak için askeri amaçla yapılmamış.

Medeniyetlerin mirasını da günümüze taşımış.

İç Kale, yönetimin yanında ilimin de merkezi olmuş.

Bazen kıymeti bilinmemiş dinamitlerle yıkılmaya çalışılmış, bazen el üzerinde tutulmuş.

Son dönemde en büyük darbeyi ise çukur olayları yüzünden yemiş.

Şimdi toparlanma, yaralarını sarma zamanı.

Surları içten içe yiyip bitiren bir konu daha var ki pek kimse farkında değil.

O da teknolojinin nimeti sayılan motorlu taşıtlar.

Yüzyıllar boyunca onca saldırıdan, onca akından sapa sağlam çıkan, doğanın yarattığı

tahribata direnen surlar, motorlu taşıtların yarattığı titreşimler yüzünden içten içe yıkılıyor.

Hem de öyle sessiz, öyle sinsice gerçekleşiyor ki bu yıkım.

Bu nedenle binlerce yıllık göz bebeğimiz olan tarihi surlarımız, azil olarak motorlu taşıtlardan

korunması lazım.

Tekkapı’yı bilirsiniz. Eskiden dış kısmında otopark vardı. Buradaki devasa burç boydan boya

çatlaktı. Son dönemde görmedim ama muhtemelen çatlak, artarak duruyordur. En üstten,

zemine kadar uzanan çatak dikkatimi çekmiş ve sebebini öğrenebilmek için o dönem konuyla

ilgili uzmanlarla görüşmüştüm.

Görüştüğüm uzmanlar, surdaki çatlağın sebebinin motorlu taşıtların yarattığı titreşimler

olduğunu bildirmişlerdi. Uzun yıllar yaşanan bu durumun devam etmesi durumunda surların

başka kesimlerinde de zaman içerisinde benzer tahribatlar yaşanabileceğini açıklamışlardı.

Önerileri ise; Motorlu taşıtların surun içerisine sokulmaması, hatta çok yakınından dahi

geçmelerinin engellenmesi yönündeydi.

Bunları zamanında yazdım. Birileri ilgilenir gibi göründü ama sonuç, tahmin ettiğiniz gibi

koskoca bir ilgisizlik oldu.

Şimdi surlar için toparlanma zamanı.

Hazır UNESCO Dünya Miras Listesi’ne de girmişken gelin Diyarbakır halkı olarak el birliği

ile surları birçok tehditten koruduğumuz gibi bu sinsi tehditten de koruyalım.

Bunun için de sur içini ve yakın çevresini motorlu taşıtlardan arındıralım.

Düşünün; Sur içinde minibüs yok, kamyonet yok, otomobil yok. Ulaşım eskiden olduğu gibi

faytonlarla sağlanıyor.

Kötü mü ?

Nostaljik bir hava katmanın yanında böylesi bir durumda Sur içi tam bir turizm bölgesi olur.

Ne Gazi caddesindeki sıkışıklık ne de Melikahmet’teki keşmekeş kalır.

Sur içinde işyerleri de var. Onlar da mağdur edilmemeli. Mallarını getirip götürmeleri için

elektrikli araçlar kullanabilirler pekala.

Tüm dünyanın ortak mirası olarak kabul edilen bir yer için tabii ki birkaç kişi karar

vermemeli. Gerekirse, ne yapılacağı hususunda uluslararası kuruluşlardan destek istenmeli.

En önemlisi ise Diyarbakırlıların bu konuda ne düşündükleri tabii…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Atilla KORKMAZ Arşivi
SON YAZILAR