Sur'daki karakollar JİTEM tarzı yerlere mi dönüştürülecek?

 sorusunu sorarken, MAZLUM-DER Şube Başkanı Ali İhsan Gültekin ise "Sağlanmak istenen 'güvenlik' sivil ölümlerine neden oluyor" dedi. Eğitim Sen 2 Nol'u Şube Eşbaşkanı Selahattin Alp da, kışla haline getirilen bir okulda eğitimin mümkün olmadığına vurgu yaptı.

Diyarbakır'da okul ve sağlık ocaklarının karargaha dönüştürülmesine tepkiler devam ediyor. Duruma tepki gösteren kentte faaliyet yürüten sivil toplum örgütlerinden Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Şube Başkanı Barış Yavuz, kentin birçok yerinde yaşam alanlarının işgal edilerek yapılan karakolların tarihi dokulara zarar verdiğini söyledi. Yavuz, yapılan ve yapılacak olan karakolların hiç bir şekilde hukuki dayanağının olmadığını ifade ederek, karakolların hangi amaç ve akılla yapıldığını sordu. "Bir bölgede 11 tane karakol yapmanın gerekçesini biz anlamakta zorlanıyoruz" diyen Yavuz, "Diyarbakır'da polis evi karakolu dediğimiz, İskan Evleri'nden Karacadağ Mahallesi'ne kadar devasa bir alana hükmeden karakol var. Çarşı Karakolu da Sur'un içerisinde bu asayişi müessir fiillerle bildiğimiz adli meselelere müdahil olabilecek bir karakol var. Bunun yerine 9 ayrı yere karakol yapmanın asayiş ya da adil suçlarla alakalı bir mesele olmadığını gösteriyor" diye konuştu.

'Karakollar JİTEM tarzı yerlere mi dönüştürülecek ?'

Yıkılan yerlerin onarılmaya ve yeniden canlandırılmasına ihtiyacı varken, devletin yaşam alanlarını da savaş alanlarına dönüştürdüğünü vurgulayan Yavuz, sağlık ve eğitim hakkının birinci dereceden verilmesi gereken hizmetler olduğuna dikkat çekti. Yavuz, "Yani Sur'da yapılan karakollar JİTEM tarzı yerlere mi dönüştürülecek ? Bu Sur'un bütün dokusunu mahvetmeye yöneliktir. Bizim anladığımız devlet vatandaşı değil, devleti ön planda tutuyor. Temel ihtiyaçların en çok olduğu bu dönemde karakolların yapılmasını akıl almıyor" ifadesinde bulundu.

'Karakolların savaşın devamıdır'

MAZLUM-DER Diyarbakır Şube Başkanı Ali İhsan Gültekin, yapılan karakol ve karakolların savaşın devam edeceğinin göstergesi olduğuna vurgu yaptı. Bu karakol yapımlarının ilerde acı sonuçlara yol açacağını belirten Gültekin, halkın içinde yapılan karakolların sivil ölümlerine neden olabileceği uyarısında bulundu. Devletin hukuk devleti olma yönünde adım atması gerekirken tam tersi yönde adımlarını hızlandırdığına işaret eden Gültekin, "Bu dönemde vatandaşın gözünde devlet, polis veya asker anlamına geliyor. Turgut Özal İlkokulu bahçesinde vincin çarptığı duvarın altında kalan çocuklar bir başlangıçtı. Bu sonradan çok daha kötü durumlara yol açabilir. Sağlanmak istenen 'güvenliğin' sivil ölümlerine de neden olduğunu biliyoruz" ifadesinde bulundu.

Bakanlıkla yapılan görüşmeden sonuç çıkmadı

Sur'da 15 okulun fiili olarak kapatıldığını, 7 bin 500 öğrencinin eğitimden mahrum bırakılıp, okulların karakollara dönüştürüldüğünü söyleyen Eğitim Sen Diyarbakır 2 Nol'u Şube Eşbaşkanı Selahattin Alp, konuya ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptıkları görüşmede Bakanlığın talimatın kendilerinde olmadığı bu nedenle mevcut durumun değiştirilemeyeceğini savunduğunu aktardı.

'Kışla olan bir okulda eğitim mümkün değil'

Diyarbakır'da başta Kayapınar ilçesi, Peyas Mahallesi, Seyrantepe Semti ve Şehitlik Mahallesi'nde olmak üzere birçok okulun karakola dönüştürülerek, akşamları özel harekat polislerinin ve korucuların karargahları haline getirildiğine dikkat çeken Alp, "Böyle geniş alanlara yayılıp normalleştirilmeye çalışılan bir süreçle karşı karşıyayız. Kışla haline getirilen bir okulda eğitimin mümkün olmadığını herkes biliyor" dedi.(diha)