Tarih kenti Diyarbakır misafirlerini bekliyor

Tarih kenti Diyarbakır misafirlerini bekliyor
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin binlerce yıldır çeşitli medeniyetleri bünyesinde barındıran, tarihi ve turistik mekanlarıyla göz dolduran kadim kentleri Diyarbakır ve Mardin, yarıyıl tatilinde misafirlerini bekliyor.

Tigris-Haber Kış tarifesiyle İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya'dan uçak seferi bulunan, kültürel zenginliğiyle baş döndüren Diyarbakır, konuklarını ilk olarak Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) Dünya Miras Listesi'nde bulunan görkemli surlarıyla karşılıyor.

Çoğunluğu 4 ve 5 yıldızlı 4 bin 460 yatak kapasiteli, 29 turizm belgeli otel bulunan kentte işletmeciler ve esnaf, hem tarihi mekanları hem yemekleri hem de yöreye özgü ürünleriyle misafirlerini en güzel şekilde ağırlamaya hazırlanıyor.

Diyarbakır'da 82 burçtan oluşan ve 2 bin yıllık geçmişiyle bozulmadan bugüne kadar gelebilen surlar turistlerin ilgisini çekiyor.

Sur ilçesinde milattan sonra 639 yılında Roma tapınağına kurulduğu düşünülen bir kilisenin üzerine inşa edilen Diyarbakır Ulu Cami, İslamın 5. Harem-i Şerif'i olarak görülmesi gereken en önemli değerler arasında yer alıyor.

Tarihi Hasanpaşa Hanı, Diyarbakır Evi veya Sülüklü Han'ın mistik atmosferinde yöresel lezzetlerle sunulan keyifli kahvaltının ardından, kentin yetiştirdiği ünlü kişiliklerden Cahit Sıtkı Tarancı'nın doğup büyüdüğü müze ev, Diyarbakırlı fikir adamı Ziya Gökalp'in doğduğu müze ev, Anadolu'nun ilk üniversitelerinden olan Mesudiye Medresesi ile Ahmet Arif Edebiyat Müzesi, Zinciriye Medresesi, Cemil Bey, İskender Paşa ve Süleyman Nazif konakları, tarih ve edebiyat tutkunlarının uğrak yerleri arasında bulunuyor.

- Her adımında tarih

Onlarca sahabeye ev sahipliği yapmasıyla eşsiz konuma sahip Hazreti Süleyman Camisi çevresinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 115 dönümlük alanda yapılan rekreasyon çalışması ile İçkale, cami ve sahabe türbelerini ziyarete gelenler, daha ferah ve çarpık yapılardan arındırılmış bir peyzaj alanıyla karşılaşıyor.

turizm-(1).jpg

Surların ana kısmını oluşturan ve her dönem yönetim merkezi olmuş, 50 bin metrekareyi kapsayan ve milattan sonra 2. yüzyıla ait St. George Kilisesi, Artuklu Hanı ile Cumhuriyet ve Osmanlı döneminin mimari özelliklerini yansıtan yapıların yer aldığı İçkale, kentin geçmişte yönetim merkezi olarak ziyaret edilmesi gereken mekanlar arasında.

Kente 3 kilometre uzaklıkta yer alan 800 yıllık tarihi Erdebil Köşkü'nü gezenler, Ongözlü Köprü ve altından akan Dicle Nehri, karşısında Kırklar Dağı ve bütün ihtişamıyla tarihi Diyarbakır Surları'nı izleyerek günün yorgunluğu atabilir, bir yandan da yöreye özgü yemekleri tadabilir.

Kentin güneyindeki Dicle Vadisi'nin hakim bir noktasında bulunan Atatürk Köşkü de "Diyarbakır" denilince ilk akla gelen mekanlar arasında.

- İlçeler tarih kokuyor

 

Lice ilçesindeki Diyarbakır-Bingöl kara yolu ayrımında Asur Kralığı'na ait çivi yazılı kitabelerle kabartmaların bulunduğu, sarkıt ve dikitleriyle dikkati çeken doğa harikası Bırkleyn Mağaraları da görülmeye değer tarihi yerler arasında bulunuyor.

Ergani ilçesindeki Anadolu'nun en eski mağara yerleşimlerinden biri olan Hilar Mağaraları ve Çayönü Tepesi sadece bölge tarihine değil, dünya uygarlık tarihine de ışık tutmasıyla ilgi çekici değerler arasında.

"Peygamberler ve evliyalar diyarı" olarak anılan Eğil ilçesi ise konuklar için mükemmel bir seçenek.

Dicle Barajı Gölü'ne bakan yamaca kurulan ilçe, göle hakim tepede bulunan Hazreti Zülkif, Hazreti Elyesa, Nebi Harun ve Nebi Ömer türbelerinin bulunduğu Ziyaret Tepesi ile inanç turizminin gözde mekanları arasında yer alıyor.

turizm-(8).jpg

Kadim kenti ziyaret edenler, kaburga dolması, ciğer kebabı, meftune, içli köfte, etli ve ekşili dolma gibi çok sayıda yöresel lezzeti tatma imkanı buluyor.

Ziyaretçiler, geleneksel el sanatlarından bakır, ipek puşi, altın ve gümüşten özel tasarımlı takılar, baharat, Karacadağ pirinci, özel yöntemlerle yapılan örgülü peynir ve vazgeçilmez lezzet "Diyarbakır kadayıfı" gibi yöreye özgü ürünleri yakınlarına ve sevdiklerine hediye olarak götürmek için tercih edebilir.

- Hoşgörü kenti Mardin

Yörede "gecesi gerdanlık gündüzü seyranlık" olarak tanımlanan taşın ve hoşgörünün kenti Mardin, camileri, tarihi medreseleri, kiliseleri, manastırları ve kendine özgü mimarisiyle ziyaretçilerine yarıyıl tatilinde de eşsiz bir atmosfer sunacak.

Ezan ve çan sesinin birbirine karıştığı, farklı kültürlerin hoşgörüyle, kardeşçe yaşadığı Mardin, tarihi dokusuyla Türkiye'de sayılı kentler arasında yer alıyor.

Mardin'i yarıyıl tatilinde tercih edecek konuklar, butik otellere dönüştürülen tarihi konakların yanı sıra şık oteller, pansiyon haline getirilen otantik Mardin evleri ile ilçelerde bulunan otellerde konaklayabilir.

Kent merkezindeki Mardin Müzesi, kentte ilk görülmesi gereken yerler arasında. Sarp kayalar üzerinde yer alan Mardin Kalesi'nden kenti izlemek, gün doğumu ve gün batımında bir başka güzel.

Gece, kente özgü taş mimarisi örneğini yansıtan Erdoba Konakları veya Cercis Murat Konağı'nda Reyhani müziği eşliğinde zengin yöre mutfağının lezzetleri tadılabilir. Sembusek, içli köfte, kibe bumbar, dolma, kaburga ve etli ekmek, erik yahnisi ve peynir helvası, bu lezzetlerden sadece birkaçı.

Mardin'in hareketli ve renkli çarşısında vakit geçirirken, egzotik baharatlar, badem şekeri, telkari gümüş, el işi bakır objeler, fırınlarda kurutulmuş ekmek ve yöreye özgü organik üretilen sabun satın alınabilir.

Mardin'de bugüne kadar varlığını devam ettiren manastırlardan ihtişamlı bir yapıya sahip Deyrulzaferan da misafirlerini bekliyor. Buranın kuzeyinde kayalara oyulmuş Meryem Ana Kilisesi ve Mor Yakup Manastırı, görülmesi gereken mekanlar arasında bulunuyor.

 

Midyat ilçesine 23 kilometre mesafedeki Mor Gabriel Manastırı da dünyada üçüncü büyük manastır olarak adeta tarihin tanıklığını yapıyor.

- Dara Harabeleri ziyaretçilerini bekliyor

Kent merkezine 30 kilometre uzaklıkta bulunan Dara Harabeleri de görülmesi gereken tarihi mekanlar arasında bulunuyor.

Dara köyünün altında kalan antik kentte, milattan sonra 5. yüzyıla ait kaya mezarları yer alıyor. Antik kaynaklarda "Mezopotamya'nın Efes'i" olarak tanınan Dara Antik Kenti, İpek Yolu üzerindeki önemli bir yerleşim yeri.

Mardin Turizm ve Otelciler Derneği Başkanı Özgür Azad Güngör, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bütün otel ve konaklarda hazırlıkların tamamlandığını, kentin her dönem olduğu gibi yarıyıl tatilinde de tercih edilen illerin başında yer aldığını söyledi.

Kentte 6 bin 500 yatak kapasitesi bulunduğunu ifade eden Güngör, "Güzel bir hazırlık yaptık. Ciddi bir talep var. Marka şehir Mardin'e bütün misafirlerimizi bekliyoruz." diye konuştu.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.