TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın Tigris Haber’e konuştu: Diyarbakır, huzur ve kardeşlik istiyor

TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın Tigris Haber’e konuştu: Diyarbakır, huzur ve kardeşlik istiyor
TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın Tigris Haber’e konuştu: Diyarbakır, huzur ve kardeşlik istiyor

 

İlyas Akengin / Özel

Diyarbakır’da konuşan meclis Başkanvekili Ahmet Aydın, “Diyarbakır’da insanların yüzleri gülmeye başlamış. Bir huzur, barış ve kardeşlik iklimi şuanda mevcut. İnsanlar, geleceğin Türkiye’sini, geleceğin Diyarbakır’ını oluşturmak, inşa etmek adına 16 Nisan’da tarihi bir karar vereceklerinin farkındalar” dedi.

 

AK Parti Adıyaman Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın’ın Tigris Haber Genel Yayın Yönetmeni İlyas Akengin’e yaptığı özel açıklamaların satırbaşları şöyle:

 

Öncelikle Sur’daydınız ve esnafları dolaştınız, esnafların size yansıyan sorunları nelerdir?

‘Esnafımızın sıkıntıları olsa da geleceğe güvenle bakıyorlar’

Tabii ki, esnaflarımızı geziyoruz, dolaşıyoruz ve sorunlarını dinliyoruz. Esnaflarımız son zamanlarda özellikle gerek KGF ve KOSGEP kredileri gerekse de esnaf kefalet kredileri noktasında bir rahatlama olduğunun farkındalar. Özellikle Suriçi’ni gezdik, orada tabii ki, hükümetimizin almış olduğu tedbirler ve geçen yılki hadiseler neticesinde sıkıntıya düşen esnaflarla ilgili çok ciddi tedbirler alınmış. Esnafımızın sıkıntıları olsa da geleceğe güvenle bakıyorlar. Hükümetimizin de her türlü ihtiyaçlarının farkındalar ve bunu da dile getiriyorlar. İnşallah Türkiye’nin huzura kavuşması, istikrarın hakim olmasıyla birlikte esnafımız da sanayicimiz de çiftçimiz, köylümüz de çok daha rahat bir geleceğe kavuşacaktır.

 

ABD’nin Suriye’yi vurmasına ilişkin neler söylemek istersiniz?

‘Batı, ölenler Müslüman olunca maalesef körleri ve sağırları oynuyor’

Bu ABD’den çok gecikmiş bir davranıştır. Çünkü ABD ve diğer Batılı güçler, özellikle de uluslar arası toplum diye tabir ettiğimiz kuruluşların maalesef bugüne kadar Suriye’ye karşı gözlerini kapayıp kulakları tıkadıklarını gördük. Türkiye’nin bugüne kadarki tezleri güvenli bölge oluşturulması, tampon bölge ve uçuşa yasak bölge ilan edilmesi yönündeki taleplerinin aslında onlar da doğru olduğunu bilip de hep geciktirdiler. Ve orada 600 binin üzerinde can kaybı, milyonlarca insanın vatanını, toprağını terk ederek farklı ülkelere göç etmesi, baskılar, zulümler ve en son da kimyasal gaz kullanıldı ki, bu bir insanlık suçudur. Batı çifte standardını hep gösterdi. Kendinden olmayana, kendisi gibi inanmayana, kendi ırkından, milletinden olmayana karşı maalesef hep adaletsiz davrandı hep duyarsız yaklaştı. Bu insanlık suçuna da artık seyirci kalmaması gerektiğini düşünüyorum. Esad, zulmüne artık son verilmesi ve Suriye’nin geleceğini de Suriye halkının belirlemesi lazım. Orada sadece Suriye içine değil, bütün bölgeye yönelen ciddi bir tehdit var. Terör örgütleri yuvalanmış durumda, ülke toprakları adeta peşkeş edilmiş durumdadır. İşte, Suriye’deki bu meselenin çözülmemesi ileride Batının da başına beladır, sadece yakın komşu ülkeler değil. Şuan zaten Suriyeli kardeşlerimizin gitmemesi için Batının nasıl utanç duvarları ördüğünü de görüyoruz. Yani, çevreye, doğaya ilişkin en güzel söylemlerde bulunan, icraat etmeye çalışan Batı ama ölenler Müslüman olunca maalesef körleri ve sağırları oynuyor. Diliyoruz ve umuyoruz ki, en kısa zamanda bu sorun çözüm bulur. ABD’nin oraya biraz daha çözüm odaklı yaklaşması lazım.  Rusya’nın, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ve bütün uluslararası örgütlerin, toplumun artık çözüm odaklı ve Esad yönetimin de ortadan kaldıracak, Suriye halkının belirleyeceği yeni yönetimle yeni bir çözüme kavuşturması gerekir diye düşünüyorum.

 

KOSGEP kredilerinin onaylanmasına ve bu konuda hükümetin talimatlarına rağmen kredilerin ödenmesi noktasında bankaların bir direnç gösterdiği görülüyor, bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

‘Hala sıkıntı yaratan banklar varsa…’

Bu konuda hükümet gerekli denetimleri yapıyor. Bankaların da bu noktada çok daha duyarlı davranmaları lazım. Gerçekten hem KGF hem KOSGEP ve hem de esnaf kefalet kredileri noktasında esnafların önünü açıcı çok ciddi düzenlemeler yapıldı, kredi muslukları açıldı. Bankalarda da bu konuda bir rahatlama olduğunu biliyorum ama buna rağmen hala sıkıntı yaratan banklar varsa da buna ilişkin gerekli tedbirler de alınıyor ve gerekli ikazlarda da bulunuldu.

Diyarbakır’da referandum ile ilgili beklentiniz nedir ve Kürtler referandumda neden ‘Evet’ demeli?

‘Diyarbakır’da yüzle gülmeye başlamış’

Diyarbakır’dan umutlu bir şekilde döneceğim. Gerçekten Diyarbakır’da yüzler gülmeye başlamış. Bir huzur, barış ve kardeşlik iklimi şuanda Diyarbakır’da var. İnsanlar, geleceğin Türkiye’sini, geleceğin Diyarbakır’ını oluşturmak, inşa etmek adına 16 Nisan’da tarihi bir karar vereceklerinin farkındalar. Burada Kürtler şunu biliyor ki, bu sistemde hep ayrıştırıldı. En son AK Parti ile birlikte, Recep Tayyip Erdoğan’la 2005’ten bu yana çok ciddi adımlar atıldığını, reformlar yapıldığını biliyorlar. Bunun için de çok teşekkür ediyorlar ama maalesef mevcut sistem hep sorun üreten bir sistemdir. Bugüne kadar Aleviler, hep bu sistemden cefa çektiler. Kürt kardeşlerimiz hep ayrıştırıldı, ret,  inkâr ve asimilasyon politikaları vardı. Dindar kardeşlerimiz çok ciddi acılar çektiler, mağduriyetler yaşadılar. Bu sistem öyle kurgulanmıştı ki, birileri, o vesayet odakları tepeden bu milletin ensesinde hep boza pişirecekti. Ve burada hep sorun alanları çıkararak kendi hükümranlıklarını sürdüreceklerdi. Kürt kardeşlerim de artık yeter diyor. Artık, sorun çözen bir sistem, istikrarın olacağı, güçlü iktidarların olacağı, elini taşın altına koyacak olan ve gerçekten iradesi ile çözüme kavuşturacak olan iktidarların, yönetimlerin olması gerektiğinin farkındalar. Bu anlamda 16 Nisan’ı tarihi bir fırsat olarak değerlendiriyorlar ve inşallah Diyarbakır’da tarihi bir sonuçla ‘Evet’ çıkacaktır diye ümit ediyorum ve bekliyorum.

OHAL ve Kayyumlarla ilgili neler söylemek istersiniz?

‘Tedbirlerin yeterli miktarda alındığı kanaatine varılırsa da tekrardan OHAL’e son verilir’

OHAL, Anayasal bir yetkidir. Batıda en ufak bir meseleden dahi OHAL ilan ediliyor ve gerekli tedbirler alınıyor. Fransa’da hala 2 senedir devam ediyor. Türkiye çok büyük bir badire atlattı. 40 yıldır bu ülkenin çeşitli kurumlarına sızan FETÖ ve yine onunla birlikte başka terör örgütleri de bu ülkeye çık şey kaybettirdi. 15 Temmuz’da adeta direkten döndük, bir darbeden ziyade Türkiye’yi işgal hareketiydi. Çok büyük bir badireden çıkan Türkiye’nin mutlaka bundan sonra hem mevcut terör örgütleri ile ilgili ciddi mücadelede bulunması hem de bu tür hadiselerin bir daha yaşanmaması için gerekli tedbirleri almak hakkıdır, yetkisidir, görevidir. Bu kapsamda bu kararlar alınıyor, buna ilişkin olarak tedbirlerin yeterli miktarda alındığı kanaatine varılırsa da tekrardan OHAL’e son verilir.

 

‘Herkes asli görevini yapmak zorundadır’

Yine, tabii ki, kayyumlarla ilgili, seçilmişlerin de atanmışların da anayasa ve diğer yasalara göre görev ve yetkileri vardır. Herkes asli görevini yapmak zorundadır. Eğer, insanlar asli görevini ihlal ediyorsa, insanlar kendi görevlerinden başka bu millete adeta zulüm eder tarzda bir takım işlerin içerisine giriyorsa ve eylemleri kanunda suç teşkil ediyorsa yasalar karşısında herkesin hak ettiği noktada gereken yargılamanın da yapılması lazım. Bu yasal ve anayasal dayanağı olan hususlardır.

Evet’ çıkarsa Kürt sorununun çözüleceğini söyleyebilir miyiz?

‘İstikrar güçlü iktidarı getirir, güçlü iktidar sorun çözer’

İstikrar, sorunları çözme kabiliyeti olan güçlü iktidarlar getirir. İstikrara ihtiyaç var. Gördük ki, mevcut sistem sorunları çözemedi. Mevcut sistem; parçalı koalisyonlar, istikrarsız hükümetler, kavgalar, çatışmacı vesayet odakları bu alanlardan hep beslendiler ve beslenerek yönetmeye çalıştılar. Sorunları çözmekten ziyade sorun oluşturdular ama istikrar güçlü iktidarı getirir, güçlü iktidar sorun çözen kabiliyeti olan iktidardır.”

 

 

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.