Tuncel: Samanyolu, KCK kararlarını mahkemeden önce verirdi ama...

Tuncel: Samanyolu, KCK kararlarını mahkemeden önce verirdi ama...
14 Aralık operasyonlarını değerlendiren HDP'li vekiller Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki gösterdi.

14 Aralık operasyonu ile gözaltına alınan gazetecilere ilişkin Radikal’e konuşan HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ve Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki gösterdi. KCK, Balyoz ve Ergenekon soruşturmalarından bu yana devam eden benzer operasyon görüntülerinin hükümet için de ‘muhaliflere yaklaşım’ açısından hayır getirmeyeceğini söyleyen Tuncel, “Hukuksuz uygulamaların Türkiye ’ye faydası olmaz dedi.

TUNCEL: SAMANYOLU TV, KCK KARARLARINI MAHKEMEDEN ÖNCE AÇIKLARDI AMA…

Basına yönelik bir operasyonun ve yargı aracılığıyla bastırma yaklaşımlarının kabul edilemeyeceğini belirten Sebahat Tuncel, “Hatırlayın, KCK yargılamaları sırasında bu yayın organları operasyonları savundular. Hatta mahkeme açıklamadan Samanyolu TV kararları açıklardı. Biz o zaman , ‘Yargı eliyle muhalefetin bastırılmasını alkışlamayın, bir gün sıra size de gelebilir’ dedik. Bugün de aynı noktadayız. Ve maalesef geçmişte özgür basın susturulurken alkış tutanlar, şimdi, ‘özgür basın susmaz’ diyor. İşte bizim isteğimiz ülkenin bu durumdan tamamen kurtarılması. Bu hukuksuzluğun devam etmesinin Türkiye’ye faydası olmaz. Kişi hak ve özgürlükleri iktidarların keyfine bırakılmayacak şekilde garanti altına alınmalı” dedi.

‘KÜRT SORUNUNA YAKLAŞIMLARINI BİLİYORUZ’

Cemaatin çözüm sürecine ilişkin ‘mesafeli’ olarak değerlendirilen hatta sürece karşı yürütülen bazı uygulamaların sorumlusu olmakla da eleştirildiğini hatırlattığımız Tuncel, bu konuda da sorumluluğun hükümete düştüğünü söyledi. Tuncel, “Bu tür iddiaları ve gerçekse de sonuçları ortadan kaldırmakla yükümlü olan da hükümettir. Bu cenahın Kürt sorununa karşı yaklaşımları biliniyor. Ancak o ayrı konu, biz kendimiz için istediğimizi başkaları için de isteriz. Çünkü Türkiye’de büyük bir propaganda ile başlatılan KCK, Balyoz, Ergenekon davaları her şeyi açıklamak yerine daha da muğlaklaştırdı. O nedenle her davada herkese eşit davranılmalı. Hükümetin muhaliflerine bu şekilde muamele ediyor olması da kendisine pek bir hayır getirmez.

Kürkçü: Gazeteciler serbest bırakılmalı

Her şeyden önce gazetecilerin tutuklanması diye bir tartışmanın son bulması gerekir. Hem kişisel görüşüm, hem de politika ve hukukun gereği olarak yargı süreci tamamlanmadan gazetecilerin içeride tutulmamalı. Ama şimdi gözaltında bulunan gazetecilerin, gazetecilik mesleği genel bir saldırıyla karşı karşıya iken; Kürt gazeteciler, Ahmet Şık ve Nedim Şener gözaltına alınırken takındıkları tutumlarıyla onların yanlarında durmadıkları gibi, bugün kendi yaşadıkları sürece de karine oluşturmakla meşgul olduklarını görmüştük. Basın özgürlüğü aslında bir etik sözleşmedir ve Kürt gazetecilerin tutuklaması konusunda yaygın medyada da bir karşı tutum olmadığını da gördük. Tabii bu şimdiki operasyon sadece bir gazetecilik kavgası değil, asıl olarak iktidar kavgası. İktidarın icat edebileceği her şeyi icat ederek yürüttüğü bir kavga… Kim bilir kaçıncı defadır duyuyoruz ‘gazetecilik faaliyetlerinden tutuklamadık’ sözünü! Ancak soruşturma dosyasını bile bilmiyoruz. O halde şimdi her şeyden önce gazeteciler serbest bırakılmalı ve hükümet yetkililerinin savcı ve yargıç yetkilerini kullanarak hareket etmelerine bir son verilmeli.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.