Tursun: Polis seri katil gibi cinayet işliyor

Tursun: Polis seri katil gibi cinayet işliyor
PVSK'nin yürürlüğe girdiği 2007 yılından bu yana polis tarafından katledilenlerin sayısı Yüksekova'daki iki kişinin öldürülmesiyle birlikte 144'e ulaştı.

Polis şiddetinin gündemden düşmediği Türkiye'de neredeyse her toplumsal olayda katledilen yurttaşların sayısına her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nun (PVSK) 2007 yılında yürürlüğe girmesinden bu yana polis tarafından öldürülen 142 yurttaşa iki kişi daha eklendi. Aydın Erdem'in polis kurşunu ile öldürüldüğü 6 Aralık'ta bu defa Yüksekova'da polis kurşunu ile ölüm haberi geldi. HPG'lilerin mezarlarının tahrip edilmesini protesto eden kitleye polisin müdahalesi sonucu amca yeğen olan Reşit İşbilir ve Veysel İşbilir'in yaşamını yitirmesiyle polis tarafından katledilenlerin sayısı 144'e çıkmış oldu. 2007 yılında İzmir'de oğlu Baran Tursun'u polis kurşunu ile kaybettikten sonra polisin yargısız infazlarına karşı kurduğu vakıf ile mücadele başlatan Baran Tursun Vakfı Başkanı Mehmet Tursun, Türkiye'de devam eden polis şiddetinin devlet bürokrasisi ve yargısı tarafından aklandığını dile getirdi. 

'Sessiz kalmak suça ortak olmaktır'

2007 yılından bu yana polis şiddeti ve davalarını araştırdığını söyleyen Tursun, "PVSK'de yapılan değişikliğin ardından polisi tutana aşk olsun. Türkiye oldu Teksas polisler de silahşör" dedi. PVSK değişikliğinde AKP, CHP ve MHP'nin birlik olduğunu ve yasa değişikliğine gittiğini hatırlatan Tursun, değişiklikle birlikte 2007 yılından bu yana 144 kişinin polis tarafından öldürüldüğüne dikkat çekti. Polis kurşunu ve gaz bombası ile öldürülenlerin arasında Cizre'de annesinin kucağında öldürülen 14 aylık bebeğin de 70 yaşında yurttaşın da olduğunu ifade eden Tursun, "Türkiye'de herkes demokrasi sözcüğü ile yatıp kalkıyor. Öldürülen ve hala failleri yargılanmayan binlerce kişi var. Bunlara sessiz kalmak suça ortak olmaktır" ifadesinde bulundu. 

'Yeni ölümlere seyirci kalmayalım'

Tursun şunları kaydetti: "Yunanistan'da bir genç öldürüldüğünde tüm ülke ayağa kalktı. Türkiye'de yüzlerce kişi öldürülüyor kimse bunun peşine bile düşmüyor. Aksine katiller ödüllendiriliyor." Toplumda yeteri düzeyde tepki oluşmadığı için polislerin "seri katil" gibi cinayet işlediğini söyleyen Tursun, "Hala polislerin seri cinayetleri devam ediyor. Daha dün Yüksekova'da 2 yurttaş toplumsal olaylara katıldı diye katledildi. Bizler ölümle terbiye edilmek isteniyoruz" şeklinde konuştu. Gezi Parkı eylemlerinde yaşamını yitiren 5 kişiyi hatırlatan Tursun, "Bizler sadece polis kurşunuyla yaşamı yitiren 5 kişinin değil de 144 kişinin fotoğraflarını taşıyarak alanlara daha güçlü bir şekilde çıkmış olsaydık şuan yeni ölümlerin seyircisi olmayacaktık" diye konuştu. 

'Taraf tutan bir yargıç dünyanın en azılı katilinden tehlikelidir'

Tursun, polisin şiddetinin ne sokak ortasında katledilen çocuklarla ne de Gezi Parkı olaylarında öldürülenlerle sınırlı kalmayacağına dikkat çekerek, "Sokaklar kan gölüne dönmüş nerden baksan ahlaksızlık" dedi. 2007 yılından bu yana emniyet müdürlüklerine canlı girenlerden 28 kişinin ölü çıktığını anımsatan Tursun, "Durum bu kadar vahimken Türkiye'de kimse bize güllük gülistanlıkmış gibi davranmamızı beklemesin" ifadesinde bulundu. Türkiye'de polisin işlediği cezaların özel bir şekilde hazırlanan fezlekelerle aklandığını dile getiren Tursun sözlerini şöyle sürdürdü: "Tüm katleden polis dosyalarında her zaman mağdur ve suçsuz olan polistir. Ya ayağı kaymıştır, ya meşru savunma temelinde kendini savunmuştur, ya da görevi gereği olması gerekeni yapmıştır. Yani sonuç hep aynıdır. Bu Aydın Erdem olayında da öyleydi, Ethem Sarısülük davasında da." Dosyaların cezasızlıkla sonuçlanmasından dolayı katliamların her geçen gün arttığına işaret eden Tursun, "Bunda etkili olan bir diğer husus ise devlet yetkililerinin katilleri koruma demeçleridir. Biz bunu Aydın Erdem, Şahin Öner'in öldürülme olayında da gördük. Fezlekeyi hazırlayan amirler de 'zaten devlet bürokratları böyle düşünüyor bizler de ona göre hazırlayalım' diyor" diye konuştu. 

Tursun, son olarak adaleti tesis edemeyen, hukuku adil bir şekilde dağıtmayan, taraf tutun bir yargıcın dünyanın en azılı katilinden daha tehlikeli olduğunu vurguladı.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.