Valilik açıklaması tatmin etmedi.

Mehdi TANAMAN

DİYARBAKIR-Kentte geçtiğimiz hafta içerisinde fısıltı gazetesi tarafından kulaktan kulağa yayılan, ve ancak gazetecilerin kulağına ulaşınca devletin yetkilileri tarafından doğrulanmak zorunda kalınan bulaşıcı virüs vakası ile ilgili yapılan açıklamalar, tatmin edici bulunmadı.

Dünkü gazetemizin manşetinde yer alan haberde ebola virüsü şüphesi ile Suudi Arabistan’dan, Hacdan dönen bir kişinin Gazi Yaşargil Araştırma Hastanesinde karantina altına alındığı bilgisi kamuoyuna büyük puntolarla duyurulmuştu.

 Muhabirimiz İlyas Akengin’in tüm ısrarlı sorularına karşın bulaşıcı virüs vakası ile ilgili bilgilere tam olarak ulaşılması mümkün olmamıştı. Gazetemizin baskıya girdiği saatlerde ise  Diyarbakır valiliği nihayet bir açıklama ihtiyacı duydu. Valilik açıklamasında:

“Bir kadının Hac dönüşü havaalanında ebola şüphesiyle hastaneye kaldırılması sonrası yapılan ilk değerlendirmede hastanın Ebola virüsü taşımadığı ve Mers Cov hastası olduğu değerlendiriliyor.”deniliyordu.

Valilik bu açıklaması ile Diyarbakır halkını aydınlatmak ve insanların kafasında oluşan sorulara tatmin edici cevaplar vermek yerine, hastanın Ebola olmadığının değerlendirildiğini ve Mers Cov üzerinde durulduğu belirterek şöyle devam ediyordu:

"Hacdan gelen ve son 15 gündür ateşi olan 60 yaşlarında bayan hastanın ebola hastalığı taşıdığı iddiaları gündeme gelmiştir. Söz konusu hastanın batı Afrika'dan seyahat öyküsünün olmaması, uzmanlarımızı ebola şüphesinden uzaklaştırmaktadır. Öncelikle mers cov ya da diğer hastalıkları ekarte etme açısından hasta izole edilmiş olup alınan numune incelenmek üzere Ankara'daki laboratuvara gönderilmiştir"

CEVAPSIZ SORULAR

Valiliğin açıklamasının tatmin edici bilgilerden yoksun olduğunu ifade eden vatandaşlar, gazetemiz aracılığıyla  akıllarına takılan soruları vilayet yetkililerine şöyle sıralıyor;

1-Afrikaya gitmemiş olanlara bu ebola virüsü bulaşmıyor mu, Afrikalı birinden kapılmış olamaz mı ?

2-Daha laboratuar sonuçları ile ilgili herhangi bir bilgi elde yokken, hastanın ebola virüsü taşımadığı  hangi deneyimli hekim tarafından ‘şıp’ diye hasta teyzeye şöyle bir bakılarak tespit edilebildi ?

3-Madem laboratuar sonuçları henüz ellerine ulaşmadan ‘Şıp’ diye bir çırpıda ebola olup olmadığı teşhisi koyabilen hekimlerimiz var da; neden dünyada büyük bir korku içerisinde bu virüsten korunmaya çalışan ülkelere destek olsunlar diye o ülkelere  gönderilmiyorlar ?

4-Valilik açıklamasında ebola’dan şüphelenilmediği aksine uzun bir süreden beri Arap ülkelerinde özellikle de Arabistan’da yüzlerce kişinin canına mal olan ve bilinen bir ilacının olmadığı anlaşılan  Mers cov virüsünden  şüphelenildiği ifade ediliyor.  Oh ne ala sevinelim o zaman . Eboladan değil ama Mers Cov virüsünden ölebiliriz. Bu o kadar da kötü değil herhalde. Ölümlerden ölüm beğenme hakkımız var.

5-Mers cov virüsünün bizi öldürmeyeceğine mi inanılıyor ?

Ve buna benzer bir çok soru daha. Umarız yetkililer, vatandaşları tedirgin eden bu soruların cevaplarını en kısa sürede vererek oluşan şüpheleri ve fısıltı gazetesinin yaratacağı tahribatı önlerler.