Mehdi TANAMAN

Mehdi TANAMAN

‘Var olasınız’

‘Var olasınız’

Ne zaman sur içinde  ispayi (Sipahi) pazarının yakınlarında bir işim olsa,  hatta bazen olmasa bile yolumu ne yapar ne eder Hacı Nezir abinin dükkanına düşürürüm. Kendisi eski bir Diyarbekirli abimiz…

Hacı abi, ispayi (Sipahi) pazarı esnaflarından… Diyarbekir terbiyesi almış. O kültürü ve o ananeyi, geleneği bilen bir adam.  Sözünün eri dosdoğru biri

Dükkanında kullanılmış ikinci el ev eşyaları ve ev aletleri satar. Bir anlamda Diyarbakır”ın giriş kapısıdır desek yeridir.

Çünkü Diyarbakır’a tayini çıkan memurundan, Dicle üniversitesinde fakülte kazanmış öğrencisine, işçisinden, askerine varana kadar, gelen çok sayıda insan soluğu onun dükkanında alır.

Malum insanımız genelde dar gelirlidir. Memur da olsa, işçi de olsa bu değişmez. Hele öğrenciyse zaten eli mahkum.  Bütçe kısıtlı olunca, doğal olarak evi de bu bütçeye uygun dizmek gerek…

İmdada Hacı abi yetişir ve insanlar bütçelerini hiç zorlamadan kendilerine uygun alet ve eşyalardan satın alırlar. Diyarbakır”dan giderken de bu eşyaları eğer birilerine vermemişlerse, yine hacı abiye satarlar. Bir nevi halk leasing’i gibi bir şey yani.

Genelde binbir hatıranın izlerini taşıyan eşyalarla dolu bu dükkanda pazarlık yapılmaz. Çünkü verilen fiyat çok uygundur.  Buraya gelen müşteri ya yeni memur ya da yeni öğrenci olduğu için şöyle bir diyolog yaşanır;

-‘Abi benim çok param yok, o yüzden bana en ucuzlarını gösterin ‘

Hacı abi en kalitelilerini göstererek;

-‘Senin için en uygunu budur’ der

Öğrenci veya memur olan genç adam yine utana sıkıla ;

-‘Bu bana pahallı gelir. Siz daha ucuza alabileceğim bir şey gösterin’ diye ısrar eder.

Hacı abi;

-Ne kadar paran var senin ? diye sorar

Cevap genelde bir dar gelirlinin verebileceğinin de altında olan bir rakamdır. Hacı abi çok uzatmaz ve ;

-‘Tamam verdim. Al götür, hayrını gör’ der.

Aslında o müşteriye özel bir indirim yapmamıştır. Zaten o fiyata satmaktadır. Hem malını satmıştır hem de Diyarbekir için minnet duyan bir kalp kazanmıştır. Biz de sizlere övünerek anlatacak kısa bir öyküye sahip olmuşuz en bedavasından.

İyi ki hacı abi gibi Diyarbekirli hemşehrilerimiz var.

Var olasınız…

  

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehdi TANAMAN Arşivi
SON YAZILAR