'Yaşamın devamı için suyun genetiği ile oynamayın'

'Yaşamın devamı için suyun genetiği ile oynamayın'
Ekolojist, Ekterapist, Özerk Tedavi Araştırmacısı ve Doğal Tıp Uzmanı Sergen Sucu, kalp hastalıkları oranının artmasının nedenlerinden birinin ekolojik tahribatlar olduğunu belirterek, "Türkiye'de olduğu gibi klor şokuna sokulmuş çeşme suyu su değildir.

AYDIN -  Yaşamın devamı için suyun genetiği ile oynamayın" dedi.


Dünyadaki su kaynakları insanlar tarafından bilinçsiz bir şekilde tüketilmeye devam edilirken, uzmanlar da ekolojik yıkımların yaşamın devamını tehlikeye atacağı noktasında uyarılarına devam ediyor. Ekolojist, Ekterapist, Özerk Tedavi Araştırmacısı ve Doğal Tıp Uzmanı Sergen Sucu, kalp hastalıklarının artmasının nedeninin en başta ekolojik yıkımlar ve klorlu su kullanımı olduğunu söyledi. 
İçme suyunun, kaynağından sonra hiç bir kimyasal madde ile karıştırılmadan ve uzun süre bekletilmeden içilmesi gerektiğini söyleyen Sucu, "İçilebilir su demek, bakterisiz, kokusuz, berrak, mineral seviyeleri doğru, plastik ile temas etmemiş, uzun süre beklememiş su demektir. Türkiye de olduğu gibi klor şokuna sokulmuş çeşme suyu, plastik içine konulmuş güneş altında o şehir senin bu şehir benim gezmiş ve plastiğin içerisindeki kanserojenlerle bütünleşmiş su değildir. Çeşmelerimizden akan su klora bulanmış bu da dünya sağlık örgütünün raporuna göre kalp hastalıklarının bu kadar artmasındaki temel faktördür. Bunun yanı sıra böbrek hastalıklarının Türkiye'de bu kadar artmasının sebebi de klorlama kaynaklıdır. Bu da tehlike sinyallerini çaldırıyor. Bu yüzden gerekli mercileri uyarıyoruz, su en çok dikkat edilmesi gereken maddedir ve su ile oynamanıza izin vermeyeceğiz" dedi.

 

su-5.jpg

'Su birçok hastalığı tedavi edecek'

İnsanların doğru su tüketmesi halinde birçok hastalığın ortadan kalkacağını söyleyen Sucu, hastalıkların tedavi edici yönü olduğunu belirtti. "İçilebilir bir su bulunduğu taktirde de su bir çok hastalığı tedavi edecek hatta hastalanmama hususunda bir aşı niteliğinde olacak" diyen Sucu, "Çünkü su immün (bağışıklık) sistemini güçlendirir. Anti allerjik ve vücuttaki zehirli maddeleri vücuttan uzaklaştırır. Bunun dışında su cildimiz içinde vazgeçilmezdir. Döküntü kaşıntı ve kuruluğun aslında tek tedavi yöntemi yeterli su içmektir ve vücudu nemli tutmaktır. Bunun dışında insanların kırışıklıklarının çözümü sudur. Su içmek yüze dolgunluk verir ve kırışıklığın erken yaşlanmanın önüne geçer" diye konuştu

'Suyun fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri ile oynanmamalıdır'

Nüfus artışına bağlı olarak su tüketimi hızla artarken suyunda hızla kirletilerek kullanılmaz bir hale getirildiğini değinen Sucu, şunları kaydetti: "İnsanoğlu, ihtiyaçlarını karşılayabilmek için, suyu bu doğal döngüden alır ve kullandıktan sonra tekrar aynı döngüye geri verir. Bu doğal süreç sırasında suya karışan her türlü zararlı madde suyun fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerini değiştirerek su kirliliğine sebep olur. Suyun fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri ile oynanmamalıdır. Su kirliliğine neden olan unsurları genel olarak dört ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar nüfus artışı, endüstriyel, kentleşme ve sanayileşmedir."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.