"Altın elma" Diyarbakır'a

"Altın elma" Diyarbakır'a
Dünya Turizm Yazarları ve Gazetecileri Federasyonu (FIJET) tarafından verilen ve turizm sektörünün Oscar ödülü olarak adlandırılan Altın Elma ödülü Diyarbakır’a verildi.

 

 

 

Diyarbakır Radisson Blue otelde dün düzenlenen ödül törenine FIJET Başkanı Tijani Haddad, Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği ATURJET Başkanı ve FİJET Yönetim Kurulu Üyesi Delal Atamdede, Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Dünya Seyahat Acenteleri Federasyonu (UFTAA) Başkan Yardımcısı Çetin Gürcan, ATURJET Başkanı Delal Atamdede, AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Ebubekir Bal ve Oya Eronat, Bölge Jandarma Komutanı Tümgeneral Halis Zafer Koç, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, Karacadağ Kalkınma Ajansı Genel sekreteri Hasan Maral,  kamu kurum müdürleri, Diyarbakırlı iş insanları, iktisadi STK temsilcileri, turizmciler ve davetliler katıldı.

img_8821.jpg

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan programda sırasıyla Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya, Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği ATURJET Başkanı ve FİJET Yönetim Kurulu Üyesi Delal Atamdede, FIJET Başkanı Tijanı Hadddad ve  Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu birer konuşma yaptı.

img_8772.jpg

'Biz konuğumuzu başımızın üstüne taşımayı kültürel bir miras olarak kabul ederiz'

DTSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya, Diyarbakırlı iktisadi STK'lar adına ortak bir konuşma yaptı. Kaya, Diyarbakır'a böylesine büyük bir ödülün verilmesinden duyduğu memnuniyeti belirterek sözlerine başladı.  Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim gibi tarihsel ve kültürel bir miras üzerine kimliğini oluşturmuş şehirlerde konuklar misafir edilmez ağırlanır. Biz kapımızı çalan, bizleri ziyaret eden herkesi ağırlamayı, onlara ihtimam göstermeyi öğrenerek büyürüz. Misafir bizim için kıymetli bir emanettir. Onun sadece yemesi, içmesi, yatması önemli değildir. Misafir bizim kültürümüzde aynı zamanda canından ve güvenliğinden sorumlu olduğumuz bir değerdir. Onun için misafirimiz bizden bir şey istediğinde 'başım gözüm üstüne' deriz. Bu tabir kendi içinde derin bir metaforu barındırır. Biz konuğumuzu başımızın üstüne taşımayı kültürel bir miras olarak kabul ederiz. Anamız ve babamızın bize vasiyeti de budur."

'İnsanlar ekonomik fayda ve değer üretebildikleri şeyleri korurlar'

Diyarbakır'ın iktisadi STK'ları olarak modern zamanların ilişki biçimleri ile kültürel değerleri harmanlamalarının önemine değinen Kaya, "Şehrimizin dünya kültürel mirası açısından önem arz eden değerlerini geniş kitlelere yaymaya mecburuz. Zira sahip olduğumuz kültürel yapılarımız birer süs objesi olmaktan ziyade, geniş kitlelerin kullanımına açılarak turizm açısından değer oluşturabilecek  bir noktaya gelmelidir. Bilindiği üzere tarihi değere sahip yapılar ve mimari eseler, turizme ve insanların kullanımına açılmadığı sürece tahrip olmaya ve çürümeye mahkumdurlar. İnsan doğasının bir sonucu olarak bireylerin kullanmadıkları her şeyi çürümeye terk eder. Bu antik ve tarihi özelliği olan eserler için de böyledir. Dünyaya baktığımız zaman en iyi korunan tarihi yapıların, en fazla ziyaret edilen eserler olduğunu görürüz. İnsanlar ekonomik fayda ve değer üretebildikleri şeyleri korurlar. Bu nedenle bizler turizm alanında sorumluluklarımızı yerine getirebilmek  için kent dinamiklerimiz ile FİJET ve Türkiye'nin bileşeni olduğu ATURJET'in müstesna üyeleriyle koordineli bir şekilde vakit kaybetmeden organize olmalı ve kentimizin tanıtımına ivme kazandırmalıyız" diye konuştu.

'Önyargılar kentimizin sahip olduğu değerlerin niteliğini değiştiremiyor'

Bir turizm rotası olarak Diyarbakır'a karşı önyargıların olduğuna dikkat çeken ve bu önyargıların kente karşı yıkıcı sonuçları olduğunun ifade eden  Kaya, "Lakin bu önyargıların hiç biri kentimizin sahip olduğu değerlerin niteliğini değiştiremiyor. Bizle sahip olduğumuz surlarımızla, Hevsel bahçelerimizle, On gözlü köprümüzle, Peygamber ve Sahabe türbeleriyle, İslam dünyasının 5. Harem-i şerifi olan Ulu cami ve diğer tarihi camilerimizle, Surp Giragos ve Saınt George kiliseleriyle, Zerzavan kalesi ve Mitras Tapınağı ile birçok turistik kentin gıpta ile baktığı bir kent olarak şehrimizi kültürel bir ekonomik modele dönüştürmeye kararlıyız ve yapacağız. Bugün burada bulunmamız da bu karalılığımızın bir sonucudur" şeklinde konuştu.

'Bu ödülü bir işaret fişeği olarak görüyoruz'

 "Altın Elma" ödülünü Diyarbakır'a veren FİJET ve ATURJET'e teşekkürlerini ifade eden Kaya, "Diyarbakır'ın turistik ve ekonomik bir modele dönüşmesinde bu ödülleri bizleri ve yatırımcılarımızı motive ediyor. Bu cihetle başta üyelerimiz olmak üzere, turizm yatırımları konusunda riskleri göze alarak sermayeleri ile bu kente değer katan tüm girişimcilerimize, kamu kurum ve kuruluşlarımızın müstesna yöneticilerimize ve STK'larımızın temsilcilerine yürekten teşekkür ediyorum. Bu ödülü bir işaret fişeği olarak görüyoruz. Gerçekten bu kentte başta Valimiz olmak üzere tüm paydaşlarımızla bu kenti nasıl bir marka kent yaparız çalışması içerisindeyiz. Bu anlamda Valimize özellikle teşekkür ediyorum. Ayrıca, geçen hafta içerisinde kentimizi ziyaret eden Kültür ve Turizm Bakanımızın 6 destinasyon ile geldiği Diyarbakır'da Güneydoğu Anadolu Bölgesini hem bu destinasyonun içine 7. bölge olarak katıp hem merkezini de Diyarbakır yaptığı için başta Kültür ve Turizm Bakanımız olmak üzere, destekleri için Sayın Valimize de çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

'Diyarbakır dünyanın en önemli tarihi eserlerine sahip mükemmel bir  baldır'

Diyarbakır'ın verimli bir balının olduğunu belirten Kaya, "Eğer verimli bir balınız varsa arılar Afrika'dan da gelir, Amerika'dan da gelir. Önemli olan balımızı doğru sunmaktır. Diyarbakır dünyanın en önemli tarihi eserlerine sahip mükemmel bir  baldır. Biz bunu dünyaya göstereceğiz. Bu tür organizasyonlar tam da bunun içindir" diyerek konuşmasını sonlandırdı.

img_8776.jpg

'Turizm 12 aya yayılarak bölgeye ekonomik refah ve kalkınma olanağı sağlanacak'

Kaya'nın ardından, Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği ATURJET Başkanı ve FİJET Yönetim Kurulu Üyesi Delal Atamdede bir konuşma yaptı.

Tarihi ve kültürel değerlerin korunarak günümüze taşınmasının önemine değinen Atamdede, dünya mirası olan tarihi ve kültürel varlıkların korunmasının turizmin  sürdürülebilir bir ilkesi olduğuna işaret etti. Atamdede, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz inanıyoruz ki Diyarbakır gerek üç semavi dinin asırlarca barış içerisinde yaşadığı hoşgörü ve tolerans ile Sahabe ve Peygamberler şehri olarak Mitras Tapınağı ile bir hac bölgesi olma özelliğini turizmde bölgeye faydalı bir hale getirerek kullanacaktır. Bunun yanında gastronomi, sağlık turizmi, kongre, seminer organizasyonu ve festivaller ile turizmi 12 aya yayarak bölgeye ekonomik refah ve kalkınma olanağı sağlayacaktır. Refah ve ekonomik değerlerin artışıyla birlikte Diyarbakır ve Diyarbakırlının toplumsal deformasyonlara da müsaade etmeyeceği kanısındayım."

Ödül kararı oy birliği ile alındı!

FİJET olarak 1971'den beri dünyanın değişik bölgelerinde 60 değişik memleketin 67 değişik bölgesine 67 "Altın elma" ödülü verdiklerini ifade eden Atamdede, bu ödülü niçin, neye ve kime verdiklerini ise şöyle açıkladı: "Turizm endüstrisinin değişik sektörlerindeki bir organizasyona bir memlekete veya bir kişiye, turizme katkıları dolayısıyla veriliyor. Ve ne mutlu ki, 2018 sensinde, mitolojide güzelliği ve sevgiyi temsil eden Afrodit'e verilen Altın elma'yı yani turizmin oskarı'nı, misafirperverliği ve hoşgörüsü, toleransı, toplumsal kucaklaşması, sürdürülebilir turizme katkıları ve tarihi, kültürel değerleriyle Diyarbakır layık görüldü. En sevindirici kısmı ise bu kararın FİLET yönetim kurulunda oy biriliğiyle alınmasıdır."

'Altın elma Diyarbakır'a hayırlı olsun'

Diyarbakır lehçesi ile "Başım üstünde Allah, yar var/ Karacadağ tepesinde kar/ Gönlümde  bahar var/ Diyarbakır'dayım zahar" dörtlüğünü okuyan Atamdede, son olarak şunları ifade etti: " Altın elma Diyarbakır'a hayırlı olsun. Bir Diyarbakırlı olarak bundan gurur duyuyorum. Maddi manevi katkılarından dolayı başta Sayın Valimiz, STK'lar, DTSO, Karacadağ Kalkınma Ajansı, TURSAB Bölge yönetim kurulu ve adı gizli kalmış tüm kahramanlara çok çok teşekkür ediyorum."

'Çok kültürlülüğün ve  hoşgörünün şehri Diyarbakır'

"Altın Elma" ödülünü, Dünya Seyahat Gazetecileri ve Yazarları Federasyonu (FIJET) Başkanı Tijanı Hadddad'tan alan  Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu ise törendeki son konuşmayı yaptı.

img_8794.jpg

Uluslararası Turizm Gazetecileri ve Yazarları Birliği’nin her yıl dünya çapında bir kente verdiği Altın Elma ödülünü Diyarbakır olarak kazanmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirten Vali Güzeloğlu, "Altın elma" ödülünü Diyarbakır'a layık gören FIJET  ve ATURJET'e teşekkürlerini ifade etti. Konuşmasının başında Diyarbakır'ın tarihi ve kültürel mirasına işaret eden Vali Güzeloğlu, Diyarbakır'daki çok kültürlü  yaşama vurgu yaptı. Vali Güzeloğlu, "Barışın, esenliğin çok kültürlülüğün ve hoşgörünün yaşandığı bir şehirdir Diyarbakır. Kimsenin kimseyi ötekileştirmediği, bir bütün olarak birlikte yaşama kültürünün en güzel sergilendiği bir şehirdir. UNESCO’nun çok önem verdiği, somut olmayan kültürel miras varlıklarıyla da dünyanın her köşesi için şüphesiz gelinmesi görülmesi tatması bilinmesi gereken bir şehirdir. Diyarbakır’ı bu perspektifte görüyor, bu bütünlükte değerlendiriyoruz. Geriye dönüp baktığımız zaman tüm tarihin ve zamanın en yoğun dönemini yaşıyoruz. Küresel anlamda da terörizmin turizme yönelik büyük olumsuz etkilerinin geçmişte yaşamış bir kent olarak bugün artık huzurun ve güvenin şehri olarak sahip olduğu zenginliklerle turizmin bu güzellikleri ile tanınmayı hak ediyor ve istiyoruz" ifadelerini kullandı.

'Turist sayısı 8 ayda 2 milyona yaklaştı'

Vali Güzeloğlu konuşmasının devamında Diyarbakır'ın tarihi ve kültürel değerleriyle, her boyutta turizmin çeşitlendirilebilindiği, turizme dönük beklentilerin karşılandığı bir şehir olduğunu söyledi. Diyarbakır'ın uluslararası alana açılan direk uçuşlarıyla 8 ayda 2 milyon kişiye yaklaşan yolcu sayısıyla, otellerdeki yüzde, yüze yaklaşan doluluk oranıyla çok yoğun bir hareketlenmeyi yaşadığını ifade eden Vali Güzeloğlu, "Diyarbakır bunu hak ediyor, ertelenmiş gecikmiş bir ivmeyi bugün yaşamanın ve turizme dayalı bir gelişmenin bugün büyük bir heyecanını ve beklentisini karşılıyor. Küresel anlamda da terörizmin, turizme dönük büyük olumsuz etkilerini geçmişte yaşamış bir kent olarak, bugün artık huzur ve güvenin şehir olarak, sahip olduğumuz zenginliklerle turizmin bu güzellikleriyle tanınmayı hak ediyor ve istiyor. Bunu başaracağız ve başarmaya başladık" diye konuştu.

Konuşmaların ardından turizm Oscarı olarak nitelendirilen Altın Elma ödülü Dünya Turizm Yazarları ve Gazeteciler Federasyonu Başkanı Tijan Haddad tarafından Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu'na verildi.

img_8813.jpg

Ardından karşılıklı plaketler takdim edildi. "Altın elma" ödül töreni, toplu fotoğraf çekimiyle sonlandırıldı.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.