Av. Muhlis Oğurgül: 'AYM de siyasi baskıya yenik düştü'

Av. Muhlis Oğurgül: 'AYM de siyasi baskıya yenik düştü'
HDP’nin kapatılma davası kapsamında hazine yardımı hesabına geçici olarak bloke konulmasını Tigris Haber’e değerlendiren Av.Muhlis Oğurgül, kararın Anayasaya aykırı olduğunu ve AYM’nin de siyasi baskıya yenik düştüğünü belirtti.

TİGRİS HABER - HDP’nin kapatılma davası süreci devam ediyor. Bu kapsamda 5 Ocak günü Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP'nin temelli kapatılması istemli davada, "terör örgütü ile organik bağının devam ettiği, hazine kaynaklarının terör örgütüne aktarıldığı" gerekçesiyle partinin hazine yardımı bulunan hesaplarına bloke konulmasını istedi. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin'in bu istemini görüştü. Yüksek Mahkeme, davanın bu aşamasında, partinin Hazine yardımı bulunan hesaplarına bloke konulması talebini kabul ederek HDP'nin hazine yardımı hesabına geçici olarak bloke konulmasına karar verdi.

'Hukuka aykırı bir karar'

HDP’nin hesabına bloke konulmasını Tigris Haber’e değerlendiren Avukat Muhlis Oğurgül, bu kararın siyasi olduğunu belirterek, “Öncelikle şunu söylemekte fayda var. Verilen karar hukuken değerlendirilebilecek bir karar değil. Çünkü kararın içeriğinde herhangi bir gerekçe yok. Gerekçesiz bir karar verilmiş. Bu da başlı başına siyasi bir karar olduğunu ve siyasi baskıya AYM’nin de yenik düştüğünü ortaya koyuyor. Kararı birkaç yönden değerlendirmekte fayda var. Öncelikle Anayasanın 169. Maddesine aykırı bir karar verildiği net bir şekilde görünüyor. Çünkü orda siyasi parti kapatmaları veya devlet yardımlarından, faydalanmaya ilişkin, AYM önüne böyle bir gündem geldiği zaman, bir kararı vermek için 3’te 2’lik çoğunlukla karar vermesi gerekiyor.

ogurgil-tigris2.jpg

Avukat Muhlis Oğurgül

Bu kararın 8’e karşı 7 gibi bir oyla verildiğini görüyoruz. Burada aslında anayasaya aykırı bir karar verildiğini bize gösteriyor. İkinci bir husus bu bloke kararı verilmeden önce partiye, HDP’ye bir itirazda bulunmaya ya da bir savunma yapma hakkı verilmesi gerekirken, herhangi bir itiraz süresi bile verilmeden, bu kararın direk verilmesi de hukuka aykırı bir durum. Diğer bir husus da mahkeme daha esasa ilişkin bir değerlendirme yapmadan, peşinen böyle bir karar vermesi, aslında esasa ilişkinde bir değerlendirme yaptığı izlenimi veriyor. Buda aslında bir ihsası rey de bulunduğunu, ortaya koyuyor. Yani birkaç açıdan değerlendirdiğimiz zaman, bu kararın hukuka uygun olmadığı, anayasayı incelemeye, anayasaya aykırılıkları yetkili kılınmış bir mahkemenin kendisinin aslında aykırı bir karar verdiğini ortaya koyuyor.” dedi.

'Seçime yönelik bir hamle'

Oğurgül, dava sürecinin seçim döneminde hızlandırıldığını ve bu kararın hukuka güvenirliliği azalttığını dile getirdi. Oğurgil, “Zaten seçim öncesine denk gelmesi, bir siyasi partinin faaliyetlerinin neredeyse yapamayacağı noktaya taşımaları, bununda hızlandırılmış halinin kamuoyuna hissettirilmesi aslında bu kararın, daha doğrusu yürütülen davanın, hukuk üzerinden yada hukuki bir yargılama üzerinden yürütülmediğini bizlere sunuyor. Açıkçası neticesi ne olursa olsun şimdiden, verilen bu hukuka aykırı karar, bloke kararı gündeme damgasını vurdu. En başından bu yana adil bir yargılama yapılmadığını net bir şekilde ortaya koydu. Nasıl bir sonuç çıkarsa çıksın bu davanın siyasi bir dava olarak yürütüldüğünü ve seçim sürecinde bu kadar hızlandırılması da kamuoyu nezdinde özellikle Kürtler nezdinde hukuka güvenirliliği de azaltmış oldu” diye konuştu.

Bekir Şahin sözlü açıklama yaptı

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP’nin kapatılması istemiyle açtığı davada, Anayasa Mahkemesi (AYM) heyetine yaptığı sözlü açıklamalarını tamamladı. Şahin,"Seçimden önce sürecin tamamlanıp tamamlanmaması yüksek mahkemenin takdiri" diye konuştu. Başsavcı Şahin, Anayasa Mahkemesi'nden ayrılırken, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Yazılı metinlerindeki taleplerini AYM'ye aynen ilettiklerini aktaran Şahin, kapatma davasına ilişkin sürecin tamamlanıp tamamlanmamasının Yüksek Mahkeme'nin takdirinde olduğunu kaydetti.

Şahin, "Davalı partinin terör örgütüyle bağı bilinen bir gerçek, 85 milyon davalı partinin PKK'nın organı olduğunu kabul ediyor. Davalı partililerin de PKK'yı kınadığına rastlamadım. PKK'yı silahlı halk hareketi olarak tanımlıyorlar. PKK'nın askere alma kurumu gibi çalışıyor davalı parti" diye konuştu. Şahin, seçime kadar sürecin tamamlanıp tamamlanmayacağı yönündeki soruya da "Yüksek Mahkeme'nin takdiri o, bizim açımızdan süreç tamamlandı" şeklinde yanıt verdi.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.