Bakırhan: Üzerimize düşeni yapmaya hazırız

Bakırhan: Üzerimize düşeni yapmaya hazırız
DEM Parti Gençlik Meclisi, Diyarbakır’da 1. Olağan Büyük Kongresini gerçekleştirdi.

TİGRİS HABER - Yüzlerce gencin katıldığı kongrede konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Bugün Diyarbakır’dan Türkiye halklarına, Türkiye’deki iktidara, devlet aklına sesleniyoruz: Bir daha bir genç yaşamını yitirmesin, var mısınız? Varsanız buyurun Kürtler hazırdır. Varsanız buyurun İmralı’ya, Sayın Öcalan’a” Dedi.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın Gençlik Meclisindeki konuşmasının ana başlıkları şöyle;

Gençlerin mücadelesi özgürlük arayanların mücadelesidir

Değerli genç yoldaşlarım, değerli Barış Anneleri, yıllardır bıkmadan usanmadan bütün baskı politikalarına rağmen ayakta duran ve bugün bu salonda bizleri yalnız bırakmayan Amed ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen çok değerli yoldaşlarım; hepinizi Genel Merkezimiz adına saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Gençlerin mücadelesi, Şerzan Kurt’un mücadelesidir; Mazlum Doğanların, Ali Çiçeklerin mücadelesidir; katledilen Berkin Elvan’ın, Ali İsmail Korkmaz’ın mücadelesidir; Suruç’ta katledilen 33 düş yolcusunun mücadelesidir; Medeni Yıldırımların, Ceylan Önkolların mücadelesidir. Gençlerin mücadelesi; kadınların, yoksulların, ezilenlerin, hak arayanların, özgürlük arayanların mücadelesidir. Bir kez daha siz değerli genç arkadaşlarımı saygıyla selamlıyorum. Siz sömürüye karşı toplumu, Kürtleri, Alevileri, ezilenleri, emekçileri, kadınları savunan bir aydınlıksınız, güneşimizsiniz.

Siz var oldukça Kürtler onurlu bir şekilde Kürdüm demeye devam edecek

Dünyanın neresinde bir gençlik mücadelesi varsa sistemler en başta gençlere yöneliyor. Çünkü gençlik adaletsizliğin ve sömürünün karşısında dik duran bir dağdır, bir bariyerdir. Gençlik umuttur, gençlik inattır. Faşizmin neoliberal politikalarını, bu sömürü düzeninin içerisinde bulunan çarkları korkutmasının sebebi de budur. Gençlik sömürüye karşı olduğu müddetçe korkuları devam edecektir. Korkuları gençlik başarıya ulaşıncaya kadar da devam edecektir. Çok önemli bir süreçten geçiyoruz. Gençlik mücadelesi, örgütlü gençlik mücadelesi gerçekten de bu önemli süreçte hakkımızı hukukumuzu savunmamız, dilimize ve kültürümüze sahip çıkmamız için bize nefes olacaktır. Bugün Türkiye ve Kürdistan’ın dört yanından buraya gelen gençlerimiz çok iyi bilsinler ki onlar var oldukça halkımızı iliğine kadar ezen, yoksullaştıran, işsizleştiren, göçerten, yok sayan bu sömürü düzeni kaybetmeye mahkûmdur. Siz gençler var olduğunuz müddetçe, Kürtler onurlu bir şekilde Kürt olduklarını söylemeye devam edeceklerdir.

Hayal satan sistemin karşısında halkımızın umudu olmaya devam edeceğiz

Yaşadığımız ülkede hayal kurmak yasak ama hayal satmak AKP-MHP iktidarı döneminde serbest. Bizler; Mazlumların, Mahirlerin, İboların, Ali Çiçeklerin, Şerzan Kurtların, Şırnak’ta katledilerek panzerin arkasında sürüklenen Hacı Lokman Birlik’in sesi soluğu olmaya devam edeceğiz. Bizlere hayal satan bu sistem karşısında halkımızın umudu, hayali ve geleceği olmaya devam edeceğiz. Buna inanıyorum. Bugün bütün baskı ve engellemelere rağmen bu salonda ortaya koyduğunuz bu coşku, direnç ve onurlu duruş bizlere umut oldu, ezilenlere umut oldu.

Yaşamını yitirenler sobası yanmayan ailelerin çocuklarıdır

Savaş ve çatışmalar bu ülkeye bir şey kazandırmadı. 40 yıldır bu ülkede savaş ve çatışmalar devam ediyor. Bu 40 yıl içerisinde bu ülkenin Kürt, Türk, Arap bütün renkleri fark etmeksizin gençler yaşamlarını yitiriyor. Dün yine çatışmalarda gencecik insanlar yaşamlarını yitirdi. Bir de çıkıp yaşamını yitiren gençlere üzüldüklerini söylüyorlar. Vatan diyorlar, Sakarya diyorlar, millet diyorlar ama kendi çocukları ne Zap’ta ne de başka bir yerde bu çatışmaların içerisinde değil. Yaşamını yitirenler yoksulların çocuklarıdır; evinde sobası yanmayanların, kombisini açmayanların çocuklarıdır.

Irkçı, milliyetçi, faşist çevrelere savaş tatlı gelir çünkü onların canlı yanmıyor

Samimiyseniz buyurun gelin bu sorunu birlikte çözelim. Biz DEM Parti olarak Kürt meselesinin demokratik yollarla çözülmesi için elimizden gelen bütün sorumluluğu üstlenmeye hazırız. Ama siz buna inanıyor musunuz? Siz çatışmaların bitmesini istiyor musunuz? Siz gençlerimizin yaşamını yitirmemesini istiyor musunuz? Buna çok emin değiliz. Her yaşamını yitiren gençten sonra demokratik mücadeleye, demokratik siyasete, Kürtlere, partimize dönük ırkçı, saldırgan ve gerçekten kabul edilemez hakaretler yapanlara sesleniyoruz. 500 yıl önce bir kitabın başlığında aynen şöyle yazıyordu: “Tatlı gelir yaşamayana savaş”. Ümit Özdağ’a tatlı gelir bu savaş, çünkü çocuğu savaşın ve çatışmanın içinde değil. Irkçı, milliyetçi, faşist çevrelere bu savaş tatlı gelir, çünkü onların canı yanmıyor, yoksulların canı yanıyor.

Bir daha bir genç yaşamını yitirmesin var mısınız? Varsanız buyurun İmralı’ya

Buyurun hodri meydan! Bugün Diyarbakır’dan Türkiye halklarına, Türkiye’deki iktidara, devlet aklına sesleniyoruz: Bir daha bir genç yaşamını yitirmesin var mısınız? Varsanız buyurun Kürtler hazırdır. Varsanız buyurun İmralı’ya, Sayın Öcalan’a. 2015 yılında Türk ve Kürt gençleri yaşamını yitirmesin diye, Kürtler eşit yurttaş olsun diye, bu topraklarda kardeşçe birlikte yaşayalım diye bir irade ortaya çıktı. Hadi buyurun tekrar sizi diyaloga, müzakereye, Kürt sorununun demokratik çözümüne davet ediyoruz. Bu konuda DEM Parti olarak üzerimize düşeni sizlere ve değerli halkımıza layık şekilde yerine getireceğiz.

Bunlar samimi değil

Değerli arkadaşlar, bunlar samimi değil. Bunlar yaşamını yitirenler için timsah gözyaşları döküyor, bir gün sonra da unutuyorlar. Bunlar insanlar yaşamını yitirmesin diye hiçbir çaba ve sorumluluk altına girmiyorlar. Varsa yoksa teklik, Türklük, asimilasyon, yok sayma... Bu politikaların arkasında duruyorlar. Çözüm böyle olmaz, bu topraklara barış böyle gelmez. Bu topraklarda gençler böyle özgürce, insanca, kardeşçe bir arada yaşayamaz. Çünkü siz bir halkı yok sayıyorsunuz, bir halkın dilini ve kültürünü yok sayıyorsunuz. Bir halkın seçilmiş iradesinin Meclis’te “hûn bixêrhatin” demesini bilinmeyen bir dil olarak tanımlıyorsunuz. Siz bu zihniyette, bu yok sayan anlayışta, bu inkarcı anlayışta neyin gözyaşını döküyorsunuz? (Haber Merkezi)

Kaynak:Haber Merkezi

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.