BALUKEN: ÖCALAN’IN KONUMU DEĞİŞTİRİLSİN

BALUKEN: ÖCALAN’IN KONUMU DEĞİŞTİRİLSİN
ANKARA - BDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, Abdullah Öcalan'ın 9 Ekim 1998 tarihinde Suriye'den çıkarılmasını kınayarak, "Sayın Öcalan'ın barış sürecinde konumuna ilişkin bir değişimin hızla hayata geçirilme
BDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, Abdullah Öcalan'ın 9 Ekim 1998 tarihinde Suriye'den çıkarılışının yıldönümü nedeniyle Meclis'te basın toplantısı düzenledi. "9 Ekim 1998'de Türkiye, ABD ve NATO'nun başını çektiği, bölgesel bir kaosu hedefleyen 9 Ekim komplosunun 15. yılına girmiş bulunmaktayız" diyen Baluken, Öcalan’ın Suriye’den çıkarılmasını kınadı. 15 yıllık süreç içerisinde Türkiye'de ve Ortadoğu'da birçok değişim ve dönüşümün yaşandığını ve yaşanmaya devam ettiğini vurgulayan Baluken, Öcalan üzerinde şekillenen "komplonun" kazananları ve kaybedenlerinin de tarih sahnesindeki yerini almaya başladığını kaydetti.  Öcalan'ın Suriye'den çıkarılması sürecindeki amacın, inkar ve imhaya dayalı çözümsüzlüğü hakim kırmak ve yeni Ortadoğu projesinin inşası ile kanlı bir zemin hazırlamak olduğunu belirten Baluken, "2013 yılına geldiğimiz bugünlerde herkes görmektedir ki, ne Kürt halkı tarihte kaybedilebildi, ne de Kürt Özgürlük Hareketi tasfiye edilebildi. Egemenlerin çözümsüzlük politikaları, halkların eşitlik, özgürlük ve demokratik çözüm taleplerine yenik düşmek zorunda kaldı. Sonuçta Türkiye'de Kürt Sorunun demokratik çözümü halklar tarafından benimsenirken, diğer tarafta Kürt, Türk, Alevi, Nusayri, Süryani, Arap halkları Rojava'da birlikte yaşamın ve eşit yurttaşlığın temellerini attı" diye kaydetti. 
 
‘HALKLARIN CEVABI ROJAVA DEVRİMİ OLMUŞTUR'
 
Rojava'da bütün farklı kimliklerin, inançların bir arada yaşamasının felsefik ve ideolojik temellerinin Öcalan tarafından atıldığını ve bugün taraflı veya tarafsız tüm çevrelerin bunu kabul etmekte olduğunu belirten Baluken, "Yani Öcalan'ın Rojava, Suriye ve Ortadoğu'da çıkmasını hedefleyen komploya halkların cevabı Rojava devrimi olmuştur. Yine bugün Türkiye'de yüz yıllık bir geçmişi, otuz yıllık bir çatışmalı süreci içerisinde barındıran Kürt Sorununun demokratik çözüm sürecinin merkezinde de Sayın Öcalan bulunmaktadır. Dolayısıyla Öcalan'a yaklaşım; Kürdistan, Türkiye ve Ortadoğu'da barışa sürecine yaklaşımın temel belirleyenlerinden biridir" ifadesini kullandı. 
 
'ÖCALAN'IN VARLIĞI BİR ŞANSTIR'
 
Süreçte yaşanan tıkanıklığın hükümet tarafından anlaşılmadığın kaydeden Baluken, şunları vurguladı: "Birçok defa kamuoyunda ifade edildi, burada da ifade etmekte yarar var. Öcalan'ın varlığı ve politik misyonu 90'lı yıllardan bugüne kadar Türkiye'de Kürt sorununun barışçıl çözümü için halklar nezdinde bir şanstır. Sayın Öcalan, 1993 yılında merhum Özal ile yapılan görüşmeler sonrasında deklarede bulunduğu ilk ateşkeste ifade ettiği, 'Türkiye'nin olumlu yanıt vermesi ve sorunu Kürtlerin demokratik haklarının ve kimliklerinin tanınarak barışçıl bir şekilde çözmeye istekli olduğunu göstermesi halinde bunun kalıcı bir barışa döneceği' sözleri de Öcalan'ın yirmi yılı aşkın bir süredir Türkiye ve Ortadoğu'da barışı inşa edecek bir çaba içinde olduğunun kanıtıdır. Gerek toplumumuzdan yükselen barış talebi gerekse de tarihin bugün 15. yıldönümünü dayattığı 9 Ekim Komplo ruhunun tamamen bitirilmesi için Öcalan'ın barış sürecinde konumuna ilişkin bir değişimin hızla hayata geçirilmesi gerekmektedir. Öcalan'ın konumu sürecin ilerlemesi adına tekrardan AKP hükümetinin samimiyetsizliğine kurban edilmeden, stratejik bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Sayın Öcalan'a yönelik evrensel hukuk değerleri çiğnenerek yıllardır uygulanan insanlık dışı ağır tecride son verilmesi, kamuoyu ile sağlıklı iletişim kanallarının kurulması tarihsel bir sorumluluktur. Bu vesileyle, 15. yıldönümünde 9 Ekim komplosundan çıkarılacak derslerin, bugün Türkiye siyasetinde belirleyici bir niteliğe sahip olduğunu belirterek, 15 yıl önce kurgulanan siyasi batağın Türkiye adına derinleşmemesi için Öcalan'a yönelik yaklaşımın değişmesi gerektiğini ifade etmek istiyoruz." (DİHA) 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.