Bilgen: Hükümetin açıklamaları 'nefret suçu'dur

DİYARBAKIR -  Başbakan ve Cumhurbaşkanı gibi temsili bir konumu olanların kullandığı dilin toplumda karşılık bulma potansiyelinin çok daha yüksek olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç ile bazı yayın organları ve kimi köşe yazarlarının günlerdir HDP ve vekillerine ilişkin açıklamalar yapılmasının ardından Ankara'da HDP'ye saldırı gerçekleşti. 4 Kasım günü Ankara'da HDP Ankara il binasına giren Emrah Akman isimli şahıs, HDP PM Üyesi Ahmet Karataş'ı 7 yerinden bıçaklanarak öldürmek istedi. HDP'ye yönelik yapılan açıklamalar ve gerçekleşen saldırıların nefret suçu olduğunu belirten HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Bilgen, resmi ağızlar tarafından yapılan ve nefret söylemi içeren konuşmalardan kendine vazife çıkarmak isteyenler olduğunu ifade etti. 

'Sözün kimden çıktığı artık tartışmalı'

Bilgen, nefret suçunun birine saldırması için doğrudan talimat vermek olmadığını ifade ederek, "Nefret suçu tam da böyle bir şeydir. Siz eğer bir biçimde muhataplarınızı kriminalize edecek, tehdit kategorisine giren mesajlar verirseniz bu durumdan vazife çıkarıp kendince ülkeyi koruma ya da başka reflekslerle saldırılar olur" dedi. Bilgen, sözün kimden çıktığını ve tehdit oluşturma potansiyelini Türkiye'nin artık tartışması gerektiğini söyledi. Nefret suçunun oluşmasına zemin oluşturacak her türlü söylemin kim tarafından söylenirse söylensin nefret söylemi olduğunu vurgulayan Bilgen, özellikle Başbakan, Cumhurbaşkanı gibi temsili bir konumu olanların kullandığı dilin toplumda karşılık bulma potansiyelinin çok daha yüksek olduğunun altını çizdi. Bilgen, "Bundan sonra benzer olayların nasıl etkiler yaratabileceği, toplumları karşı karşıya getirebileceği, çatışmalar doğurabileceği idrakı ile hareket edilmelidir. Eğer ki hükümet doğru yaptığına inanıyor ve böyle devam edecek olursa sürecin sabote olmasından şikayet etmenin de bir anlamı kalmayacaktır" diye konuştu.

Bilgen: Hükümetin açıklamaları 'nefret suçu'dur

DİYARBAKIR - HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Bilgen, HDP'ye yönelik saldırıların hükümet yetkilileri tarafından açıklamaların ardından geliştiğini ve bu açıklamaların "nefret suçu" kapsamına girdiğini belirterek, Başbakan ve Cumhurbaşkanı gibi temsili bir konumu olanların kullandığı dilin toplumda karşılık bulma potansiyelinin çok daha yüksek olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç ile bazı yayın organları ve kimi köşe yazarlarının günlerdir HDP ve vekillerine ilişkin açıklamalar yapılmasının ardından Ankara'da HDP'ye saldırı gerçekleşti. 4 Kasım günü Ankara'da HDP Ankara il binasına giren Emrah Akman isimli şahıs, HDP PM Üyesi Ahmet Karataş'ı 7 yerinden bıçaklanarak öldürmek istedi. HDP'ye yönelik yapılan açıklamalar ve gerçekleşen saldırıların nefret suçu olduğunu belirten HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Bilgen, resmi ağızlar tarafından yapılan ve nefret söylemi içeren konuşmalardan kendine vazife çıkarmak isteyenler olduğunu ifade etti. 

'Sözün kimden çıktığı artık tartışmalı'

Bilgen, nefret suçunun birine saldırması için doğrudan talimat vermek olmadığını ifade ederek, "Nefret suçu tam da böyle bir şeydir. Siz eğer bir biçimde muhataplarınızı kriminalize edecek, tehdit kategorisine giren mesajlar verirseniz bu durumdan vazife çıkarıp kendince ülkeyi koruma ya da başka reflekslerle saldırılar olur" dedi. Bilgen, sözün kimden çıktığını ve tehdit oluşturma potansiyelini Türkiye'nin artık tartışması gerektiğini söyledi. Nefret suçunun oluşmasına zemin oluşturacak her türlü söylemin kim tarafından söylenirse söylensin nefret söylemi olduğunu vurgulayan Bilgen, özellikle Başbakan, Cumhurbaşkanı gibi temsili bir konumu olanların kullandığı dilin toplumda karşılık bulma potansiyelinin çok daha yüksek olduğunun altını çizdi. Bilgen, "Bundan sonra benzer olayların nasıl etkiler yaratabileceği, toplumları karşı karşıya getirebileceği, çatışmalar doğurabileceği idrakı ile hareket edilmelidir. Eğer ki hükümet doğru yaptığına inanıyor ve böyle devam edecek olursa sürecin sabote olmasından şikayet etmenin de bir anlamı kalmayacaktır" diye konuştu.