Cezaevlerinde insanlık suçu işleniyor!

Cezaevlerinde insanlık suçu işleniyor!
Bölge Tabip Odaları ve TTB Merkez Konseyi tarafından hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla yapılan açıklamada, cezaevlerinde insanlık suçu işlenmeye devam edildiği vurgulandı.

DİYARBAKIR - Bölge Tabip Odaları ve TTB Merkez Konseyi, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla Cegerxwîn Gençlik ve Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, Bölge Tabipler Odası Genel Sekreteri Cengiz Günay, yönetim kurulu üyeleri, Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Kurulu üyesi Osman Öztürk ve çok sayıda hekim katıldı. Açıklamaya İstanbul, Ankara, İzmir, Adana'dan da hekimler katıldı. Hekimler adına açıklama yapan Bölge Tabipler Odası Genel Sekreteri Cengiz Günay, cezaevlerinde 140 bine aşkın tutsağın bir şiddet ortamında yaşadığını belirterek, cezaevlerinin toplumu sindirmek için bir araç olarak kullandığını dile getirdi. E Tipi cezaevlerinin işkence, sürgün, istismar, tecavüzlerle F Tipi cezaevlerine dönüştürüldüğünü, F Tipi cezaevlerinde de ağırlaştırılmış tecrit nedeniyle tutsaklara fizyolojik ve psikolojik şiddet uygulandığını ifade eden Günay, "Çoğu cezaevinde sağlık hizmetleri cezaevi gerçekliği ile ilgisi olmayan aile hekimi ile sürdürmekte, hastanelerin çoğunda mahkum koğuşları kurulmamakta ya da var olanlar kapatılmakta, hastalar insanlık dışı koşularda nakil edilmekte, muayeneler kelepçe ile gerçekleştirmekte, bizzat devletin kurumlarından alınan sağlık raporları uygulamaya konmamakta, Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı adeta 3 maymunu oymaktadır" dedi. 

Günay, konuyla ilgili insan hakları ve demokratik kitle örgütlerin görüşme ve inceleme taleplerinin de ilgili merciler tarafından görülmeyerek, duyulmayarak, sessiz kalınarak insanlık suçu işlenmeye devam edilmekte olduğu da vurguladı.

'Hastalık ve ölüm öreten cezaevlerin koşulları düzeltilmelidir'

Adli Tıp Kurumu'nun da ölümcül terminal evrede olanlar dahi birçok hasta tutsağın cezaevlerinde kalmasına göz yumarak ölümlerine davetiye çıkardığını ifade eden Günay, "Adli Tıp Kurumu da yaşan insanlık suçuna ortak olmaktadır. Adalet Bakanlığı, cezaevlerinde son dönemlerde yaşan insanlık dışı koşullara son vermeye çağırıyoruz. İnsan hakları kuruluşları ve demokratik kitle örgütlerinin gündemleştirdiği 500 üzerinde ağır tutsak bir an önce serbest bırakılmadır. Hastalık ve ölüm üreten cezaevlerin koşulları düzeltilmelidir" çağrısında bulundu.

Yaşan süreçte en çok hasta tutsaklar konusunda, Adli Tıp Kurumu'nun (ATK) yetkili olduğunu söyleyen TTB Merkez Kurul Üyesi Osman Öztürk ise, ATK'nın siyasi aktörlere göre hareket ettiğini ifade etti. Öztürk, "Eğer, siyasi iktidar bir yönelime girerse Adli Tıp Kurumu da harekete geçiyor. Adli Tıp Kurumu, bir sağlık kuruluşu olduğu ve cezaevlerinde yatan tutsakların da insan olduğu unutulmamalıdır. Karaciğer hastaları ve apandis hastaları komaya girmeyene kadar hastaneye kaldırılmıyor. Hasta tutsaklara geri kalan yaşamlarında aileleri vedalaşma hakkı bile tanınmıyor. Adli Tıp Kurumu biran önce bu tutumundan vazgeçmelidir" dedi. 

(​DİHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.