Çözüm-Der’den Silvan açıklaması
Saffet AZBAY
Merkezi Diyarbakır’da bulunan Çözüm-Der Başkanı avukat Ercan Ezgin, Silvan’da yaşanan olaylara ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Ezgin yaptığı açıklamada, “Maalesef; Çıkan olaylar,kazılan hendekler,döşenen bombalar,sokağa çıkma yasakları ile sivillerle beraber can kayıplarının da yaşanması üzerine, 20 bin insanın eşyalarını dahi alamadan,umutlarını,hatıralarını ve geleceklerini terk etmek zorunluluğu ile kaçarcasına ilçeden göçmesi üzerine, hayatın durma noktasına geldiği Silvan'da sokağa çıkma yasağı 11.gününde. Özellikle sokağa çıkma yasağının devam ettiği 3 ilçede, elektrik,su,ekmek ve telefon sıkıntısı had safhada.Mağdur olan halkın temel yaşamsal ihtiyaçlarını giderecek bir yapı ve faaliyet de yoktur. Asker, sivil, PKK'lı demeden her gün can kayıpları yaşanmaktadır. Birçok cami ve okul çıkan çatışmalardan dolayı ağır hasarlı olduğundan hizmet verememektedir. Bir yandan devletin "çatışma alanındaki evlerinizi boşaltın, eylemcileri yalnız bırakın" çağrısıyla bir yandan da eylemcilerin "evlerden çıkmayın,terk edenlerin evlerine el konulacaktır" çağrısı arasında sıkışmış,adeta iki ateş arasında kalmıştır yöre halkı. Yöre halkının pratikte gündelik sosyal ve siyasi hayatlarında giderilmesi talebi olmamasına rağmen,birilerince adeta dikte edilircesine,dayatmayla "demokratik özerklik,Hendek siyaseti" halkın gönlünde ve vicdanında karşılık bulmamasına, günlük hayatını çekilmez hale getirmiş olmasına rağmen ısrarlı bir şekilde bu siyasetin devam ettirilmesi ve sivil can kayıplarının yaşanacağının öngörülmesine rağmen bile bile silahlı çatışmaların sivil alanlara kaydırılması asla kabullenecek bir durum değildir” denildi.
Hendek olayları yanlış
Ezgin açıklamasında devamla şunları söyledi, “Yöre halkı kendi mağduriyetlerine sebep olan "öz yönetim ilan etme ve hendek kazma siyasetini ve bunun olumsuz sonuçlarının ortadan kaldırılmasını, Çözüm sürecinin de yaşanmış ve tecrübe edilmiş hata ve istismarlardan arındırılmış ve adam akıllı bir şekilde yeni bir ruhla konduğu buzdolabından çıkarılmasını" talep ediyor. Tüm bu yaşanan olaylar neticesinde yöre halkının; yaşam hakkı, konut dokunulmazlığı hakkı, mülkiyet hakkı ve özel hayatının gizliliği hakkı da açıkça ihlal edilmektedir. Barış ve huzurun biran önce tesisi için herkesim sağduyulu ve basiretli davranmalı,ortak akılla hareket etmeli, Siyasi kaygıları bir tarafa bırakıp,istek ve kışkırtmaların etkisi altında kalmadan,sağduyu ve soğukkanlılıkla hareket etmemiz lazımdır.Gelinen son noktada bu günkü Türkiye ve Dünya şartlarında kavgayla,silahla ve ölümle hiçbir sorunun asla çözülemeyeceğinin idrakiyle, Kürtler için Silahlı mücadele koşulu kalmadığının kabulüyle, sorunların çözüm yerinin halkın vicdanı,müzakere ve siyasetin gündemi olduğunu artık net bir şekilde görmek lazım” ifadelerine yer verildi.





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.