Dersim'de, ilk 'Türkiye’de Gazetecilik ve Basın Özgürlüğü Konferansı' düzenlendi

Dersim'de, ilk 'Türkiye’de Gazetecilik ve Basın Özgürlüğü Konferansı' düzenlendi
Munzur Press, Türkiye Gazeteciler Sendikası ( TGS) iştiraki , Hollanda Kraliyeti Büyükelçiliği desteğiyle “Türkiye’de Gazetecilik ve Basın Özgürlüğü Konferansı’ düzenledi.

TİGRİS HABER - Bu yıl ilki gerçekleştirilen konferansa Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Akademisyen Ceren Sözeri, TGS Akademi Sorumlusu Orhan Şener, Teyit.org şefi Gülin Çavuş, Gazeteciler Rengin Arslan, Mustafa Kuleli, Can Ertuna, Barış Altıntaş, Fatih Polat, Ahmet Alphan Sabancı, Diren Keser, yabancı basından İngrid Woudwijk, Naomi Renee Cohen, Paul Benjamin Osterleund , Munzur Press Profesyonel Gazetecilik Atölyesi kursiyerleri ve bölge muhabirleri , CHP Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu, Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ve STK’lar katıldı.

Konferansa ayrıca Hollanda Kraliyeti Türkiye Büyükelçisi Marjanne, uzun yıllar FOX Ana Haber sunuculuğu yapan Fatih Portakal, Aidan White ve Zeynep Şentek de online olarak katıldılar.

TGS Akademi Direktörü Orhan Şener’in moderatörlüğünde düzenlenen ve 5 oturumdan oluşan konferansta konuşmacılar ‘Türkiye’de ve Avrupa’da Gazeteciliğin Durumu’, ‘Yeni Dezenformasyon Yasası’ , ‘Basın Özgürlüğü / Ekonomi ve Sürdürülebilirlik’ , ‘Yabancı Basın Mensuplarının Yaşadığı Sorunlar‘ ve ‘Yerel Gazeteciliğin Sorunları’ başlıklarında konuşma ve sunumlar gerçekleştirdi.

Konferansı düzenleme amaçlarına ilişkin konuşan Munzur Press Gazetecilik Atölyesi Proje Koordinatörü Mehmet Bidav, Gazetecilik Atölyesine ve konferansa yönelik ilginin kendilerini daha fazla cesaretlendirdiğini belirtti. Bu yıl ilkini düzenledikleri konferansı gelenekselleştirerek önümüzdeki yıl da yapmak istediklerini söyleyen Bidav , TGS, Medya Koridoru , Hollanda Kraliyeti Büyükelçiği ve katılımcılara teşekkür etti.

“Gazeteci olmayan patronların varlığı çarpık ilişkileri de beraberinde getiriyor”

Geçmişten günümüze baskı ve sansürün sürdüğünü ifade eden Akademisyen Evrensel Gazetesi yazarı Ceren Sözeri, “Ulusal ve yerel basının yaşadığı ekonomik ve siyasal baskılar devam edecek. Cumhuriyet kurulduktan sonra neden bazı gazeteciler iyi gazeteci bazıları kötü gazeteci olageldi. Buradan nasıl çıkılır? Basın ilan kurumunu ve RTÜK’ü daha fazla tartışmalıyız. Gazetecilere sahip çıkmalıyız ve esas desteğin yerele verilmesi gerekiyor” diye belirtti. Sağlıklı çalışmayan medya sistemini sağlıklı hale getirmeleri gerektiğini dile getiren gazeteci Can Ertuna, “Ana akımın ortadan kalkmasıyla kutuplaşma yaşandı buda siyasi kutuplaşmanın yansıması oldu. Gazeteci olmayan patronların varlığı çarpık ilişkileri de beraberinde getiriyor. Ana akımın kırılması Roboski Katliamıdır açık olanı vermeyen ama akımın teslim olduğu gündür. Bir şekilde birbiriyle konuşamayan dağınık bir medya söz konusu haber merkezlerinden haber yapma yetisi yitirildi” dedi.

“Türkiye’de gazetecilere peşinen ceza uygulanıyor”

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş ise şunları ifade etti: “Dezenformasyon yasası herkes için uygulanacak mı? Amasra’da yapılan açıklamalarından dolayı enerji bakanı yargılanacak mı? Burada bir eşitsizlik söz konusu. Kirli işlerinin gündeme gelecek iktidarın dezenformasyon yasasına ihtiyacı var. Türkiye’de gazetecilere peşinen ceza uygulanıyor. Dezenformasyon yasası gazetecileri cezaevinde tutmanın yasal dayanağı olacak. Bu kadar boş ve dayanakları olmayan bir yasa çıkarıldı. Bu yasa aynı zamanda sosyal medya kullanıcılarını ilgilendiren bir yasa. Tutuklu gazetecilerin en fazla olduğu dönemler dönüşümün olduğu zamanlardır. Seçim dönemine girdiğimiz bu aylarda artıyor. Gazetecilere böyle bir muamele reva görülüyor. Gazetecilerle dayanışma güçlü olduğu zaman gazetecilerin cezaevinde kalma sürelerini kısaltıyor. Bugün bu dayanışma ne yazık ki zayıf. Mücadele edersek Türkiye’de basın özgürlüğünün olduğu bir dönem yaratırız.”

“Aykırıyız, çıkıntıyız”

Gazetecilerin zor bir işi yaptığını belirten gazeteci Faruk Bildirici, “Bu yasa dezenformasyon yasası değil siyasal iktidarın kendine özgü bir yasa çıkardı. Türkiye’de iyi doğru bir gazetecilik yapılacaksa kendi yanlışlarımızı düzeltmeliyiz. Biz aykırı ve çıkıntıyız” diyerek başladığı konuşmasında, ilk göreve başladığında herkes ile ilişkilerinin çok iyi olmasına rağmen, zamanla kendisine karşı değişen tutumları örneklerle açıkladı. Yanlışların söylenmesinden gazeteciler de dahil bir çok kişinin hoşnut kalmadığına vurgu yapan Bildirici: “Aslında bizler özgürlüğümüze düşkünüz. Aykırıyız, çıkıntıyız. Toplumdaki birçok kişinin karşısına geçip ‘Arkadaş sen yanlış yaptın, bu doğru değil’ diyoruz. Bu kolay bir şey değil. Hele bizim gibi toplumlarda bu hiç kolay değil. Maalesef biz böyle zorlu bir işi yapıyoruz” diye konuştu.

“Basın özgrülüğüne ihtiyaç var”

Türkiye’de toplumsal cinsiyet meselesini 20 yıldır konuştuklarını ancak tehditlerin devam ettiğini vurgulayan gazeteci Rengin Arslan, “Haber merkezlerinde ne kadar kadın, LGBTİ+ var ona bakmak lazım. Kadın bakış açısıyla haberlere bakmak ve dilini kurmak gerekiyor. Bu sorun sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde aynı” diye ifade etti.

Yakın zamanda 25 gazetecinin tutuklandığını söyleyen Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, “Gazeteciliğin bu kadar baskılandığı bir ortamın olması siyasetten gelen bir şey, o yüzden siyaseten çözülebilecek bir şey. Sansüre karşı Türkiye tarihinde çeşitli yol ve yöntemler ile aşıldı. Gerçeğin kendini ifade edeceği bir basın özgürlüğüne ihtiyaç var o yüzden muhalefete önemli görevler düşüyor” dedi.

dersim-konferans-1.jpg

“Gazeteciler tek başına kaldığında baskıyı daha fazla hissediyor”

Dünyanın her yerinde gazeteciliğin ve gazetecilerin karşılaştıkları baskıya değinen Ahmet Alphan Sabancı dayanışmanın önemine dikkat çekerek şöyle konuştu : “ Yıllardır en ağır şekilde yaşadığımız şey gazetecilik ve gazetecilik üzerindeki baskı. Bununla öyle ya da böyle mücadele edilmeye çalışılıyor. Birşeyler yapılıyor ama dünyanın birçok yerinde de gördüğümüz burada da tanık olduğunuz birşey var ki , gazetecilerin arkalarında yeterli bir destek olmadığında , tek başlarına kaldıklarında , tek başlarına bir yapmaya çalıştıklarında bu baskının etkisi çok daha ağırlaşıyor. Eğer onlara destek olabilecek yapılar olmazsa, çalıştıkları kurumlar yeterince güçlü olmazsa , bu gazeteciler için herşey daha da tehlikeli hale gelmeye başlıyor.”

“Söylemin dışında omuz omuza olabilmemiz gerekiyor”

Gazetecilerin yaşadığı sorunların demokrasi sorunuyla doğrudan bağlantısı olduğunu söyleyen Aidan White, “Türkiye’de basının yaşadığı sorunlara karşı uluslararası kuruluşlar yeterli duyarlılığı göstermiyor. Gazetecilerin hapse atılması bunun bir örneği. İktidar bulunduğu jeopolitik konumdan kaynaklı kendisine karşı baskı oluşmayacağını biliyor. Gazeteci örgütlerinin daha fazla dayanışma göstermesi gerekir, seçimler yaklaşırken gazetecilik önemli bir noktada duruyor. Her kim seçimi kazanırsa kazansın basın özgürlüğünü geliştirmeli” dedi.

“Son 6 ayda 50 gazeteci gözaltına alındı”

Yereldeki gazetecilerin geçmişteki gibi haber yapamadığını belirten gazeteci Diren Keser, “Aslında dezonformasyon yasası yerelde birkaç yıldır karşılığını buluyor. Yereldeki bazı gazeteler iktidarla ilişkili bu yüzden valinin basın bülteni dışında bir bülten yayınlamıyorlar ve onların istemediği haberlere kulaklarını kapatmış durumdalar. Yereldeki gazetecilerin sorunlarına dair sendikalar bu konuda oldukça yetersizler. Bundan sonraki süreçte dayanışmayı sadece söylemde değil somut anlamda göstermemiz gerekiyor. Mezopotamya Ajansı ve JinNews çalışanlarına yönelik yaklaşık son 6 ayda 50 gazeteci gözaltına alındı ve yaklaşık 30’a yakın tutuklu var. Gazeteciler tutuklanıyor ancak ne kadar tutuklanan gazetecilerle söylemin dışında ne kadar omuz omuza olabiliyoruz” diye konuştu.

dersim-tigris1.jpg

Konferans, Munzur Press Profesyonel Gazetecilik Atölyesi’ne katılan gazetecilere sertifikalarının verilmesinin ardından kokteyl ile sona erdi. (Haber Merkezi/Munzur Press)

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.