Devlet Bahçeli'nin 'PKK kendini feshetmelidir' süreci nasıl başladı?
TİGRİS HABER - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı açıklamada, PKK’nın silahlı varlığına son vermesi ve örgütün kendini feshetmesi gerektiğini açıkça dile getirdi. Bahçeli, “Türkiye Cumhuriyeti devleti terörle müzakere etmez, mücadele eder. Artık PKK’nın varlığına gerekçe kalmamıştır. Kendilerini feshetmelidirler” dedi.
Bu açıklama kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Bahçeli’nin bu çıkışı, ilk kez devlet düzeyinde açık şekilde “örgütün kendi kendini feshetmesine” yönelik net bir siyasi iradenin kamuoyuna deklare edilmesi olarak yorumlandı.
Kasım Aralık 2024 Siyasi partiler ve kamuoyundan ilk tepkiler
Bahçeli’nin çağrısının ardından AK Parti kanadından temkinli ama olumlu mesajlar geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aralık ayı sonunda yaptığı konuşmada, “Terörle mücadelede tarihi bir eşiğe gelindiğini” söyledi ve “Devletin kararlılığı ortadadır. Kim silah bırakırsa, kim teslim olursa, kapı açıktır ama adalet de yerini bulacaktır,” diyerek üstü kapalı şekilde örgüte mesaj gönderdi.
CHP, HDP (yeni adıyla DEM Parti) ve diğer muhalefet partileri ise bu süreci “şeffaflıkla ve toplumsal uzlaşıyla yürütülmeli” diyerek ele aldı. Özellikle DEM Parti, örgütün Türkiye dışına çekilmesi ve sivil siyasetin önünün açılması çağrılarında bulundu.
Ocak 2025 Kandil ve Avrupa’daki PKK kanadından çelişkili açıklamalar
Ocak ayında örgütün Kandil’deki lider kadrosu Bahçeli’nin çağrısına sert tepki gösterirken, Avrupa’daki PKK’ya yakın kaynaklar daha temkinli ve uzlaşmacı açıklamalar yaptı. Bazı Avrupa merkezli yayın organlarında “tarihi bir yeniden değerlendirme süreci başlatıldığı” yönünde bilgiler sızdırıldı.
Aynı dönemde Abdullah Öcalan’ın avukatları aracılığıyla ilettiği bazı notlar kamuoyuna yansıdı. Öcalan, “çatışmasızlık ortamının kalıcı hale getirilmesinden” yana olduğunu ve “siyasal çözüm yollarının değerlendirilmesi” gerektiğini belirtti.
Şubat 2025 Sessizlik ve diplomatik trafik
Şubat ayı boyunca hükümet ve güvenlik birimleri kamuoyuna fazla açıklama yapmazken, perde arkasında yoğun bir diplomatik trafik yaşandı. İddialara göre Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ve bazı Avrupa ülkeleri nezdinde, örgütün silahlı varlığının sonlandırılmasına dönük temaslar yoğunlaştı.
Bu süreçte Türkiye’nin istihbarat birimleri de Irak ve Suriye sınır bölgelerinde askeri baskıyı artırarak örgütü manevra alanı daraltmaya devam etti.
Mart 2025 İlk sinyaller: Kongre hazırlıkları başlıyor
Mart ayında PKK’nın bazı kanallar üzerinden kongre hazırlıklarına başladığına dair bilgiler basına yansıdı. Bu kongrede örgütün “taktiksel değişiklik” yapacağı iddia edilse de, Ankara kaynakları bunun silahlı mücadelenin bitişi anlamına gelebileceğini dile getirdi.
Aynı dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’de artık terörle yaşayacak bir zemin bırakmadık. İnşallah bu bela kökten bitecek,” diyerek sürece güçlü bir siyasi sinyal verdi.
Nisan 2025 Medyada çözüm iddiaları: “Örgüt dağılıyor mu?”
Nisan ayında bazı medya kuruluşları, örgütün dağ kadrosunun çözülmeye başladığını ve teslim olanların sayısında artış yaşandığını duyurdu. Uluslararası basın da süreci yakından takip etmeye başladı. Reuters ve Al Jazeera gibi kuruluşlar, “PKK tarihi karar eşiğinde” başlıklarıyla özel dosyalar yayımladı.
5–7 Mayıs 2025 PKK Kongresi ve Fesih Kararı
PKK, 5-7 Mayıs tarihleri arasında Irak’ın kuzeyinde gerçekleştirdiği kongrede tarihi bir karar aldı. Açıklamada, örgütün silahlı mücadele sürecini “tarihin geride kalan bir evresi” olarak tanımladığı ve “yeni bir siyasal yapılanma ihtiyacı” gerekçesiyle örgütün kendisini feshettiği duyuruldu.
Bizde Tigris Haber olarak Diyarbakır’da vatandaşlara mikrofon uzattık.
Vatandaşların ortak temennisi barış, kardeşlik ve huzur yönünde oldu. İşte bir yurttaşın bu sürece dair değerlendirmesi:
“27 Şubat’ta Sayın Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrı zaten kamuoyuna yansımıştı. Kandil kanadından da bu çağrıya olumlu yanıt gelmiş, uyacaklarını ifade etmişlerdi. Ardından 5-7 Mayıs’ta kongrelerini topladıklarını duyurdular. Bugün ise kongre kararlarını kamuoyuyla paylaştılar. Öncelikle hayırlı olsun. Belki de ilk defa, son 47 yıldır Kürt meselesi artık şiddetle anılmayacak. Şiddet sarmalından kurtulma ihtimali artık daha güçlü şekilde önümüzde duruyor.
Hepimizin farklı kimlikleri, dilleri var. Benim dilim Kürtçedir, bir başkasının Türkçedir, Arapçadır, Zazacadır, Çerkezcedir… Ben her dili bilemem. Allah beni Kürt olarak yaratmış, bu topraklara koymuş. Neden kendimi inkâr edeyim? Hepimiz gibi biz de ülkemizin barışı, kardeşliği için barıştan yanayız. Artık kan dökülmesin, anneler ağlamasın. Herkes huzur ve güven içinde, birlikte kardeşçe yaşasın.
Öcalan’ın çağrısı sonrasında ‘PKK bu çağrıya uyacak mı, kongreyi toplayacak mı?’ diye merak ediliyordu. O süreç tamamlandı. Bugün itibariyle PKK’nın fesih kararını açıklaması, Kürt meselesinin çözümünde çok ciddi bir eşiğin aşıldığını gösteriyor.
Türkiye Cumhuriyeti sadece son 40 yıllık çatışmalı süreçte değil, son 100 yıldır Kürtlerin temel hak ve özgürlükleri gündeme geldiğinde, şiddetin bu hakların önündeki en büyük engel olduğunu söylüyordu. Bugün artık bu argümanın ortadan kalktığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Türkiye’nin omuzlarında büyük bir yük vardı; hem şiddetle büyüyen hem de çatışmayla derinleşen bir yük. Bugün artık silahın, çatışmanın, şiddetin ve terörün olmadığı yeni bir dönem başlıyor. Çünkü halkın barışa ihtiyacı var. Onların da halka ihtiyacı var. Biz artık savaş istemiyoruz.
Türkiye için hayırlı olsun. İnşallah bu gelişmeler hayırlara vesile olur, barışı da beraberinde getirir. Temennimiz budur. Kardeşlik her şeyden iyidir. İyilik her şeyden iyidir.” (Haber merkezi)
Kaynak:Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.