Devlet-Millet iş birliğiyle “Yarı özel okul modeli”
TİGRİS HABER - Araz, bu iki uç arasında sıkışan ailelerin çocuklarının geleceği için güvenli ve modern bir eğitim ortamı aradığını belirtti.
Türkiye eğitim sistemi, yıllardır iki uç arasında sıkışıp kaldı: Bir yanda hızla artan özel okullar ve etüt merkezleri; diğer yanda imkânları sınırlı, kalabalık sınıflarıyla ayakta durmaya çalışan devlet okulları. Aileler çocuklarının geleceği için güvenilir bir eğitim ortamı ararken bu iki seçenek arasında tercih yapmakta zorlanıyor.
Model Nasıl İşliyor?
Araz’ın önerisine göre, yeni sistemde devlet okulları eğitimde temel direk olarak kalacak. Devlet, okulun inşasını gerçekleştirecek, öğretmeni atayacak ve maaşlarını ödeyecek. Aileler ise okulun modernleşmesi ve geliştirilmesi için aylık belirli bir katkı payı verecek. Örnek olarak köşe yazısında aylık 5.000 TL katkı payı üzerinden hesaplama yapıldı.
Yapılan örnek hesaplamaya göre, 500 öğrencili bir okulda bu katkılarla yılda yaklaşık 30 milyon TL’lik bir bütçe oluşacak. Bu bütçe ile sınıfların yenilenmesi, temizlik ve güvenlik personeli istihdamı, laboratuvar ve kütüphanelerin modernizasyonu, spor ve sanat alanlarının geliştirilmesi gibi eğitim kalitesini artıracak adımlar atılabilecek.
Araz, sistemin en önemli yanlarından birinin, bütçede kalan fazla kaynağın ihtiyaç sahibi diğer okullara aktarılması olduğunu belirtti. Böylece bir okul güçlendikçe, diğer okullar da desteklenmiş olacak.
Pilot Uygulama Önerisi
Köşe yazısında, modelin ilk etapta her ilde ana sınıfından liseye kadar uzanan pilot okul zincirleri ile uygulanması öneriliyor. Pilot okullar sayesinde sistemin etkileri izlenebilecek, bütçe kullanımı takip edilebilecek ve aile memnuniyeti ölçülebilecek.
Araz, bu adımın, sistemin güçlü ve zayıf yönlerini belirleyerek modelin tüm ülkeye yayılması için veri temelli bir yol haritası oluşturacağını vurguladı.
Modelin Amaçları ve Faydaları
Yarı özel okul modelinin öne çıkan amaçları arasında:
- Devlet okullarının güçlendirilmesi ve modernleşmesi,
- Özel okula mecburiyetin azaltılması,
- Devlet bütçesinin yükünün hafifletilmesi,
- Ailelerin eğitim maliyetlerinin erişilebilir seviyede kalması,
- Eğitimde fırsat eşitliğinin artırılması yer alıyor.
Araz, bu modelin yalnızca bir eğitim reformu olmadığını, aynı zamanda bir millet projesi ve dayanışma hareketi olduğunu belirterek, ülke genelinde görünmez bir dayanışma ağı oluşacağını kaydetti.
Köşenin tamamını okumak için:
Kaynak:Haber Merkezi





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.