Dicle Üniversitesi'nde 'yeni anayasa' tartışıldı

Remzi BUDANCİR

DİYARBAKIR -  Moderatörlüğünü Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Vahap Coşkun'un yaptığı panele, HDP Hukuktan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim görevlisi Fazıl Hüsnü Erdem, Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu Üyesi ve Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Osman Can ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve Eski Uzlaşma Komisyonu CHP Danışmanı Selin Esen panelist olarak katıldı. Panele üniversitedeki çeşitli fakültelerden çok sayıda öğrencinin yanı sıra STK temsilcileri ve avukatlar da dinleyici olarak katıldı. Panelin açılış konuşmasını TESEV Demokratikleşme Programı Direktörü Özge Genç yaptı. Daha sonra moderatör Coşkun'un kısa değerlendirmesinin ardından ilk olarak Selin Esen konuştu. Esen, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ndeki demokrasi anlayışının çoğulculuğa dayalı olduğunu ancak Türkiye'deki mevcut anayasa için bunu söylemenin mümkün olmadığını söyledi. Türkiye'nin taraf olduğu uluslar arası sözleşmeleri kültürel ve kimliksel haklarının tanımasını gerektirdiğini dile getiren Esen, bundan yola çıkarak yeni anayasanın çağdaş demokrasi anlayışı kapsamında hem kültürel hem de kimliksel hakları kapsayıcı şekilde ortaya konulması gerektiğini ifade etti. 

'YENİ ANAYASA BÜTÜN TOPLUMSAL KESİMLERİ VE KİMLİKLERİ KAPSAMALIDIR' 

Ardından konuşan Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim görevlisi Fazıl Hüsnü Erdem, iki yıldır devam eden çözüm sürecinin nihai hedefinin pozitif barışın getirilmesi olduğuna işaret ederek, bugün için pozitif barışın uzağında olunduğu, ancak pozitif barışın yaşanır kılınması için de gerekli kimi adımların atılması gerektiğini dile getirdi. Erdem, atılacak adımların en başında gelen konunun yeni bir anayasa olduğunu ifade ederek, sadece Kürt sorunu değil, Türkiye'deki mevcut birçok sosyo-kültürel sorunun çözümü için de yeni anayasanın şart olduğuna dikkat çekti. Yeni anayasanın sadece Kürtleri değil, bütün toplumsal kesimleri ve kimlikleri kapsayacak bir anayasa olması gerektiğini kaydeden Erdem, bu anayasanın "herkesin anayasası" olacak şekilde hazırlanmak zorunda olduğunu dile getirdi. 

'MEVCUT ANAYASA TEK RENKLE BOYANMIŞ BİR ANAYASADIR' 
Türkiye'deki mevcut anayasanın tek renge boyanan bir anayasa olduğunu söyleyen Erdem, şunları söyledi: "Türkiye'de toplumun çok farklılığı dikkate alındığında, bütün kimliklere küsmeyen bir anayasa yapmak gerekiyor. Mevcut anayasaya bakıldığında 54 kez Türk sözcüğüne yer verilmiş. Bu çoğulculuğun önündeki en büyük engeldir. Yine vatandaşlık tanımı da açılması gereken diğer bir başlık. Vatandaşlık tanımı, Kürtlerin en hassas olduğu konu. Vatandaşlık tanımı etnik bir kimliğe referans içermemelidir. Anayasada vatandaşlık yerine Türklük tanımlanıyor. 'Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür' maddesi budur." 
Erdem son olarak, yeni anayasa yapımının tüm sorunları çözecek sihirli bir değnek olarak görülmemesi gerektiğini, anayasanın sorunların çözümü noktasında kolaylaştırıcı rol oynadığını ifade etti. 

'ANAYASAYA GÖRE HERKES TÜRK VE ERKEK'
Erdem'in ardından HDP Hukuktan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, çözüm sürecinde yapılması gerekenler noktasında düşüncelerini paylaştı. Geçtiğimiz günlerde mecliste kabul edilen yeni yargı paketine atıfta bulunan Beştaş, bunun güvenlik politikalarında bir ısrarın devamı olduğunu ve bunun güncellendiğini söyledi. "Mevcut anayasaya göre herkes Türk, herkes Sunni ve herkes erkektir" diyen Beştaş, bunun Türkiye'deki farklılıkları tanımadığını ve farklılıkları red ettiğine dikkat çekti.