Diyarbakır Barosu: Hapishanelerde hak ihlalleri devam ediyor
Mümin AĞCAKAYA
TİGRİS HABER - Komisyon, Türkiye'de toplumsal barışın güçlenmesi ve adaletin sağlanmasına yönelik taleplerin her zamankinden daha güçlü bir şekilde yükseldiğine dikkat çekerek, özellikle hapishanelerde uygulanan tecrit ve baskı politikalarının bu umutlara doğrudan saldırı niteliğinde olduğunu vurguladı.
“Hapishaneler, yaşam hakkı ve onurunu hedef alan mekânlara dönüşmüş durumda”
Açıklamada, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan ve Erzurum hapishanelerinde sistematik hak ihlallerinin devam ettiği belirtildi. Raporda öne çıkan ihlaller arasında şunlar yer aldı:
-Sağlık hakkının gasp edilmesi
-Keyfi infaz yakmalar
-Çıplak arama dayatmaları
-Kadın mahpuslara yönelik cinsiyetçi şiddet
-Kürtçe yazışmaların engellenmesi
-Abdullah Öcalan’a gönderilen mektuplara el konulması
-Siyasi kimliği inkâr ettirmeye yönelik gözlem kurulu sorgulamaları
-Bu uygulamaların sadece bireyleri değil, toplumun zihinsel, sosyal ve moral dokusunu da derinden zedelediği ifade edildi.
“Toplumu susturma ve itaate zorlama girişimi”
Baro Komisyonu, cezaevlerinin bugün adeta birer “sessizleştirme mekânı” olarak kullanıldığını ve toplumun tamamına yönelik bir itaat dayatmasının hayata geçirildiğini belirtti. Açıklamada, demokratikleşmenin ve kalıcı barışın ön koşulunun geçmişle yüzleşmek olduğu ifade edildi.
Komisyonun çağrıları
Komisyon, basın açıklamasında devlet yetkililerine ve kamuoyuna şu çağrılarda bulundu:
-Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit koşulsuz olarak kaldırılmalı, barış ve demokratik çözüm için müzakere kanalları acilen açılmalı.
-Tecrit, işkence ve kötü muamele uygulamalarına son verilmeli.
-Keyfi infaz yakmalar ve ideolojik sorgulamalar kaldırılmalı, koşullu salıverme hakkı evrensel hukuk ilkelerine göre uygulanmalı.
-Anadil hakkı tanınmalı, Kürtçe de dahil olmak üzere tüm dillerde iletişim ve ifade özgürlüğü sağlanmalı.
-Cinsiyetçi, ayrımcı ve beden politikaları sonlandırılmalı.
-Ağır hasta mahpuslar derhal serbest bırakılmalı, sağlık hakkı cezaevi idaresinin keyfiyetine bırakılmamalı.
“Adalet için somut adımlar atılmalı”
Komisyon, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı:
“Hukuk devleti iddiası, ancak işkencenin yasaklandığı, infazın keyfilikten arındırıldığı ve ifade özgürlüğünün güvence altına alındığı bir sistemde gerçeklik kazanabilir. Bu nedenle hapishanelerdeki sistematik baskı sona ermeli, şeffaf ve hesap verebilir bir infaz sistemi kurulmalıdır.”




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.