Diyarbakır Barosu: İktidar toplum mühendisliğine yelteniyor

Diyarbakır Barosu: İktidar toplum mühendisliğine yelteniyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, baro ve tabip odaları başta olmak üzere odaların yapılarda düzenlemeler yapılması talimatına Diyarbakır Barosu’ndan tepki geldi.

Diyarbakır Barosu’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Yaşamın her alanına toplum mühendisliği edasıyla müdahale eden iktidar, bu mühendisliğin başka bir adımı niteliğinde olan bu değişiklik ile baroları da hükümetin bütün politikalarını kayıtsız şartsız destekleyen ve alkışlayan koroya dâhil etmeyi planlamaktadır” denildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, baro ve tabip odaları başta olmak üzere odaların yapılarda düzenlemeler yapılması gerektiğini belirterek, “Salgınla mücadelemizin başarıyla sürmesi, gündemimizdeki meselelere daha sıkı şekilde yönelmemize imkân sağlıyor. Bakanlıklarımız kendi alanlarına hız veriyor. Meclis'te neticelenmeyi bekleyen pek çok düzenleme bulunuyor. Bunlardan birileri de barolar ve tabip odaları başta olmak üzere yapılarının belirlenmesidir. Ankara Barosu'nun fütursuz saldırılarını gördük. Bu da bu düzenlemenin ehemmiyetini göstermiştir. Bu çalışmayı tekrar ele almalı, en kısa sürede Meclis'in takdirine sunmalıyız” açıklamasında bulunmuştu.

Baroların ve Odaların yapılarında değişiklik öngören düzenlemelerin gündeme gelmesi, iktidarın rahatsızlık duyduğu sivil toplum örgütlerinin yapılarına müdahale anlamına gelirken, Diyarbakır Barosunda, söz konusu düzenleme hazırlıklarına tepki geldi.

‘İktidar avukatlık kanununda değişiklik yapmaya yelteniyor’

Diyarbakır Barosu’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Adalet Bakanlığı daha iki gün önce “avukatlık yasasına ilişkin değişiklik gündemimizde yok” derken, dün cumhurbaşkanı tam aksine açıklama yaparak, barolar ve bazı meslek örgütlerinin seçim sistemlerine müdahale edeceklerini açıkladı.  Yurttaşlar corona ile mücadele sürecinde sosyal devlet ilkesinin bütün nimetlerinden yoksun bırakılıp, eve hapsedilip açlığa ve yoksulluğa mahkum edilerek kendi kaderleriyle baş başa bırakılmışken, iktidarın bunu fırsat bilerek avukatlık kanununda değişiklik yapmaya yeltendiğini büyük bir ibretle izliyoruz.”

‘Tüm muhalif örgütlere gözdağı olarak değerlendiriyoruz’

OHAL sürecindeki hukuk dışı uygulamalara değinilen açıklamada, “OHAL sürecinde tüm muhalif sivil toplum örgütleri KHK’ler ile hukuksuz bir şekilde kapatılmıştır. Bununla da yetinilmeyerek iktidar bağımlısı medya ve yargı yaratılmış; akademi,  üniversiteler bilimden ve özgür düşünceden arındırılmıştır. Son olarak da yurttaşların adalete erişmesine, demokratik bir gelecek ve hukukun üstünlüğü için mücadele eden barolara da el atmasını “hukuk devletinin tabutuna” çakılan son çivi olmuştur. Bu operasyonun aralarında Baromuzun da bulunduğu bazı baroların ifade özgürlüğü ve demokratik tepki kapsamındaki açıklamalarından dolayı gündeme getirilmiş olması, baroların yanı sıra tüm muhalif örgütlere gözdağı olarak değerlendiriyoruz” denildi.

‘Çoğulculuğu, farklı fikirleri boğan bir sistemin son taşları da döşenmektedir’

İktidarın toplum mühendisliği yaptığına işaret edilen Diyarbakır Barosu açıklamasında, “Yaşamın her alanına toplum mühendisliği edasıyla müdahale eden iktidar, bu mühendisliğin başka bir adımı niteliğinde olan bu değişiklik ile baroları da hükümetin bütün politikalarını kayıtsız şartsız destekleyen ve alkışlayan koroya dahil etmeyi planlamaktadır. Bu amaçla çoğulculuğu, farklı fikirleri boğan bir sistemin son taşları da döşenmektedir.  Tekçi politikaların son halkası olarak “tek sesli topluma” baroları da eklemlemeyi ve vesayet altına almayı hedeflemektedir.” İfadeleri kullanıldı.

‘STK’ları ve Baroları boğmaya çalışan tasarıya karşı susmayacağız’

Açıklamada son olarak söz konusu tasarıya karşı durulacağına değinilerek, “Hukukun üstünlüğü için her daim mücadele eden Diyarbakır Barosu; Türkiye halklarının bireysel ve kolektif haklarını, mesleğimizin ve meslektaşlarımızın hakkını ve hukukunu bundan sonra da aynı kararlılıkla korumaya devam edecektir.  Sivil toplumu ve baroları boğmayı hedefleyen bu tasarının yasallaşmaması konusunda bağımlı yargının, bağımsız savunucuları olarak, susmayacağız. 130.000 meslektaşımız ve dostlarımızla birlikte her türlü çabayı ve direnişi göstereceğiz” denildi.  (Haber Merkezi)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.