Diyarbakır’da birinci gündem işsizlik
Ali Abbas Yılmaz - Özel
TİGRİS HABER - AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Serdar Budak, kentin sorunlarını, erken seçim koşullarını ve kentte artan vaka sayısını Tigris Habere değerlendirdi.
Muhalefetten hükümete bir erken seçim çağrısı oldu ama iktidar bu çağrıya kapıları kapattı. Muhalefete göre ülkede erken seçimi gerekli kılan koşullar var ve bunlar da; ekonominin kötü yönetilmesi, vatandaşın geçim sıkıntısının katlanılamaz hale geldiği ve gerek özgürlükler gerekse de hukuk alanında ciddi eksiklikler olduğu ve bu durumun sürdürülemez olduğu üzerine. Siz bu gerekçelere ilişkin neler söylemek istersiniz?
Hükümetin gündeminde bir erken seçim yok. Muhalefet her seçimden sonra böyle şeyleri dillendirir ama bizim böyle bir gündemimiz yok. Hükümetlerin kaç yılda seçileceği zaten yasayla belirlenmiştir. Daha öncesinde koalisyonlar vs. erken seçimler hep konuşulurdu. Ama hamdolsun AK Parti iktidarıyla birlikte seçimler zamanında yapılmaya başladı.
AK Partinin iktidarında da erken seçim yapıldı…
Olağanüstü hallerde oldu. 2007’de Cumhurbaşkanlığı seçtirilmedi, e-muhtıralar verildi. Şuan ise görevinin başında ve dirayetli bir hükümet var. Erken seçim bizim gündemimizde artık yok, bu geri kalmış ülkelerin problemidir. Türkiye gibi yeni dünyada yerini almış ülkeler bu tip şeyleri konuşmuyorlar, gerek de yok. Şimdi ülkeyi bir erken seçim havasına sokmak gibi şeyler artık kesinlikle düşünülemez. Bunun gerekçesi de yok.
Muhalefete göre birçok gerekçesi var…
Muhalefete göre zaten havada bulut seçime gidelim. Bütün dünya korona ile sarsılmışken, Türkiye hamdolsun gerek sağlık alanında daha önceden yapmış olduğu yatırımlar gerekse de bu süreçte almış olduğu tedbirlerle bütün dünyaya örnek oldu. Ülkeler kendi vatandaşlarını tedavi edemezken, oralarda büyük faturalar karşılığında bir tedavi varken, bizde test ücretsiz, tedavi ücretsiz. Bunlar bundan 20 sene önce bir hayaldi. Yurtdışına uçak ambulans göndererek vatandaşını ülkeye getirmek, burada hiçbir ücret almadan tedavisini yaptırmak bunlar insanımız için öncesinde bir hayaldi. Ama şimdi AK Parti hükümetleri ile bu gerçek oldu. Hem sağlıkta hem de diğer bütün konularda dünyaya örnek olan sistemlerimiz var. Amerika’sı, İngiltere’si, İspanya’sı birçok güçlü devletin sağlık sistemleri çöktü. Türkiye hamdolsun dimdik ayakta ve kesintisiz hizmetini sürdürüyor. Bunlar da ekonominin güçlülüğünün bir göstergesidir. Böyle bir süreçte dahi ülke son derece iyi yönetildi. Eğer AK Parti gibi güçlü bir hükümet olmasaydı, Allah korusun başımıza neler gelirdi.
Muhalefetin bir diğer iddiası da AK Partinin oy kaybettiği, seçmen desteğinde düşüş olduğu. Anketlerin de bunu gösterdiğini ve iktidarda sandıktan çıkamama korkusu olduğu için erken seçime yanaşmadığı ifade ediliyor.
AK Partide bir sandık korkusu var mı?
Bu tabii biraz da yenilen pehlivanların düşüncesi. Onlar hiçbir seçim kazanmadıkları için AK Partinin de böyle olduğunu zannediyorlar ama AK Parti hamdolsun girmiş olduğu bütün seçimleri birincilikle kazandı. Milletimizin desteği yine olacaktır. Biz sadece 2023’ü hedeflemiyoruz, 2053, 2071 hedeflerimiz var. Biz sadece bugünü değil ülkenin yüzyıl sonrasını da düşünüyoruz. Bizim sandıktan korkma gibi bir şeyimiz yok. Zaten sandık bizim işimiz. Çok şükür bizim böyle bir derdimiz yok.
Sokaktaki enflasyon oranı özellikle gıda enflasyonu çok yüksek. Birçok üründe fiyatlar geçen yıla göre 2 katına çıkmış durumda. Vatandaş çarşı pazarda ciddi sıkıntı yaşıyor. Vatandaşın geliri aynı kaldı ama fiyatlar aldı başını gitti. Vatandaşın alım gücü ciddi oranda düştü. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Ekonomi önemli ama biz Diyarbakır’da yaşıyoruz. Bundan 3 sene önce gelseydiniz, belki de bize ilk sorunuz bu olmayacaktı. Sokak çatışmaları ne olacak? Terör ne olacak? Kürt sorunu ne olacaktı gibi sorularla gelecektiniz ama şimdi bütün Türkiye’de ve dünyada ne konuşuluyorsa burada da şimdi aynı şeyleri konuşuyoruz. Ekonomi, tabii ki, insanların gelir seviyesi ile gideri birbirini karşılamalı. Bu sadece Türkiye’nin de değil bütün dünyanın bir problemi. Bu dünyadaki iktisadi hayat var olduğundan beri süregelen bir problemdir. Bunun yüzde 100 çözümü de mümkün değildir. Çünkü ihtiyaçlar sınırsızdır. Bir ihtiyaç giderildiğinde başka ihtiyaçlar çıkacaktır. Bu da insanların harcamasıyla bir yerlere varacaktır. Yani, en zengin ülke olan ve milli geliri 70 bin dolar olan İsveç var. Onun da bakıyorsunuz ekonomisi zor durumda. Ama Türkiye’de bu kadar yatırımlar, bu kadar hizmetler var ve buna rağmen dimdik ayakta. Gıdanın önemi bu süreçte daha iyi anlaşıldı. Pandemiyle birlikte sınırlar kapandı ve her türlü üretimin, özellikle de tarıma dayalı üretimin önemi daha çok ortaya çıktı. Bir Veteriner hekim olarak hayvancılığın önemini zaten çok iyi biliyorum ve bunu pandmei sürecinde çok daha iyi anladım.
Zamları pandemiye bağladınız, peki zamlar sadece bu süreçle mi ilgili?
Dediğim gibi bu bütün dünyanın problemi.
Kentin öne çıkan ve acil çözüm bekleyen temel sorunları neler?
İşsizlik kentin önemli bir problemi. Diyarbakır’ın toplamda yaklaşık 2 milyon nüfusu var. Kentte genç nüfus yoğunluğu var. Gençlerin birinci önceliği de iş. İŞKUR Toplum Yararına Program çerçevesinde zaman zaman geçici olarak işçi alımı yapıyor. Buna Diyarbakır’da 40 bin insan müracaat ediyor. Bin 750 kişi alınacak ama 40 bin kişi başvuruyor. Bizim Diyarbakır’da birinci önceliğimiz istihdamı nasıl arttırırız. İş alanlarını nasıl arttıracağımız, gündemimizin birinci maddesidir. Bakın Tekstil OSB, biliyorsunuz geçen sene temelini attık ve orada 56 profesyonel firma üretime başlayacak ve 8 tanesi başladı. Orada yaklaşık 16 bin gencimiz çalışacak. Tabii çok büyük bir yatırımdır ve Diyarbakır için istihdam açısından çok büyük bir sayıdır. Silvan projesi de hızla ilerliyor. Eğer, Silvan projesi hayata geçerse 2.5 milyon dönüm arazi suyla buluşacak. 300 bin insanın bu topraklarda iş bulması demektir. İşsizlik problemi zaten kalmayacak. Dediğim gibi bazı illerden belki işçi ihtiyacımız olacak. Bu birinci önceliğimizdi. Bu insanlarımızın bir an önce iş sahibi yapmak. Bununda yolu huzurdan geçiyor. Eğer, memlekette huzur olursa ki, biliyorsunuz birileri bu memlekete huzur vermesin diye çırpındı. Bizde tam tersi olsun diye çırpınıyoruz, memlekette huzur olsun. Huzur olursa ekonomi, para huzur sağlar neticede yatırımcı huzuru sever, huzur olmayan yere gelmek istemez. Hamdolsun son 2 yıldır gündemimizde artık terör vs. kalktı ve iş istihdam konuşuluyor. İşte lojistiği konuşuyoruz, özel sanayi bölgelerini konuşuyoruz.
Kentte gençlerde işsizlik ciddi boyutlarda. Gençlere yönelik ne tür projeleriniz var?
Bu bahsettiğimiz şeylerin tamamı gençlere yönelik zaten. Gerek eğitim almış, gerek eğitim alamamış gençlere tabii mesleki kurslar biliyorsunuz açılıyor ve hızlandırılıyor. Meslek sahibi olmayan insanların da bir şekilde meslek sahibi olması sağlanacak. Okumuş eğitimli insanların da kendini iş kollarında çalışabilmesi imkanı dediğim gibi huzur olursa diğer iş kolları kendiliğinden hayat bulacak. Çok şükür 2 yıldır memleketimizde huzur ortamı var. Velhasıl Diyarbakır, bir de bereketli bir şehir. Burada huzur olursa biz uçarız hiç merak etmeyin.
Bağlar’da Kentsel Dönüşüm var ama halk hala da olacağına tam olarak inanamıyor. Bir de vatandaşın bir kaygısı var, acaba kentsel dönüşüm olacak ben buralardan gidecek miyim diye ya da evimin karşılında borçlanmadan ev alabilecek miyim? Vatandaşın bu kaygılarına ilişkin neler söylemek istersiniz?
Aslında Cumhurbaşkanımız zaten bu konuda bir çalışma başlattı. 53 bin metrekarelik bir alan seçildi. Ve yerinde kentsel dönüşüm olacak, hiçbir vatandaşımız mağdur olmayacak. Kendi yerinde daha modern daha yaşanabilir bir kent ortamına kavuşacak. Kentsel dönüşüm ülkemiz için çok gerekli ama özellikle Bağlar için çok daha gerekli. Biliyorsunuz 80’li yıllarda orada çok çarpık kentleşme oluştu. Araç giremiyor, ambulans giremiyor, itfaiye giremiyor. Böyle sokaklarımız var ondan sonra ferah ve daha yaşanabilir bir ortama dönüştüreceğiz. Oradaki vatandaşlarımızda mağdur edilmeyecek. Çok güzel bir şekilde projelendirilecek. Zaten tahminen mayıs ayında projeler biter. Vatandaşlarımızla paylaşırız. Temmuzda da ilk kazma vurulur diye tahmin ediyoruz.
Vatandaş borçlanmadan evinin karşılığında ev alabilecek mi?
Ben şuan da bunla ilgili net bir şey söyleyemem, ama vatandaşımızı mağdur edilmeyeceğini söyleyebilirim. Henüz projeler çıkmadan bu rakamları da söylemek doğru değil. Her bir vatandaşımızı mağdur etmeme, uzun yıllara sahip bir ödeme planı dahilinde bu kentsel dönüşüm olacağını tahmin ediyorum.
Kentte korona vaklarında artış var. Alınan tedbirler noktasında bir yeterlilik var mı?
Bu Covid-19 bütün dünyayı ilgilendiren bir problem, bizi ilgilendiren kısmı da hastalanmış olmamız. Hastalanıyoruz yani maalesef. Aldığımız tedbirlerde bazen yeterli gelmeyebilir. Çok bulaşıcı bir hastalık. Şu ana kadarda hamdolsun gerek Diyarbakır’da gerekse ülkede sağlık sistemimiz bunu absorbe edebildi. Yani bu vaka sayılarında, hasta sayılarında, yoğun bakım sayılarımız, servis sayılarımız hamdolsun bunu absorbe edebildi. Bundan sonra ne olacak derseniz. Tabii ki devlet gereken tedbirleri almış, biz Diyarbakır’da da gerek yoğun bakım sayısında gerek servis sayısında ciddi artışlar sağladık. Tedbirlerimizi aldık Allah korusun çok ahım şahım bir şey olmazsa biz bu sene aldığımız tedbirlerle rahat bir şekilde atlatacağız. Tabii Allah hepimizi korusun, bütün dünyayı korusun. Çok olağanüstü bir şey olmazsa alınan tedbirlerle sistem kendini koruyacaktır.
Diyarbakır Şehir Hastanesi projesi ne aşamada, çalışmalar ne zaman başlayacak, hastane nerede yapılacak?
Şehir hastanesiyle ilgili biliyorsunuz resmi gazetede yayımlandı. Diyarbakır’da devlet/şehir hastanesi yapılacak. Yani proje netleşti, değerlendiriliyor ve kısa bir sürede hayata geçecek. Hazine arazisi üzerinde şöyle söyleyeyim stadyum civarında. Stadyumla mevcut araştırma hastanesi arasında bir yer. Diyarbakır tabii önemli bir şehir. Gerek kültürel yapısında gerek medeniyetlerin yapmış olduğu ev sahipliği yapısından kaynaklı yerli bir şehir. Biz Diyarbakır’da güzel işler yaparken bu bütün Türkiye’yi etkiler hatta bütün Ortadoğu’yu etkiler. Bunun gayreti içerisindeyiz. Gerek belediyelerimizle, gerek valimizle, gerek bütün kurumlarla Diyarbakır’a nasıl daha iyi hizmet edebiliriz, bunun araştırması içerisindeyiz ve bunun faaliyete geçmesi için çalışıyoruz. AK Parti hükümetleriyle birlikte Cumhurbaşkanımızın önderliğinde işler artık çok daha hızlı yürüyor. Yani artık daha iyi hizmet nasıl yaparız onun çabası içerisindeyiz. İnşallah gelecek günler, geçmiş günlerden daha güzel geçecek. Diyarbakırlılar daha güzel ortamlarda yaşayacak. Daha huzurlu ve refah ortamlarda yaşayacaklar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.