Diyarbakır'da “Demokrasi Mücadelesinde Hekimler” forumu yapıldı

Diyarbakır'da “Demokrasi Mücadelesinde Hekimler” forumu yapıldı
Diyarbakır Tabip Odası (DTO) tarafından “Demokrasi Mücadelesinde Hekimler” adlı forum Tahir Elçi konferans Salonu’nda düzenlendi.

“Hekimler başkanlarını istiyor” yazılı broşürlerin hazırlandığı foruma Halkların Demokratik Partisi Batman Milletvekili Necdet İpekyüz, Saadet Partisi Milletvekili Cihangir İslam, HDP Diyarbakır il başkanı Zeyyat Ceylan, yerine kayyum atanan Selçuk Mızraklı’nın Eşi Zeynep Mızraklı’nın yanı sıra sivil toplum temsilcileri, akademisyenler, hekimler ve çok sayıda avukat katıldı.

Forumu yöneten Diyarbakır TTB Başkanı Şerif Demir, Selçuk Mızraklı’nın tutuklanmasına tepki olarak bir araya geldiklerini belirterek, “Bulunduğumuz anti demokratik hukuksuz ortamı hep birlikte nasıl aşabileceğimizi tartışacağız ve bunun mücadele yöntemlerini konuşacağız” dedi.

"Kayyumlar burayla sınırlı kalmaz, batıya gelir"

Açılış konuşmasını yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, kayyum atamalarını eleştirerek, “Kayyumlar doğru değil, demokrasiye seçilmişlere saygı göstermek gerekiyor. Bunu eleştirirken bazı kesimlerin sessiz kaldığını ve utangaç bir şekilde eleştiri yaptıklarını gördük. O zamanda söyledik, bu kayyumlar burayla sınırlı kalmaz, batıya gelir dedik. Bu mesele asasında bir demokrasi sorunudur. Şuan ki iktidarın muhaliflere karşı bir gözdağı verme çabasıdır. Bunlara karşı mücadeleyi daha fazla coşturarak yükselteceğiz” dedi.

"Demokrasi ve özgürlük mücadelesi verenler kazanacak"

Ardından konuşan TTB Genel Sekreteri Bülent Nazım, hekimlerin en temel mücadelelerinden birinin yaşam ve sağlık hakkını savunmak olduğunu dile getirdi. Nazım, “Mücadelenin önünde çok bir siyasal anlayışın olduğunu hepimiz biliyoruz. Temel hak ve özgürlüklerin yok sayıldığı bir süreçte seçme ve seçilme hakkının yok sayıldığı bir süreçte Doktor Selçuk Mızraklı’nın belediye başkanlığı elinden alınmaya çalışıldı. Buna inanıyoruz demokrasi ve özgürlük mücadelesi verenler kazanacak. Karşımızdaki gücü biliyoruz ama kendi gücümüzün de farkındayız” diye konuştu.

"Karanlıkların sonu aydınlıktır"

Adıyaman’ın ardından söz alan Mızraklı’nın eşi Zeynep Mızraklı da, “Her Pazartesi gece arabayla yola çıkıyoruz. Gerçekten yorucu ve gergin bir yolculuk oluyor. Cezaevinde Selçuk’la görüştükten sonra bütün o yorgunluğumuzu, gerginliğimizi atıyoruz. Selçuk’tan o pozitif enerjiyi alarak tekrar yola çıkıyoruz. Selçuk’un hepinize selamı var. Zor dönemlerden geçiyoruz ama bu destek sayesinde bu zor günlerinden üstünden geleceğiz. Karanlıkların sonu aydınlıktır” şeklinde konuştu.

Forumun devamında Mızraklı’nın cezaevinden gönderdiği mektup okundu.

"İntiharlar toplu intiharlara sıçrama yapmıştır"

Mızraklı mektubunda şu ifadelere yer verdi: “Güya sürgüne yollamışlar beni. Ama sizin demokrasi değerlerine karşı duruşunuzla, burada enerji ve direnç biriktiriyorum. Çok Yaşayın (Her Biji). Ülkemizde kötülük olağanlaşmış ve daha kötüsü kanıksanmaya başlanmıştır. İntiharlar toplu intiharlara sıçrama yapmıştır. Her gün kadınlar katlediliyor. 5-6 emekçi iş cinayetlerine kurban gidiyor. Tamda göreve başlamamız gereken yer işte burasıdır. Mesleğimizin bizlere sağladığı erdem, öngörü ve tecrübeyle, iyiliği temsil eden bireysel ve örgütsel çabalarımızı çoğaltmalıyız. Birlikte büyüdük, birbirimizi büyüttük. İnsanlık mücadelesi sizi büyütüyor. Bu coğrafya insanı büyütüyor. Güzelleştiriyor. Böyle zengin bir ikilimin içinde büyüyoruz. Acılar ve zorluk gücümüzü yeteneğimiz zenginleştiriyor. Sakın kimsenin gözü kalmasın, iyi cerrah zor ameliyatlarda kendini gösterir. Ölüme ve öldürmeye tahammülümüz yoktur, o yüzden İnsan hakları aktivistleriyiz. Barışın militan kavgacılarıyız. Bunun için suçlu değiliz ama zalimleri suçlarız. Yakında aranızda olacağım inanışı ile hepinizi selamlıyorum.”

"Ne pahasına termik santraller işletiliyor?"

Barış Akademisyeni Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, güvenlik soruşturması ve termik santraller üzerinden iktidarı eleştirdi. Hamzaoğlu, “Bacası olmayan kömür termik santralleri, akciğer kanserinin kesin nedenidir. Hava kirliliğini tozlarla oluşur ve buda akciğer kanserinin nedenidir. AKP iktidarı ve onun başkanı 6 yıl yetmedi bir iki buçuk yıl daha bu projeyi sürdürme kararı aldı, bu kentlerde yaşayanlar 8 yıl daha akciğer kanserine yakalanabilir. Ne pahasına termik santraller işletiliyor? Patronların karlarında fedakar etmeme pahasına” diye belirtti.

"Bölge barolarının bu tür davalara girmemeleri gerekiyor"

Batman Belediyesi Eş Başkanı Mehmet Demir de, bütün siyasi davaların tiyatral sahne olduğunu dile getirdi. Demir, “Bu siyasi tiyatrallere alet olmamamız gerekiyor. Bölge barolarının bu tür davalara girmemeleri gerekiyor. Bizde siyasal olarak bu tür şeylere alet olmamamız gerektiğine inanıyorum. Ancak bu şekilde sistemin önüne geçebiliriz. Bu sürecin kaybedeninin AKP-MHP iktidarı olduğunu hepimiz görüyoruz” dedi.

"Kayyumlar tek tük gerçekleşen hadiseler değildir, sistematik bir işlem"

Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Cihangir İslam ise, Mızraklı’yla meslektaşlığının eskiye dayandığını ifade ederek, “Bir belediye seçimi öncesinde ‘bunlar kazanırsa kayyum atayacağım’ diyenler seçmeni bu şekilde tehdit ediyor. Kayyumlar tek tük gerçekleşen hadiseler değildir, sistematik bir işlem haline gelmiştir. Toplumun güvenini kazanmış insanlar görevden alınıp yerlerine kayyum atanıyor’ dedi.

Halk kayyumların şatafatını gördü

HDP Batman Milletvekili Nejdet İpekyüz, üstünlerin hukuku geçerli olduğunu vurgulayarak, “Bizim belediye başkanlarımız ilk göreve geldiklerinde lüksü ve şatafatı halka gösterdi. Yapılan bütün zulmün nasıl örtüldüğünü ve keyfiyete dönüştüğünü gösterdi. Bu hesaplarına gelmiyordu. Kendilerine göre bir tanım getirerek yargılama metodunu kullandılar. Halkımızın hangi iradeye ve neye karşı oy verdiğini çok iyi biliyor” dedi.

Konuşmaların ardından forum sona erdi. (Kaynak: MA)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.