Diyarbakır’da hasta mahpuslar için acil çağrı yapıldı; ‘98 HASTA MAHPUS RİSK ALTINDA’

Ardıl BATMAZ
TİGRİS HABER - Diyarbakır Adliyesi önünde yapılan açıklamaya, çok sayıda tutsak yakını ile siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. Açıklamada, “Yaşamı savunmak barışı inşa etmektir” yazılı pankart açıldı.
Yapılan basın açıklamasında ağır tecrit, keyfi infaz uygulamaları ve sağlık hakkına erişimin engellenmesi gibi sorunlara dikkat çekildi. Açıklamada, Adli Tıp Kurumu’nun tarafsız ve bağımsız karar vermediği, hasta mahpusların tedavisinin doktor ve hastane raporlarına rağmen engellendiği vurgulandı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına da atıfta bulunularak, bu durumun işkence ve insanlık dışı muamele olarak değerlendirilebileceği ifade edildi.
98 HASTA MAHPUS RİSK ALTINDA
Diyarbakır, Elazığ, Erzurum ve Erzincan’daki cezaevlerinde toplam 98 hasta mahpus bulunduğu belirtilen açıklamada, bu kişilerin sağlık durumlarına ilişkin yeterli tedavi ve tahliye süreçlerinin işletilmediği kaydedildi.
ÖHD ve TUAYDER, Adli Tıp Kurumu'nun tek otorite olarak kabul edilmesine son verilmesini, bilimsel ve tarafsız kurulların görüşlerinin esas alınmasını talep etti. Ayrıca, infazı bitmiş olmasına rağmen tahliye edilmeyen mahpusların durumu da “hukuksuzluk” olarak nitelendirildi.
Açıklamada, cezaevlerindeki uygulamaların yasal çerçevenin dışına çıktığı, “pişmanlık dayatması” gibi kriterlerle mahpusların şartlı tahliyesinin engellendiği, bazı durumlarda tahliyenin istisna değil kural dışı hale geldiği kaydedildi.
ÖCALAN İÇİN ÇAĞRI
Basın açıklamasında ayrıca İmralı Cezaevi'nde tutulan PKK lideri Abdullah Öcalan’ın ağırlaştırılmış tecrit koşullarına da dikkat çekildi. Öcalan’ın çağrısına atıfla, demokratik siyasetin önünün açılması ve barış sürecinin önündeki engellerin kaldırılması gerektiği ifade edildi.
Açıklamanın sonunda, “Toplumun tüm kesimlerinin eşit yurttaşlık temelinde bir arada yaşamasını sağlamak ve hukukun üstünlüğünü yeniden inşa etmek için cezaevlerinden başlamak üzere bir an önce devlet kurumlarında insan haklarına saygılı bir reform süreci başlatılmalıdır” ifadeleri kullanıldı.
EREN: S,Y TİPİ CEZAEVLERİ BİR AN ÖNCE KAPATILMALI
Ardından DEM Parti Milletvekili Serhat Eren konuşarak, barışın sadece silahların susmasıyla gerçekleşemeyeceğine dikkat çekti. Eren, “Barış aynı zamanda adil, eşit, vicdanın harekete geçtiği, aynı zamanda insan onurunun hayatın tüm alanında mümkün kılınmasıyla olur. Bugün cezaevlerinde onlarca binlerce hasta tutsak, devletin ihmaliyle, sessiz kalmasıyla, hukuk dışı uygulamalarıyla göz göre ölüme terk ediliyor. Bugün cezaevlerinde bin 412 ağır hasta mahpus var. Sağlık ve yaşama hakkına dönük ihlaller sistematik hal almış durumda. Ringlerde saatlerce bekletmek, ağız içi arama insan onuruna yaraşmayan uygulama devam ediyor. Birçok hasta tutsak bu hukuk dışı uygulamalara maruz bırakılıyor. Birçok cezaevinde infazlarının doldurmuş olduğu halde bırakılmayan binlerce tutsak var. S, Y tipi cezaevleri gayri insani mekânlarıdır, bir an önce kapatılması gerekiyor. Siyasi iktidarın baskı aracı haline dönüşmüş mekânlardır. Bu mekânların bir an önce kapatılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.