Diyarbakır’da ilk kez “genetik hastalıkları sempozyumu” düzenlendi

Diyarbakır’da ilk kez “genetik hastalıkları sempozyumu” düzenlendi
 Özel Haber
Türkiye’de akraba evliliklerinin yoğun olduğu kentlerden biri olan Diyarbakır’da ilk kez “Çocuk Genetik Hastalıkları Sempozyumu” düzenlendi.

Ramazan YAVUZ-ÖZEL HABER

TİGRİS HABER - Yurt içinden genetik hastalıkları alanında uzman akademisyenlerin katıldığı sempozyumda konuşan İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Hakan Pamukçu, genetik bilimindeki hızlı ilerlemenin yeni tanı yöntemlerinin geliştirilmesi ve yeni tedavi yöntemlerinin bulunmasına yol açtığını kaydetti. Sempozyum başkanı Doç. Dr. Serhat Samancı ise, akraba evliliklerinde genetik hastalıkların daha yaygın görüldüğünü, bu durumun genetik hastalıkların nesilden nesile taşınma riskini artıran en önemli faktörlerden olduğunu söyledi.

genetik-toplanti-1.jpeg

DİYARBAKIR VE BÖLGEDE İLK KEZ DÜZENLENDİ

Diyarbakır Öğretmenevi’nde Diyarbakır il Sağlık Müdürlüğü, Doğu Pediatri Derneği, Çocuk Genetik Hastalıkları Derneği ve Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi ortak katılımı ile Diyarbakır ve bölgede ilk kez “Çocuk Genetik Hastalıkları Sempozyumu“ düzenlendi.Çocuk Genetik Hastalıkları Derneği Başkanı Prof.Dr.Ercan Mıhçı ve Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Başhekimi Doç.Dr.Serhat Samancı başkanlığında düzenlenen sempozyuma yoğun bir katılım sağlandı.

Sempozyumda konuşan Diyarbakır İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Hakan Pamukçu, son yıllarda genetik bilimindeki hızlı ilerlemeler, çok sayıda hastalığın altında yatan mekanizmaların anlaşılmasına, yeni tanı yöntemlerinin geliştirilmesine, korunma önlemleri alınabilmesine ve en önemlisi yeni tedavilerin bulunmasına yol açtığını söyledi.

genetik-toplanti-2.jpeg

“SEMPOZYUM HEKİMLERİMİZ İÇİN ÇOK YARARLI OLDU

İl Müdürü Pamukçu, sempozyumun Diyarbakır ve bölge için çok yararlı olduğunu kaydederek şunları söyledi:

“Bölgemizde de sık karşılaşılan genetik hastalıkların erken tanısı, tedavisi ve takibinin yanı sıra genetik danışmanlığı da çok önemlidir. Bu sempozyum, İlimiz ve bölgemizdeki hekimler için son derece faydalı olacaktır. Diyarbakır; Ankara, İstanbul ve İzmir’den sonra Tıp Fakültesi kurulan dördüncü ildir. Edebiyat ve kültür alanında; Cahit Sıtkı Tarancı, Ziya Gökalp ve Ahmet Arif’i yetiştiren, İslam Dininin 5. Harem-i Şerifi olan Ulu Cami, Zerzevan Kalesi, İçkalesi ve Peygamber Türbelerinin bulunduğu Diyarbakır, Bilim alanında da; Beyin cerrahisinde mikrocerrahinin hayata geçirilmesi ve yaygınlaştırmasındaki katkılarıyla “Yüzyılın Beyin Cerrahı" ünvanı verilen Gazi Yaşargil, El Cezeri, Halil Değertekin, Ekrem Müftüoğlu gibi çok değerli insanları yetiştirmiştir. 2024 yılının başından beri çok sayıda ulusal düzeyde bilimsel toplantıların yapıldığı İlimizde, Bilimsel içeriği oldukça zengin olan “7. Birinci Basamak için Çocuk Genetik Hastalıkları Sempozyumu”nun Müdürlüğümüzün de katkılarıyla İlimizde gerçekleştirilmesi bizi memnun etti. İlimizde yapılacak tüm Bilimsel etkinliklere desteklerimiz de devam edecek. “

“AKRABA EVLİLİĞİ, GENETİK HASTALIĞI NESİLDEN NESİLE TAŞIMA RİSKİ TAŞIYOR”

Sempozyuma başkanlık eden Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Doç.Dr. Serhat Samancı ise, akraba evliliklerinin yaygın olduğu toplumlarda genetik hastalıkların görülme sıklığının diğer bölgelere göre daha yüksek olduğunu ve bu durumun genetik hastalıkların nesilden nesile taşınma riskini de artıran önemli faktörlerden olduğunu dile getirdi. Başhekim Doç. Dr. Samancı, son yıllarda, Sağlık Bakanlığı tarafından bölgeye ve özellikle de Diyarbakır’a genetik hastalıklar alanında uzman hekimlerin istihdam edilmesinin hastalıkların önlenmesinde kendilerini umutlandırdığını belirterek şunları söyledi:

genetik-toplanti-3.jpeg

“Özellikle akraba evliliklerinin yaygın olduğu bölgemizde Birinci Basamak İçin Çocuk Genetik Hastalıkları Sempozyumu’nun yapılıyor olması, bizim için ayrı bir öneme sahiptir. Bildiğiniz üzere bizim gibi özellikle akraba evliliklerinin yaygın olduğu toplumlarda, genetik hastalıkların görülme sıklığı diğer bölgelere göre daha yüksek seyretmektedir. Bu durum, genetik hastalıkların nesilden nesile taşınma riskini artıran en önemli faktörlerden biridir. Pek tabi ki genetik hastalıkları yalnızca aile bağlarıyla açıklamak doğru olmaz, bu hem eksik bir tespit olur hem de metodolojik açıdan sağlıklı bir sonuca götürmez bizi.

“DOĞRU TANI VE TEDAVİ YÖNTEMİ ÖNEMLİ”

Bölgemizde genetik hastalıkların çeşitliliği de diğer bölgelere göre farklılık gösterebilir; bu durum genetik yapı ve genetik çeşitlilikle ilişkilendirilebilir mesela. Bu açıdan doğru tanı ve tedavi yöntemleri önemlidir. Bugün hastalığın tipine göre tedavi yöntemlerinin geliştirildiğini biliyoruz, bu yöntem yalnızca insanın değil diğer canlıların da geleceğini etkileyen önemli bilimsel gelişmelerden biridir. Etkileşimin güçlü olduğu, beslenme biçimlerinin benzer olduğu, neredeyse benzer şekilde DNA’yı etkileyen kimyasal etkileşimlerin olduğu küresel dünyada tedavi yöntemleri spesifik olacağı gibi benzerlik de gösterecektir. Tanı ve tedavi bizim için önemlidir, fakat en az bunun kadar önemli olan bir şey daha vardır, o da dış etkenlerden korunmak, genetik hastalıklarla ile ilişkilerini birlikte düşünmek, hastalıkların genetik olarak taşınmasını önlemek ve bu konuda farkındalık yaratıp bilgi paylaşmaktır. Ülkemizde ve Bölgemizin genetik hastalıklar konusunda reel durumunu rakamlarla gözönüne aldığımızda,önümüzde ne denli uzun ve zahmetli bir yol olduğunu görüyoruz.

gnenetik-tpplantio.jpeg

“UZMAN HEKİMLERİN GELİŞİ UMUT VERİYOR”

Son yıllarda, Sağlık Bakanlığı tarafından bölgemize ve özellikle şehrimize genetik hastalıklar alanında uzman hekimler istihdam edilmektedir. Bunun bize umut verdiğinin bilinmesini isteriz. Hekim sayısının günden güne çoğalacağını, hastalıkların önlenmesinde kısa sürede ciddi adımlar atılacağını bugünden görüyoruz. Umutluyuz ve bir o kadar da azimliyiz.”

SEMPOZYUMDA YAPILAN SUNUMLAR

3 Oturum halinde yapılan Sempozyumda Prof. Dr. Ferda Özkınay “Genetik hastalıkların toplumsal önemi”, Doç.Dr. Semra Gürsoy “Ne zaman genetik hastalık düşünelim”, Dr. öğretim üyesi Gizem Ürel Demir “genetik öykü-alma ağacı çizimi”, Prof. Dr Banu Nur “Dismorfik çocuğa yaklaşım”, Prof.Dr. Esra Kılıç “sitogenetik tanı yöntemleri-hangi testi isteyelim”, Doç.Dr. Dilek Uludağ Alkaya “Moleküler tanı yöntemleri-hangi testi isteyelim”, Doç. Dr. Hatice Mutlu “Mikrodizin analizi-genel prensipler ıslak laboratuvar”, Dr. Öğretim üyesi Ayşegül Yılmaz “Mikrodizin analizi-kalite kontrolü, biyoinformatik ve kullanılan analiz programları”, Doç. Dr. Özlem Akgün Doğan, “Mikrodizin analizi-Nomenklatürveraporlama(örneklerle)”, Doç.Dr. Esra ışık, “Yeni nesil dizi analizi sonuçlarında kopya sayısı değişikliklerinin analizi ve yorumlanması”, Dr. Durdugül Ayyıldız Emecen, Dr. Akçahan Akalın ve Dr. Ceren Yılmaz Uzman ise, “Olgu örnekleri ile mikrodizin analizi yorumlanması”konularında sunum yaptı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.