Diyarbakır’da seçilmiş başkan kalmadı!

Diyarbakır’da seçilmiş başkan kalmadı!
Diyarbakır’da 1’i büyükşehir 13 içle belediyesine kayyum atandı, HDP’nin Diyarbakır’da kayyum atanmayan iki ilçesi kaldı

Doğu ve Güneydoğu illerinde Halkların Demokratik Partisi (HDP) belediye başkanlarının görevden alınması ve yerlerine kayyum atama uygulaması devam ediyor. İçişleri Bakanlığının talimatıyla sabah saatlerinde Batman, Diyarbakır’ın Silvan, Ergani ve Lice Belediye eş başkanları gözaltına alındı, yerlerine kayyum atandı. Bu karar ile Diyarbakır’da kayyum atanmayan sadece 2 belediye kaldı.

İçişleri Bakanlığının talimatıyla Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanları görevlerinden uzaklaştırılmıştı. Yarım milyon oyla seçilen 1’i büyükşehir, 13 ilçe belediye başkanının görevden alınması ile Diyarbakır’da sadece Dicle ve Çınar İlçe belediyelerine kayyum atanmadı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) yönetiminde bulunan Batman, Silvan, Lice ve Ergani belediyelerine İçişleri Bakanlığı’nın kararıyla kayyum atandı. Belediye binaları sabah saatlerinde polislerce ablukaya alınırken, belediyelerin önündeki caddeler trafiğe kapatıldı, belediyelere giden personeller de binalara alınmayarak evlerine gönderildi.

Belediye eşbaşkanları gözaltına alındı

Belediyelere kayyum atamalarıyla birlikte belediye eşbaşkanlarının da evlerine baskınlar düzenlendi. Alınan bilgilere göre, şimdiye kadar evlerine baskın yapılan belediye eşbaşkanlarından Silvan Belediye Eşbaşkanı Naşide Toprak ve Ergani Belediye Eşbaşkanı Ahmet Kaya gözaltına alındı.

HDP’den kayyum tepkisi

Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Sancar, Batman ve Diyarbakır'ın ilçe belediye başkanlarının görevden alınmasına tepki gösterdi

Parti Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyen HDP Eş Genel Başkanı Prof. Dr. Mithat Sancar, belediye başkanlarının görevden alınmasıyla ilgili eleştirilerde bulundu. 

Sancar, tüm dünyanın insanlığı tehdit eden koronavirüs salgını ile mücadele için yöntemler ararken iktidarın başka hesaplar içerisinde hareket ederek Batman, Silvan, Lice, Ergani ve Eğil belediyelerini ablukaya aldığı söyledi.

Salgının başından beri insanlığı tehdit eden büyük tehlikeden söz ettiklerini ve söz konusu tehlikeyi dayanışma ile aşacaklarını açıklamalarına rağmen iktidarın kutuplaştırma politikasını tercih ettiğini aktaran Sancar, devamında şu ifadelere yer verdi: “Bu iktidarın insanlığı tehdit eden büyük tehlikeler karşısında bile öncelikle kendi bekasını düşündüğünü gösteriyor. Halkı değil kendi iktidarını tercih eden, iktidarını düşünen bir anlayışla karşı karşıyayız. Bu iktidarın insanlığı tehdit eden büyük tehlikeler karşısında bile öncelikle kendi bekasını düşündüğünü gösteriyor.”

“Biz şeffaflık diyoruz, iktidar karanlığı seçiyor”

 

AK Parti’yi halkı değil kendi iktidarını tercih etmekle eleştiren Sancar, “İktidar her türlü otoriter yöntemi uygulamaya devam ediyor. Herhangi bir değişiklik yapma niyetinde olmadığını bütün yaptıklarıyla ortaya koyuyor. Biz şeffaflık diyoruz iktidar karanlığı seçiyor, biz demokratik katılım diyoruz iktidar otoriterliği keyfiliği tercih ediyor. Biz halk sağlığı dedikçe iktidar halka saldırıyor halkın sağlığını tehdit ediyor” diye konuştu.

HDP Merkez Yürütme Kurulu ise yayınladıkları bildiride, halk iradesini hedef alan, partimize yönelik girişilen bu yeni siyasi soykırımı kabul etmediklerini açıkladı.

“İktidar salgını fırsata çevirip HDP ve Kürtler savaşmaya devam ediyor”

“İktidarın görevi halk iradesine el koymak değil, halk sağlığını korumaktır” denilen açıklamada, “Bütün dünya halk sağlığını savunmak için salgın hastalıkla savaşırken, bu iktidar salgını fırsata çevirip demokrasiyle, halkla, HDP ve Kürt halkının kazanımları ile düşmanca savaşmaya devam ediyor. Salgın gölgesinde kayyım gaspı ile Kürtlere “Darbe Hukuku” uygulanıyor. Kürtler başta olmak üzere tüm toplumu salgınla baş başa bırakma girişimidir” ifadeleri yer aldı.

Demokrasi ve emek güçlerine dayanışma çağrısında bulunan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Başta halklarımız olmak üzere bütün partililerimize bugünden itibaren her gün saat 20.00’da evlerinin pencere ve balkonlarına çıkıp kayyımı sloganlarla protesto edip gürültü eylemine başlamaya, araçlardan korna çalarak tepki göstermeye,

Salgın sürecinde işçi ve emekçileri bir kez daha görmezden gelen, halk iradesini hiçe sayan, insanlık için virüs kadar tehlikeli olan AKP iktidarına karşı ortak mücadeleyi büyütmeye, bütün emek ve demokrasi güçlerinin de bu eyleme güç katmaya çağırıyoruz.

Uzmanlar Tigris Haber’e konuştu

Konuyu Tigris Haber’e değerlendiren uzmanlar, Kürtlerin demokrasiden soğutulduğu görüşünü dile getirdi.

Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, kayyum uygulamalarının Anayasa ve uluslar arası hukuka aykırı olduğunu belirterek, “Kabul etmek gerekir ki fırsatçılıkta kimse iktidarın eline su dökemez.  Yurttaşları eve kapanmaya çağırıp, onların seçtiklerine el koyan bir iktidar anlayışı. Amaç Kürt Halkının demokratik iradesini yok emek. Hedef ise demokrasiyi tümüyle ortadan kaldırmak” dedi.

Kayyum uygulamasının istisnai olarak uygulanması gereken bir durum iken, son uygulama ile birlikte genel bir kural haline geldiğine dikkat çeken Aydın, “Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğusunda seçimler ve demokrasi tümüyle askıya alınmış durumda. Atamalar vatandaşın demokrasi ve seçime olan inancını yitirdi” dedi.

Aydın, “Diyarbakır’ı artık seçilmişler değil, atanmışlar yönetiyor. Bu uygulama hiçbir koşulda kabul edilemez. Baro olarak Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine kayyum atamasına karşı dava açtık, hukuksal mücadelemiz sürüyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin normalleşmesi için kayyum atamaları geri çekilmeli

“Türkiye tekrardan normalleşmeye dönmek ve askıya alınan demokrasi ve insan haklarını tesis etmek istiyorsa, bunun ilk adımlarından birisi de kayyum meselesidir” diyen Aydın şöyle konuştu:

Beklentimiz hukuk dışı uygulama ile Anayasa aykırı durumun derhal kaldırılmasını, seçilmiş belediye başkanlarının serbest bırakılmasını ve göreve iadelerini bekliyoruz. Hükümetin bu hususları yerine getirme beklentisi ve umudu var. Baro olarak bunun mücadelesini vermeye devam edeceğiz.

"Hükümet kayyum atamalarını yöntem haline getirdi"

“Kayyum atamaları demokrasinin altını uyuyor, hukuka olan güveni bitiriyor, vatandaşın seçme ve seçilme hakkını ortadan kaldırıyor” diyen Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun da uygulamaları eleştiriyor.

Türkiye’de 1930’dan beri genel bir kaidenin olduğunu hatırlatan Çoşkun, “Bu kaide şudur, bir belediye başkanı herhangi bir nedenle görevden alındığında belediye meclisi onun yerine başka birini seçer. Burada halkın oyları ile seçilmiş birini iş başına getirmek. Ancak 15 Temmuz darbesinden sonrası ek bir hüküm konuldu kanuna. ‘Terör’ soruşturmasından dolayı bir belediye başkanı görevden alındığında onun yerine bakanlık birini direk kayyum olarak atayabiliyor. Bunun kabul edilir bir tarafı yok. Bir kere suçların şahsiliği ilkesine aykırıdır. Belediye başkanı suçlu olsa bile belediye meclis üyelerinin ne günahı var” şeklinde konuştu.

 Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun

 “Vatandaşın oyuna yönelik ciddi bir hak gasp var” diyen Coşkun sözlerini şöyle sürdürdü:

Vatandaşlar hem belediye başkanını hem meclis üyelerini seçiyorlar, bunları şehri yönetmelerini istiyorlar. Ama siz Belediye başkanını ve meclis üyesini tek kalemde siliyorsunuz ve vatandaşın seçtiği hiçbirine güvenmediğinizi gösteriyorsunuz.

Bu uygulamanın kabul edilebilir bir tarafı yok. Hukuken de ciddi problemleri olan bir uygulama. Hükümet kayyum atamalarını bir yöntem haline getirdi. İstediği parti ve belediye başkanının yerine kendi memurlarını getirebilir.

Bir belediye başkanı ile ilgili hakkında her an bir soruşturma açabilir ve soruşturmayı gerekçe gösterip kişiyi görevden alabilir. Bunu yaptığınız zaman demokrasi falan ortada kalmaz.

"HDP’nin başına gelenler muhalefetin de başına gelebilir"

“Vatandaşın seçme ve seçilme hakkı ciddi bir şekilde gasp edildi” diyen Çoşkun, Belediye başkanlarının dosyaları AİHM’e götürülmeleri durumunda bu hukuk dışılık tespit edileceğini söyledi ve ekledi;

O zamana kadar seçme ve seçilme hakları ortadan kalkacak, bunun kabul edilir bir yanı yok. Muhalefetin bu uygulamalara karşı kararlılıkla karşı durması gerekir. HDP üzerinden olduğu için muhalefet buna yarım ağızla karşı çıktı. Dirayetli ve dik bir duruş göstermedi. Bugün HDP’nin başına gelen yarın onların da başına da gelebilir.

"Görevden almalar siyasi"

Hükümetin kayyum atamalarından geri adım atmayacağını ifade eden Çoşkun, “Muhtemelen bu gerekçelerle diğer belediyelere de kayyum atanır. Çünkü hükümet bu uygulamanın hukuki olduğunu söylüyor. Oysaki bu tamamen siyasi bir uygulamadır. Kulp’ta bir patlama meydana geldi, belediye başkanı gözaltına ve daha sonra yerine kayyum atandı. Ancak daha sonra belediye başkanı tahliye ediliyor. İstediğiniz her kişiyi görevden alabilirsiniz, zaten savcılıklar tamamen devletin güdümünde. Buda hukuka olan İnancı tahrip eden bir uygulama” ifadelerini kullandı.

"AK Parti'nin Kürtlerle irtibatı kesiliyor"

Olası bir seçimde AK Parti ve Kürtler arasındaki makasın açılacağını öne süren Çoşkun, “Daha öncede hükümet kayyum atamaları yaptı ancak beklediği sonucu alamadı. Bu tür uygulamalar hükümet ve Ak Partiye karşı olan mesafeyi giderek açıyor, halkla olan irtibatı kesiyor. Bu uygulamaların hükümete bir yarar sağlayacağını düşünmüyorum” dedi.

4 kişiden 3’ü kayyumlara karşı

Bölge illerinde yaptıkları araştırmalarla bilinen Rawest Araştırma Şirketi geçtiğimiz aylarda kayyum atanan kentlerde yaptıkları çalışmayı rakamlarla açıklamıştı.

Kayyum atanan 3 Büyükşehir’de yapılan araştırmada, fikir beyan eden her dört kişiden biri kayyum atamalarına karşı olduğunu dile getiriyor.

Diyarbakır’da kayyum atamalarını yanlış bulanların oranı yüzde 81 çıkarken, Mardin’ ve Van’da bu oran yüzde 70’lerde kaldı.

Söz konusu üç büyükşehirde HDP'den seçilen belediye başkanları yerine, bu illerin valileri "belediye başkan vekili" olarak görevlendirilmişti.

31 Mart tarihinden bu yana HDP'nin kayyum atanan il ve ilçe belediyeleri şunları:

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile Kulp, Silvan, Ergani, Eğil, Bismil, Kayapınar, Kocaköy, Yenişehir, Hazro ve Sur ilçe belediyeleri, Batman Belediyesi, Mardin Büyükşehir Belediyesi ile Nusaybin, Kızıltepe, Savur, Derik ve Mazıdağı ilçe belediyeleri, Van Büyükşehir Belediyesi ve Saray, Erciş, İpekyolu ilçe belediyeleri, Hakkari Belediyesi ve Yüksekova ilçe belediyesi, Şırnak'ın Cizre, İdil ilçe belediyeleri, Şanlıurfa'nın Suruç ilçe belediyesix, Erzurum Karayazı ilçesi, Tunceli Akpazarı Beldesi

Tutuklanan HDP'li belediye başkanları:

Tutuklu yargılanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı 9 yıl 4 ay hapis cezası aldı, Kayapınar Belediye Başkanı Keziban Yılmaz 7.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı, tahliye oldu, Sur Belediye Başkanı Filiz Buluttekin, Kocaköy Belediye Başkanı Rojda Nazlıer, Hakkari Belediye Başkanı Cihan Karaman, Yüksekova Belediye Eş Başkanları İrfan Sarı ve Remziye Yaşar, Van İpekyolu Belediye Eş başkanları Azim Yacan ve Şehzade Kurt, Erciş Belediye Başkanı Yıldız Çetin, Saray Belediye Başkanı Caziye Duman, Nusaybin Belediye Eş Başkanları Semire Nergiz ve Ferhat Kut.

HDP, 31 Mart yerel seçimlerinde 3 büyükşehir, 5 il, 45 ilçe ve 12 belde olmak üzere toplam 65 belediye kazanmıştı. Son kayyum atamalarıyla partinin 3 büyükşehir, 3 il, 29 ilçe ve 3 belde belediyesine kayyum atanmış oldu.

Seçilen ancak KHK’lı olan 6 belediye başkanı mazbatasını alamadı

Diyarbakır-Bağlar Belediye Eş Başkanı Zeyyat Ceylan, Van-Çaldıran Belediye Eş Başkanı Leyla Atsak, Van-Edremit Belediye Eş Başkanı Gülcan Kaçmaz Sağyiğit, Van-Tuşba Belediye Eş Başkanı Yılmaz Berki, Erzurum-Tekman Belediye Eş Başkanı Müzahit Karakuş, Kars-Digor-Dağpınar Beldesi Belediye Eş Başkanı Abubekir Erkmen, Kanun Hükümünde Kararname ile kamu görevinden ihraç edildikleri için, Yüksek Seçim Kurulu'nun verdiği karar üzerine mazabatlarını alamamışlardı. Onların yerine mazbatalar en çok oyu alan ikinci partinin adayına verilmişti.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.