Diyarbakır’da toplumsal şiddet alarm veriyor, Psikolog Berfin Aslan Tigris Haber’e konuştu

Diyarbakır’da toplumsal şiddet alarm veriyor, Psikolog Berfin Aslan Tigris Haber’e konuştu
Diyarbakır’da son günlerde yaşanan şiddet olayları günden güne artmakta. Yaklaşık son 10 günde yaşanan gerilimlerde 6 kişi hayatını kaybederken 13 kişi de yaralandı.

Uğur KASİOĞLU - Özel Haber

TİGRİS HABER - Günümüzde şiddetin artmasının arkasında pek çok etkenin var olduğuna ve bunların birbirini besleyen faktörler olduğuna dikkat çeken Psikolog Berfin Aslan "Konuşmayı unuttuk, şiddete sarıldık" dedi.

diyarbakirda-yasanan-siddet-olaylari.jpg

Şiddetin, hayatın her alanında karşılaşabildiğimiz, güç ve baskı uygulayarak insanların bedensel veya ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan bireysel veya toplu hareketlerin tümü olduğunu vurgulayan Psikolog Berfin Aslan, "Şiddet doğuştan öğrenilen bir davranış değildir ebeveynlerin ve çevrenin etkisi ile öğrenilen ve tekrarlanan bir davranış biçimidir. Genellikle kişiyi etkileyen psikobiyolojik faktörler ile dış çevre arasındaki etkileşim sonucunda ortaya çıkar” diye konuştu.

Şiddetin unsurları

Günümüzde şiddetin artmasının arkasında pek çok etkenin var olduğuna ve bunların birbirini besleyen faktörler olduğuna dikkati çeken Aslan, ilk etapta sorgulamamız gereken en önemli konulardan birinin “neden konuşmak yerine şiddeti tercih ederiz?” sorusunun olması gerektiğinin altını çizerek, “Psikolojik sebepler, duygusal sebepler, toplumsal ve kültürel sebepler, biyolojik sebepler ve ekonomik sorunların bireylerin problemlerini ‘Konuşmak yerine şiddete yönelmelerini etkileyen unsurlar arasında yer aldığını ifade etti.

Şiddetin nedenleri

Kavgaların kişiler arasındaki iletişimde yaşanan kopukluk, yanlış anlama, düşmanlık besleme gibi çok çeşitli nedenlerden kaynaklanabildiğini, duyguların ve ihtiyaçların çatışmasının bir dışa vurumu olduğunu belirten Aslan, “Kavga, kontrol kaybına karşı bir savunma mekanizmasıdır. Birey, kendisini tehdit altında hissettiğinde ( bu tehdit yalnızca fiziksel olarak değil bazen de duygusal da olabilir terk edilme, sevilmeme, değer görmeme değersiz hissetme) saldırıya geçer. Öfke burada bir kalkan gibi devreye girer. Savunma mekanizmasıyla kendisini tehlikelere karşı koruma altına almak ister.

Temel bazı nedenlerden bahsedecek olursak eğer;

İhtiyaç ve çıkar çatışması, yanlış anlaşılmalar, iletişim eksikliği, duygusal yoğunluk ( öfke, kıskançlık, stres gibi durumlar), değerler ve inançlar ( Din dil ırk mezhep farklılıkları, dünya görüşleri) “ifadelerine yer verdi.

Bir birey sonuçların çok daha kötü olabileceğini bile bile neden ateşli silah kullanma ihtiyacı duyar?

Şiddetin öğrenilen bir davranış biçimi olduğunu ve çevrenin etkisiyle şekillendiğini belirten Psikolog Aslan, Biyolojik faktörler, psikososyal faktörler, sosyoekonomik faktörler, psikiyatrik faktörler ve bazı diğer (Bağımlılık) faktörlerin şiddete olan eğilimin artmasına ve ateşli silah kullanılması gibi durumların artıp tetiklenmesine sebebiyet verdiğinin altını çizerek şu ifadelere yer verdi;

Biyolojik faktörler

Yapılan araştırmalar şiddet eğiliminin ve bu doğrultuda meydana gelen saldırgan davranışların genel olarak limbik sistem, frontal lob ve temporal lob ile ilişkili olduğunu gösterir.

Psikososyal faktörler

Kendi arasında aslında 2 gruba ayrılır bunlar gelişimsel faktörler ve çevresel faktörler, çocukluk döneminde şiddete tanık olan ya da birinci dereceden maruz kalan çocukların yetişkinlik dönemlerinde şiddete meyilli olma ihtimalileri oldukça yüksek diyebiliriz.

Sosyoekonomik faktörler

Gelir adaletsizliği ve işsizlik, bireylerde çaresizlik, umutsuzluk ve değersizlik duygularını artırır. Çünkü; Şiddet, “ben varım” demenin bir yoludur, bunun için bir başka yol bulamamışların başvurduğu şiddet bir yas tutma biçimidir. “Kendi hayatımı yönetemiyorum” duygusu, aile içi şiddet ya da toplumsal öfke patlamaları şeklinde dışa vurulabilir. Eğitim düzeyi düşük toplumlarda problem çözme ve iletişim becerileri daha sınırlı olabilir; bu da şiddeti bir “çözüm aracı” gibi göstermeye başlar.”

Ekonomik belirsizlikte şiddeti tetikleyebilir

Yaşanılan coğrafyanın da şiddetin ortaya çıkışında ve şekillenmesinde çok etkili olduğunun altını çizen Psikolog Berfin Aslan, “Kendi bölgemizden örnek vermemiz gerekirse eğer, sosyoekonomik, kültürel ve coğrafik dinamikler öne çıkar. Bölgemizde ağırlık olarak tarım ve hayvancılığın ön planda olması şiddet dinamiklerini hem dolaylı hem de doğrudan etkileyebiliyor. Tarım ve hayvancılık mevsimsel, iklime bağlı ve geliri belirsiz işlerdir. Kuraklık, verimsizlik ya da ürünün değerinde satılamaması ailelerin geçim sıkıntısını artırır. Bu ekonomik stres, aile içinde öfke ve çatışmaya zemin hazırlayabilir” dedi.

“Kendi adaletini kendi sağlama” kültürü

Aslan, “Bölgemizde uzun yıllarca süren terör ve güvenlik sorunları, toplumsal sorunları besledi bu da şiddetin farklı biçimlerde ( sokak çatışmaları, aile içi şiddet, toplumsal gerginlikler) ortaya çıkmasına zemin hazırladı. Yine aynı şekilde “kendi adaletini kendi sağlama” kültürü bunu daha net bir şekilde açıklamak gerekirse eğer kan davaları, aşiretçilik ve aşiret içi yaptırımlar vb. Töre ve namus anlayışı, davranışları kısıtlayıcı ve kontrol edici bir kültürel baskı oluşturuyor. Bu da şiddeti artıran bir faktör” ifadelerini kullandı.

“Öfke doğaldır, ama şiddet öğrenilmiş bir davranıştır”

Bölgemizde hala bazı kesimlerin eğitime yeterince önemi vermediğini vurgulayan Psikolog Aslan,bu durum hem doğrudan hem de dolaylı bir şekilde şiddetin artmasından önemli bir rol oynar. Yani öfke doğaldır, ama şiddet öğrenilmiş bir davranıştır. İnsan, öfkesini nasıl yöneteceğini öğrenmezse, şiddet en kolay başvurduğu yol olur” sözlerine yer verdi.

Psikiyatrik faktörler

“Psikotik bozukluk olarak tanımlanan hastalıklardan manik tipteki bipolar bozukluk, şizofreni ve paranoid bozukluklar saldırgan davranışlarda artışa neden olabilir. Bu psikiyatrik rahatsızlığa sahip olan kişilerde hem çevreye hem kendilerine yönelik şiddet uygulama eğilimi gözlenir. Psikotik olmayan bozukluklardan ise travma sonrası stres bozukluğu yaşayan kişilerde; borderline, paranoid ve antisosyal kişilik bozukluklarında şiddet eğiliminde artış meydana gelir ve bu kişilerde saldırgan içerikli davranışlarla son derece sık karşılaşılır” diyen Aslan Sözlerine şöyle devam etti:

Dizilerdeki hayali karakterlerin rol model alınması

“Birey, çocukluk döneminden yetişkinlik dönemine kadar rol model aldığı kişi ya da kişilerin Silah kullanması, silaha olan bakış açısını şekillendirir. Silahı güç ve üstünlük olarak algılanır ve genellikle kutsallaştırılır ( At avrat silah) gibi üçlemeler, oyuncak silahların kullanılması, Tv şiddet içerikli dizilere çok fazla yer verilmesi ve dizilerde ki hayali karakterlerin rol model alınması gibi durumlar. Silaha karşı olan tutumları şekillendirir. Çaydırıcı cezaların olmaması, silaha kolay daha doğrusu kesici aletlere ulaşımın kolay olması bu durumu güçlendirir.”

Öfkenin her insanın hissettiği temel duygulardan biri olduğunu vurgulayan Aslan, kendisine karşı bir tehdit anında koruma içgüdüyle hareket edildiğini öfkenin kontrolünün bu noktada çok önemli olduğunu ve kontrol edilemeyen öfkenin şiddet olarak kendisini göstermekte olduğunun altını çizdi.

İşsizlik ve yoksulluk şiddetin en güçlü tetikleyicileri

“Şiddet sadece bireysel bir mesele değil, toplumun ortak sorumluluğu.” Olduğunu dile getiren Aslan, İşsizlik ve yoksulluk şiddetin en güçlü tetikleyicileri bu yüzden istihdam olanaklarının artırılması, kadınların iş gücüne katılımı çok önemli. Şiddet olaylarında cezasızlık kültürünün de kırılması gerekiyor. Kanunlar caydırıcı şekilde uygulanmalı, özellikle kadın ve çocukların korunmasına yönelik önlemler (sığınma evleri, destek hatları, hızlı müdahale mekanizmaları) güçlendirilmeli. Medya, dizi, sosyal kampanyalarla şiddeti değil saygı, eşitlik ve dayanışmayı normalleştiren örnekler sunulmalı. Bireylerin öfke kontrolü ve stresle baş etme becerileri geliştirilirse şiddet oranı ciddi şekilde azalır. Alanında uzman psikolog ve Psikiyatristlerden destek alınmalı” ifadelerini vurguladı.

Diyarbakır’da son zamanlarda artarak yaşanan ve medyaya yansıyan şiddet olaylarından bir kaçını şöyle sıralayabiliriz:

Diyarbakır'da eniştesi tarafından bıçaklanan kişi hayatını kaybetti

Diyarbakır'ın Bismil ilçesi kırsal Çöltepe Mahallesi'ndeki babasının evine misafirliğe gelen kadın ile kocası arasında başlayan tartışma kavgaya dönüşmüştü. Kavgayı ayırmaya çalışan kadının kardeşi, eniştesi tarafından göğsünden bıçaklanmıştı. Yakınları tarafından Bismil Devlet Hastanesine kaldırılan yaralı, yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti. Jandarma ekipleri, olayın ardından kaçan zanlıyı yakalamıştı.

*

Silahlı kavga: 2 ölü, 5 yaralı

Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesinde iki grup arasında silahlı kavga çıkmıştı. Kavgada 2 kişi hayatını kaybederken 5 kişi de yaralanmıştı.

Gece saatlerinde iki grup arasında başlayan tartışma silahlı kavgaya dönüşmüştü. Kavgada yaralanan 7 kişi, ihbar üzerine olay yerine 112 Acil Sağlık ekiplerince kentteki hastanelere kaldırılmıştı yapılan tüm müdahalelere rağmen yaralılardan 2 kişi kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti.

Olaya ilişkin polis ekipleri tarafından düzenlenen operasyonlarda 13 kişi gözaltına alınmıştı.

*

İşletmenin eski ve yeni sahipleri arasında kavga: 4 yaralı

Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde bir iş yerinin eski ve yeni işletmecisi arasında çıkan tartışma bıçaklı kavgaya dönüşmüş, olayda 4 kişi yaralanmıştı.

İhbar üzerine olay yerine sağlık ekipleri yaralıları hastanelere kaldırıp tedavi altına almıştı.

Olaya ilişkin çalışmalarını yürüten Jandarma ekipleri 5 şüpheliyi gözaltına almıştı.

*

Arazi anlaşmazlığı silahlı kavgaya dönüştü: 2 ölü, 4 yaralı

Diyarbakır'ın merkez Yenişehir ilçesinde arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan silahlı kavgada 2 kişi hayatını kaybetmiş, 4 kişi de yaralanmıştı.

Yenişehir ilçesine bağlı kırsal mahallerden olan Güvercinlik Mahallesi’nde 2 aile arasındaki arazi anlaşmazlığı tartışması silahlı kavgaya dönüşmüştü. Silahların kullanıldığı kavgada açılan ateş sonucu 6 kişi yaralanmıştı. Ambulanslarla hastanelere kaldırılan 6 yaralıdan 2’si yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatının kaybetmişti.

Jandarma ekipleri tarafından yapılan çalışmalar neticesinde olaya ilişkin 13 şüpheli gözaltına alınmıştı.

*

İki grup arasında kavga: 1 ölü

Diyarbakır'ın merkez Kayapınar ilçesinde iki grup arasında çıkan silahlı kavgada, 1 kişi ağır yaralanmıştı, 1 otomobil ateşe verilmişti.

Mezopotamya Mahallesi Musa Anter Caddesi'nde 2 grup arasında çıkan sözlü tartışma, silahlı kavgaya dönüşmüştü. Kavgada, bir kişi ağır yaralanırken, bir de otomobil ateşe verilmişti.

Olay yerine gelen acil sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırılan yaralı müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti.

Yürütülen soruşturma kapsamında olaya ilişkin 7 şüpheli gözaltına alınmıştı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum