Diyarbakır’dan sağlıkta şiddete karşı ortak açıklama

Diyarbakır’dan sağlıkta şiddete karşı ortak açıklama
Diyarbakır’da sağlık örgütleri sağlıkta şiddetin acil çözüm beklediğini belirterek, 7 yılda 91 binden fazla şiddet vakasının yaşandığına dikkat çekti.

Diyarbakır Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçiler Sendikası (SES) Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Diş Hekimleri Odası ve Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHU-DER) Diyarbakır Şubesi, sağlıkta şiddete karşı bir basın açıklaması yaptı.

Türkçe ve Kürtçe iki dilde okunan basın açıklamasının Türkçesini SES Diyarbakır Şube yöneticisi Gülhan Tekin, Kürtçesini ise Diyarbakır Rabip Odası sekreteri Orhan ilim okudu.

‘Sağlıkta Dönüşüm süreci yük olmaya devam ediyor’

Sağlık hizmeti sunumunda yaşanan sorunların kaynağının sağlık alanında uygulanan politikalar olduğunun belirtildiği açıklamada, “2003 yılından itibaren uygulanmaya başlanan Sağlıkta Dönüşüm Projesi, sağlık alanındaki sorunları çözmek bir yana daha da kronik hale getirdi. Sağlık işgücü piyasasını esnekleştiren, performans mantığını yerleştiren, halk sağlığını geri plana atan, sağlık hizmetlerini GSS ve katılım paylarıyla ücretli hale getiren, şehir hastaneleri projeleri ile sağlık kurumlarını özel sektörün kontrolüne bırakan Sağlıkta Dönüşüm süreci, hem yurttaşlara hem de sağlık emekçilerine yük olmaya devam ediyor” ifadelerine yer verildi.

‘Sağlık emekçileri her an şiddet riski altında’

Sağlıkta şiddetin acil çözüm beklediğinin ifade edildiği açıklamada, “Sağlık çalışanları olan bizler; hekim, diş hekimi, eczacı, veteriner hekim, psikolog, biyolog, hemşire, laborant, sosyal hizmet uzmanı, diyetisyen, sağlık memuru, ebe, acil tıp teknisyeni, anestezi teknisyeni, radyoloji teknisyeni, çevre sağlığı teknisyeni, onkoloji teknisyeni, optisyen, fizyoterapist, aile sağlığı çalışanı, tıbbi sekreter; sağlık hizmet sunumunda yer alan tüm emekçilerin çözüm bekleyen en acil sorunu sağlık alanında yaşanan ŞİDDET’tir! Sağlık çalışanlarının mesleklerinin itibarsızlaştırıldığı, emeğinin fiilen değersizleştirildiği, taşeronlaştırma, sözleşmeli, staj adı altında iş güvencesinin yok edildiği, çalışma haklarının “güvenlik soruşturmaları” keyfiyeti ile ellerinden alındığı bu dönemde sağlık emekçileri her an şiddet riski altında görevlerini yerine getirmeye çalışıyor” denildi.

‘Her gün ise ortalama 40 sağlıkçı sözel ve/veya fiziksel şiddete maruz kalıyor’

7 yılda 91 binden fazla şiddet vakasının yaşandığına vurgu yapılan açıklamada, “Gece gündüz demeden, her gün her saat, bayramlarda ve tatillerde, kent merkezlerinden ücra köylere kadar her yerde sağlık hizmeti sunmaya çabalayan sağlık emekçileri son 7 yılda 91 binden fazla şiddet vakası yaşadı. Her saat birden fazla, her gün ise ortalama 40 sağlıkçı sözel ve/veya fiziksel şiddete maruz kalıyor; kimisi psikolojik olarak yıpranıyor, kimisi ağır yaralanıyor, kimisi ise yaşama gözlerini yumuyor. Şiddet uygulayanlar ise mahkemelerden sembolik bile denilemeyecek cezalar alıyor ya da serbest bırakılıyor. Siyasi iktidar ise haberlerde gündem olmuşsa veyahut ölümle sonuçlanmışsa şayet sadece açıklama yapmakla yetiniyor; şiddet ve mağduriyet karşısında caydırıcı adımlar atmaktan kaçındıkları gibi sağlıkçıları itibarsızlaştırarak emeklerini fiilen değersizleştiriyor” ifadeleri kullanıldı.

Artık yeter: Sağlıkta şiddete son

“Sağlık çalışanları sağlıkta şiddete ve buna yol açan sağlık politikalarına “ARTIK YETER!” Denilen açıklama şöyle devam etti: “Emeğimize ve mesleğimize sahip çıkacağımız mücadelemizle sağlıktaki şiddet iklimini sonlandırarak; görevimiz olan sağlık hizmetini şiddetsiz ve barışçıl bir ortamda, aldığımız bilimsel eğitimin gereklerini yerine getirerek ve halkımızın ihtiyaç duyacağı nitelik ve gereklilikte sunmayı başaracağız.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.