'Diyarbakır’ın 8 bin yıllık Hevsel Bahçeleri risk altında'

'Diyarbakır’ın 8 bin yıllık Hevsel Bahçeleri risk altında'
Diyarbakır’ın 8 bin yıllık tarihi Hevsel Bahçeleri’nde yaşanan tahribatlara ilişkin rapor hazırlandı.

Salih Yeşil

TİGRİS HABER - Hazırlanan raporda, Hevsel Bahçeleri’nin yaşanan tahribatlar nedeniyle bahçe olma özelliğini kaybetme riski altında olduğu belirtilerek, önlem alınması için çağrı yapıldı. Hevsel Bahçelerine hem göç hem de yapılan müdahalelerin tehlikesine de dikkat çekildi.

Mimarlar Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, Diyarbakır şubeleri, Diyarbakır Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu ile Ekoloji Derneği’nin “Hevsel Bahçeleri 2022’ Raporu’nu” açıklayan Ziraat Odası Başkanı Samet Ucaman, Hevsel Bahçeleri’nin karşı karşıya olduğu tehditler için uyarıda bulundu. Mimarlar Odası’nda düzenlenen basın toplantısında raporu açıklayan Ucaman, Hevsel Bahçeleri’nin dünyada bahçe kültürünü sürdüren nadir hafıza mekânlarıdan olduğuna dikkati çekti. “Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj Alanı” 2015 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine dâhil edildiğini hatırlatan Ucaman, “Üstün evrensel değere sahip kültürel ve doğal alanların korunması ve gelecek nesillere aktarılması için Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu olan UNESCO’nun 1972 yılında kabul ettiği Dünya Kültürel ve Doğal Mirasın Korunmasına Dair Sözleşme ’ye Türkiye de 16.03.1983 tarihinde imza atarak taraf devlet olmuştur. Kültürel ve doğal mirasların korunması her ne kadar evrensel bir mesele olsa dahi imzalanan anlaşma gereğince taraf devletlere sorumluluk yüklemektedir. Benzer amaçla ülkede de 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu bulunmaktadır. Ancak gerek uluslararası sözleşmeler gerekse de ulusal kanunlar, yönetmelikler, ilke kararları olmasına rağmen söz konusu doğal ve kültürel miras alanları onarılamaz tahribatlar ile karşı karşıya kalmaktadır” diye konuştu.

‘Kayyımlar mevzuatları bir kenara bıraktı’

Hevsel Bahçeleri’ne yapılan müdahaleleri sıralayan Ucaman, “Dicle Nehri ve Hevsel Bahçelerinde kayyım öncesi dönemlerde verilen kum ocağı izinleri, rezerv yapı alanı ilanları ile yapılaşmaya açma girişimlerine kent bileşenlerince karşı çıkılmış, yapılaşma kararları iptal edilmiştir. Kum ocağı olarak işletilen alanlar ise yanlış kararların yarattığı tahribatı okumak açısından bir örnektir. Alanın dünya miras listesine dâhil olmasının hemen sonrasında çatışmalı süreç yaşanmış, halkın iradesi ile seçilmişlerin yetkileri gasp edilerek yerel yönetimlere kayyımlar atanmıştır. Kayyım atamaları ile birlikte bütün mevzuatlar bir kenara itilmiş ve suç teşkil eden uygulamalara başlanmıştır. Tarihi Suriçi’nde 6 mahallede binlerce yapı yıkılarak neredeyse alanın tamamı insansızlaştırılmış, tescilli ve tescile değer onlarca yapı yok edilmiş, Bölge Koruma Kurulu onayı olmadan surlar ile Hevsel Bahçeleri arasında millet bahçesi, On Gözlü Köprü etrafında çevre düzenlemesi, DSİ tarafından nehir yatağını bozmak suretiyle taş tahkimatları yapılmıştır” şeklinde konuştu.

hevsel-tigris.jpg

‘Tehlike ile karşı karşıya’

Yapılanlara karşı yargı yoluna gidildiğine işaret eden Ucaman, “Taş tahkimatları ve çevre düzenlemesi başta olmak üzere bütün aykırılıklara karşı davalar açılmıştır. DSİ tarafından yapılan tahkimat daha sonra durdurulmuş, On Gözlü Köprü çevre düzenlemesinin aykırılıkları mahkeme kararıyla onaylanmış ve düzenleme kaçak duruma düşmüştür. Tarihi On Gözlü Köprü ve çevresi tamamen işgal edilmiş ve bu işgal Hevsel Bahçeleri içine yayılmıştır. Kayyımlar kentliden, kent tarihinden ve kültüründen bağımsız, kanunları hiçe sayarak Hevsel Bahçelerinde rekreasyon alanları yaratma girişimlerinde bulunmuş, dünya mirasını yok etmeye çalışmıştır. Hevsel Bahçeleri ve çevresindeki ekolojik yaşam alanının bir parçası olan, Suriçi ve Fiskaya da yaşayan ailelerin yerlerinden edilmesi sonrası alandaki üretim sürecinin sistematiği kesintiye uğramış, tarihsel işlevinden tümüyle farklılaşan bir tehlike ile karşı karşıya gelinmiştir” ifadelerini kullandı.

‘Her türlü müdahaleden kaçınılmalı’

Hevsel Bahçeleri’nin korunması gerektiğinin altını çizen Ucaman, konuşmasını, “Bizler bu kentin bileşenleri, bu mirasın savunucuları olarak; Hevsel Bahçeleri ve ekolojik çevresi, Dicle Nehri, tarihi surlar ve Suriçi Kentsel Sit Alanında hukuki normların işletilerek alanların derhal koruma altına alınmasını, tarihsel, kültürel ve doğal yapısına zarar veren her türlü müdahaleden kaçınılmasını talep ediyoruz. Halkımızı bu kültürel ve doğal miras alanlarını korumaya dair daha duyarlı olmaya çağırıyor, ilgili kamu kurumlarına ve görevlilerine yasal sorumluluklarını bir kez daha hatırlatıyoruz” sözleriyle tamamladı.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum