Eğitim Sen’den MEB’e ağır suçlama

Salih Yeşil

TİGRİS HABER - Eğitim ve Bilişim Emekçileri Sendikası Diyarbakır 2 Nolu Şube Başkanı Hasan Çıtrık 2022-2023 Eğitim Öğretim Dönemi’ne ilişkin sendika binasında düzenlediği basın toplantısında, eğitimde gerileme yaşandığını ifade ederek, bu gerilemeden Milli Eğitim Bakanlığını ve iktidarı sorumlu tuttu. İktidarın siyasal-ideolojik hedeflerinin eğitimde sisteminde yaratığı sorunların bu yıl da devam ettiğini ifade eden Çıtrık, Milli Eğitim Bakanlığının anadilde, demokratik, kamusal ve bilimsel eğitim anlayışını dışlayarak hayata geçirdiği uygulamaların eğitimde yaşanan gerilemeyi hızlandırdığını kaydetti.

Eğitimde yaşanan sorunları tek tek anlattı

Çıtrık, eğitimde ticarileşme, siyasi-ideolojik hedeflerin sürmesi, okulların fiziki altyapı ve donanım eksikliklerinin giderilmemesi, kalabalık sınıflar, ikili öğretim, taşımalı eğitim, çocuk ve gençlerin dini cemaat ve vakıfların kreşlerine ve yurtlarına yönlendirilmesi, çocuklara yönelik taciz ve istismar vakalarının eğitimde devam eden sorunlar olarak sıraladı.

Öğretmen atama ve özlük haklarının bertaraf edilmesi için geliştirilen uygulamaların da eğitim sorunlara neden olduğunu kaydeden Çıtrık, öğretmen açıkları, mülakat ve arşiv taramasına dayalı sözleşmeli ve ücretli öğretmen atamaları, Öğretmen Meslek Kanunu’yla eşit işe eşit ücret uygulamasının sonlandırılması gibi sorunların çözüm bekleyen sorunlar olduğuna vurguladı.

Çıtrık, iktidarın, çocukların eğitim hakkından eşit yararlanamaması, istismar anlamına gelen çocuk evliliklerini engelleyen adımların atılmaması, yoksul aile ve kırsal kesimde başta kız çocukları olmak üzere çocukların eğitime erişimde yaşanan sorunlar, bölgesel, cinsel, sınıfsal eşitsizliklerin çözülmesinin bir yana daha da derinleştirdiği bir yarıyılı geride bıraktığını aktardı.

‘Çocuklar günü yemeksiz geçiriyor’

Öğrencilerin beslenme sorunlarının eğitimdeki temel sorunların başında geldiğini vurgulayan Çıtrık, Türkiye’de birçok çocuğun okula kahvaltısız geldiğini, birçok çocuğun ise okulda yemek yemeden günü tamamladığını hatırlatarak, enflasyon nedeniyle ailelerin yaşadığı ekonomik sorunlar çocukların temel gıda maddelerine ulaşmasını zorlaştırdığını kaydetti. Çocukların gelişimi için önemli besin maddelerine işaret eden Çıtrık, “Bu koşullarda çocuklarına her gün ayrı bir beslenme hazırlamak durumunda kalan aileler eti, sütü, meyveyi, kuruyemişi geçelim yumurtayı, peyniri ve zeytini bile alamaz hale gelmiştir” ifadelerini kullandı.

Sağlıklı beslenmenin çocukların bedensel, ruhsal ve bilişsel gelişimleri üzerindeki dikkati çeken Çıtrık, devletin öğrencilerin bir öğün ücretsiz yemeği karşılamasını isteyerek, Milli Eğitim Bakanlığının çocukların beslenmesine bütçe ayırmasını talep etti.

‘Eşit işe eşit ücret sonlandırıldı’

Öğretmenlik Meslek Kanunu’ya iktidarın bizzat kendisinin “eşit işe eşit ücret” uygulamasını sonlandırdığını belirten Çıtrık, “Örneğin 1 ve 2’nci derecede olan bir ‘başöğretmen’ aynı derece ve kademedeki meslektaşından 4 bin 944 TL daha fazla maaş alacaktır. Benzer şekilde 1’nci ve 2’nci derecede olan bir uzman öğretmen ise aynı derece ve kademedeki meslektaşından farklı bir iş yapmadığı halde 2 bin 472 TL daha fazla maaş alacaktır. Örneğin bir okulda aynı derse girip, tamamen aynı müfredatı işleyen öğretmenlerden kariyer basamakları sınavına girmeyen normal bir öğretmen 12 bin 500 TL, uzman öğretmen 15 bin TL, başöğretmen 19 bin TL maaş almaktadır” diye konuştu.

Kentteki eğitim sorunlarını sıraladı

Her geçen yıl eğitimin paralı hale geldiğini söyleyen Çıtrık, gerçek anlamda parasız eğitim hakkının hayata geçirilmesini istedi. Çıtrık, kentteki eğitim sorunlarını anadilde eğitimin olmaması, öğretmenlik mezunu olmayan kişilerin görevlendirilmesi, pandemi sonrası ortaya çıkan öğretim eksiliğinin, okullarda tadilat ve yıkım nedeniyle yaşanan sorunların devam etmesi, liyakatsiz atamalar nedeniyle yaşanan baskı, mobbing, çalışma barışının bozulmasına neden olması, seçmeli derslerde idarenin yönlendirmesi, sendikal faaliyetlerin engellenmesi olarak tespit ettiklerini söyledi.

Çıtrık, eğitimde yaşanan sorunların ülkedeki ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda yaşanan gelişmelerden ayrı olmadığı ifade etti.