‘Gazetecilerin can güvenliği yok’

‘Gazetecilerin can güvenliği yok’
TGC ve TGS heyetinden gazetecilere destek ziyareti...

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası, DİSK ve Haber-Sen temsilcilerinden oluşan bir heyet  Diyarbakır'a  geldi. Bölgedeki basın emekçilerinin sorunlarını dinleyen heyet, daha sonra Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, Büyük Şehir Belediyesi Eş Başkanı Gülten Kışanak ve Diyarbakır Barosu yöneticileri ile görüşerek, gazetecilere yönelik baskıların son bulmasını istediler. Gazetecilerin katıldığı toplantıda konuşan TGC Başkanı Turgay Olcayto, “Buralarda çalışmak fevkalade zor, çünkü çeşitli baskılar var. Türkiye’de eskiden beri bir alışkanlık var, devlet diliyle haber yapmak. Bu giderek nesnel haberciliği tüketti. Nesnel habercilik, dürüst, tarafsız haberciliktir” dedi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası, DİSK Basın-İş ve Haber Sen temsilcileri, sokağa çıkma yasakları ve çatışmalı ortam içinde haber yapan basın emekçilerini ziyaret etti. Yenişehir Sümer Park Resepsiyon salonunda dün gerçekleşen ziyarete, TGC Başkanı, Turgay Olcayto, Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Uğur Güç, Disk Basın- İş Genel Başkanı Faruk Eren ve Haber Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Osman Köse katıldı. Özgür Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Hakkı Boltan ve Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti yöneticisi Hatice Kamer’ in ev sahipliği yaptığı etkinliğe Diyarbakır bölgesinden çok sayıda basın emekçisi katıldı.

Gün içinde Diyarbakır Barosuna taziye ziyaretinde bulunan heyet, Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy ve Diyarbakır Büyük Şehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı ile de görüştü.  İstanbul’dan gelen basın heyeti, Sur'a yönelik yasağın kaldırılması talebiyle nöbet tutan sağlıkçı emekçilerini de ziyaret etti.

TÜRKİYE ZOR BİR SÜREÇTEN GEÇİYOR

Diyarbakır’da faaliyet yürüten basın emekçileriyle dayanışmaya gelen heyet üyeleri, Sümerpark Resepsiyon salonunda gazeteciler ile bir araya geldi.  Diyarbakır’daki son gelişmeleri yerinde görmek ve incelemek ve bölgede faaliyet yürüten basın emekçilerinin sorunlarını dinlemek için geldiklerini belirten Olcayto, “Kendi özünde zor bir meslek olan gazeteciliği, Güneydoğu’da, Doğuda yapmak gazeteciliği daha da zorlaştırıyor. Buralara çalışmak fevkalade zor, çünkü çeşitli baskılar var. Türkiye’de eskiden beri bir alışkanlık var, devlet diliyle haber yapmak. Bu giderek nesnel haberciliği tüketti. Nesnel habercilik, dürüst, tarafsız haberciliktir. Tarafsızlık derken tabii ki gazeteci her zaman barış’ın tarafındadır. Maalesef ki, piyasada gazeteci geçinen, ‘gazeteci esnafı’ kimi arkadaşlarımız barışın tarafı olmaya hemen bir ‘terörist’ yaftası yapıştırıyor” şeklinde konuştu. Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğinin altını çizen Olcayto, “Burada adı konmamış bir savaş hali var. Doğrusu ben bu süreçte geldiğimde çok şaşırdım, sokakta kimse yoktu. Otele yerleştikten sonra dışarıya baktım kuş uçmuyor. Bu güzel tarihi kentin sanki nefesi kesilmiş gibi” dedi.

GAZETECİLERİN CAN GÜVENLİĞİ YOK

Olcayto’nun ardından söz alan Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Uğur Güç, “ Bölgede uzun süredir olağanüstü bir savaş durumu var. Uzun süredir iktidarın, buradan çıkan haberleri baskılamak için uyguladığı yasaklamalar var. Birçok internet sitesi engelleniyor, defalarca engellenen haber siteleri var. Özellikle, DİHA’ya, JİNHA’ya, alanda çalışan muhabirlerine uygulanan baskılar var. Gözaltına alınan, tutuklanan arkadaşlarımız var. İki gün önce Cizre’de Refik Tekin arkadaşımız yaylım ateşine tutularak bacağından yaralandı. Burada hiçbir arkadaşımızın can güvenliği yok. Devletin, habercilerin can güvenliğini sağlaması gerekiyor. Buradan çıkan haberleri devlet yanlı olarak tek kanaldan sunuyor. Buradaki karatmayı aşmak için İstanbul’dan gazeteci arkadaşlar bölgeye gelmek, buradaki arkadaşlarıyla dayanışmak istiyorlar. Önümüzdeki günlerde bir basın açıklamasıyla bunu duyuracaklar. Neticede sizlerin yaptığı haberleri, halka, kamuoyuna duyurmak istiyoruz. Sizlerin sorunlarını dinleyip gerekli yerlere ileteceğiz” şeklinde konuştu.

GÖREVİMİZ TARAFSIZ OLMAK

Disk Basın- İş Genel Başkanı Faruk Eren ise, “Uzun süredir bölgede, ablukalar, çatışmalar sivil ölümleri devam ediyor. Biz gazetecilerin görevi kamuoyuna gerçekleri aktarmaktır. Ama bu şiddeti uygulayanlar kamuoyunun gerçekleri öğrenmesini istemiyorlar. Bu nedenle de ağır bir karartma, sansür uyguluyorlar. Daha önce Irak savaşında olduğu gibi zırhlı araçlar içinde, onların güdümünde haber yapmamız isteniyor. Oysa bizim görevimiz tarafsız biçimde yaşananları kamuoyuna aktarmaktır. Bölgede her gün neredeyse bir gazeteci gözaltına alınıyor. Ama biz her şeye rağmen halka gerçekleri anlatmaya çalışacağız” şeklinde konuştu.

Gazeteciler susturulursa!

Haber Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Osman Köse,  “Gazeteciler halkın haber alama hakkı çalışıyor. Halk gerçekleri öğrenmek istiyor. Halkın gerçekleri öğrenmesini istemeyenler ise, gazetecilerin çalışmasını engelliyor. Refik arkadaşımızın yaralanırken çektiği görüntüler her şeyi açıklıyor. Refik arkadaş, sivillere yapılan saldırının gazeteci olarak tanığıydı. Biz dünyanın neresinde olursa olsun, gerçeklerin yazılması, aktarılması için görev yapıyoruz. Eğer bu bölgedeki gazeteciler çalışmazsa, çalıştırılmazsa, susturulurlarsa, bu bölgede olup bitenlerden hiç kimse haber alamaz. Diğer bölgelerdeki çalışma arkadaşlarımız bu bölgede çalışan arkadaşlarımızın haklarını savunmak zorunda. Biz de bu bölgeye bu dayanışmayı göstermek için geldik” şeklinde konuştu.

Batıdaki gazetecilerin bölgede görev yapan gazetecilere dönük desteklerinin daha da artmasını beklediklerini ifaden Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti yöneticisi Hatice Kamer ise,  “Ana akım medyanın verdiği haberlerin çarpıtılmış olduğunu görüyoruz. Barış dili ve gazeteciliği ortadan kalkmış durumda. Biz gazeteciler, Sur ilçesinde neler yaşandığını akreditasyon kartı ile gelip girenlerden öğrenebiliyoruz. Desteğinize ihtiyacımız var ve bizlerle bir arada olmanızı bekliyoruz"  dedi.

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Hakkı Boltan ise, emir altındaki gazetecilerin gazeteciliği bitirdiğini belirtirken, “Asıl gazetecilerin halkın içerisinde tüm saldırılara rağmen gerçekleri yansıtanlardır. Burada gazeteciliğe yönelik bir saldırı ve savaş yürütülmektedir. Refik’in doğrudan hedef seçilmesi ve yanındakiler katledilmesi yetmemiş gibi gözaltında tutulması tartışılmalıdır. Tüm engelleyen tutumlara karşı gazeteciler olarak mücadele etmeliyiz"  şeklinde konuştu.

Gazetecilik meslek örgütü temsilcilerinin konuşmaların ardından, bölgede zor koşullarda çalışan basın emekçileri heyetle sorunlarını paylaştı.

Bölgede faaliyet yürüten basın emekçilerinden, JİYAN TV Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci Abdurrahman Gök, siyasi iktidarın gazeteciler üzerinde büyük bir baskı kurduğunu dile getirirken, "Silvan'da gazetecinin kafasına silah dayadılar. Erciş'te kelepçelediler. DİHA muhabiri Nedim Oruç gözaltına alındı ama saatlerce nerede olduğu dahi söylenmedi. Refik'in başına gelenleri biliyoruz” dedi.

Haber: Ali Abbas YILMAZ

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.