Görevlendirme yapınca kızdılar

Görevlendirme yapınca kızdılar
Bakan Soylu Hani’de konuştu

Diyarbakır’ın Hani İlçesi’nde konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, DBP’li belediyelere atanan kayyumlarla ilgili konuştu. Bakan Soylu, Belediyelere görevlendirme yapınca kızdılar, dediler ki anti demokratiktir. Doğru sen kardeşi, kardeşe düşürmek için, sen belediyeleri terör yuvası haline getirirken bu anti demokratik değil mi?.” Diye konuştu.  

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 16 Nisan tarihinde yapılacak referandum çalışmaları kapsamında Diyarbakır’a geldi. Sabah saatlerinde özel bir uçakla Diyarbakır’a gelen Bakan Soylu’yu hava limanında Vali Hüseyin Aksoy, AK parti Milletvekilleri Ebubekir Bal, Galip Ensarioğlu, Ak Parti İl Başkanı Muhamed Dara Akar, Emniyet Müdürü Tacettin Aslan, Büyükşehir Belediyesine kayyum olarak atanan Cumali Atilla ve İl Jandarma Alay komutanı Ali Demir’in yanı sıra çok sayıda partili karşıladı.

Çiçeklerle karşılanan Bakan Soylu, Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığında göreve yeni başlayan 200 güvenlik korucusu için düzenlenen yemin törenine katıldı.  Yemin töreninde konuşan Bakan Soylu, yaklaşık 6 aydan bu yana bölgeyi gezdiklerini belirterek, "Siyasetin sivil halini bu coğrafyada daha da geliştirecek, siyaseti burada huzurun garantörü hale getireceğiz. Bu mesele artık Türkiye'nin bekası meselesi haline gelmiştir. Bunu çözmeden kendimizi başarılı görmemiz mümkün değildir. Bunu çözeceğiz, çözerken de yerel aktörlerle istişare halinde olacağız." diye konuştu.

 

Görevlendirmeleri anneler yaptı

PKK’nin “siyasi uzantıları vasıtasıyla” belediyeleri ele geçirdiğini iddia eden Soylu, kayyımlarla bu duruma son verdiklerini belirtti. Soylu, şunları söyledi: “Bu belediyeler, doğrudan terör örgütüyle ilişkili oldukları belgelendi. Hatta bir değil, birden fazla olayla belgelendiği için bu işleme tabi tutulmuşlardır. Belediye araçlarıyla terör eylemleri yapıldığı, örgüte silah taşındığı, belediye binasında yapılan aramalarda roket, havan mermisi, el bombası gibi silahların yakalandığı, belediyelere alınan erzakların dağa gönderildiği, belediyenin kayıtları şüpheli bir şekilde yok edildiği, belediye işçilerinin maaşlarından düzenli para kesildiği, 12-13 yaşındaki kızların dağa götürülmesine doğrudan aracılık edildiği bir çok belgelerle raporlanmış hadiselerdir. Bu belediyelere görevlendirmeleri biz değil, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin bahçesine çadır koyan, evlatlarıyla buluşmak isteyen, onların hasretiyle yanıp tutuşan o anneler yapmışlardır.”

BAKAN SOYLU HANİ’DE

Diyarbakır’daki programını tamamlayan İçişleri Bankı Süleyman Soylu,  helikopterle Hani İlçesine geldi. Hani Ankebir meydanına gelen Bakan Soylu’ya Ak Parti Diyarbakır Milletvekilleri Galip Ansarioğlu, Ebubekir Bal, partililer eşlik etti. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı referandum mitinginin yapılacağı alanın çevresindeki yüksek binalara keskin nişancı polisler yerleştirilirken, olağanüstü güvenlik önlemi altında vatandaşlar sıkı bir aramayla alana alındı. Detektör bomba köpekleri ile platformun da arandığı miting İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun otobüsle alana gelmesiyle başladı. Ellerinde Türk bayrağı ve Ak parti bayraklarıyla Bakan Soylu ve beraberindeki kalabalığı karşılayan vatandaşlar ellerindeki bayrakları salladı.

Ellerinden geleni yaptılar

Hani meydanında halka seslenen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Size iki güzel selam getirdim, size Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’dan selam getirdim. Hani ile dertleşmeye geldim. Çok sıkıntı çektik. Yıllardan beri arkamıza dönüp bakmaktan yorulduk. Acaba arkamızdan yine ne oyun yapacaklar diye, acaba hangi tezgahın parçasını bize işletecekler diye. Oyunu yapacaklar, hangi planı kuracaklar, hançeri nereden vuracaklar diye! 1961 yılında Adnan Menderesi astılar. Bizi terbiye etmeye çalıştılar. Dediler ki, size fotürlüler, şalvarlılar, İrticacılar, siz nerde bu memleketi idare edeceksiniz?’ yetmedi 1971’de muhtıra ve 80’lerde darbe yaptılar. Yetmedi, bu ülke bir annenin evladını sağcı ve solcu diye birbirine pusu kurdurup öldürttüler. Bu ülkenin huzurunu bozabilmek, bu ülkenin ekonomisini, büyümesini engellemek, bu ülkenin dünyayla rekabetini engellemek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Bir gün terörizmle; bir gün anarşizmimle ile bizi terbiye etmeye çalıştılar. Yıllarca 28 Şubatta irtica bahanesiyle ondan sonra Türkiye’nin büyük, büyük bankalarını bir gecede hortumladılar. Size, bize eli nasırlı insanlara ödettiler. Bir gün kıyafetimizle, bizi terbiye ettiler başı açık dediler. Başı örtülü dediler, okula giremezsin dediler. Bir Türk, dediler Bir gün Kürt dediler; bir gün Alevi, Sünni, laik, irticacı, dediler bu milleti parça, parça etmeye çalıştılar. Üzerlerinde hakimiyet kurmaya çalıştılar, sıkıntıyı sadece Diyarbakır’a, Bitlis’e, Şanlıurfa’ya yaşatmadılar. Herkesi ama herkesi tehdit olarak algıladılar. Camiye gideni de tehdit olarak algıladılar. Dinini kullanmak isteyeni de tehdit olarak algıladılar. ‘Ben vatanıma, milletime faydalı olmak istiyorum.’ diyeni de terbiye etmek istediler. Yetmedi milleti bir birine düşürmek için, gezi olaylarını çıkardılar.

Yetmedi PKK’yı, FETÖ’yü, Deaş’ı başımıza musallat ettiler. Ayağa kalkmamız için ellerinden geleni yaptılar.  Gün geldi, yargıyı patron yaptılar. Boyalı basınlarıyla değerlerimizi, inancımızı,  küçümseyen medya patron yaptılar. Gün geldi darbecileri patron yaptılar. Gün geldi uluslararası kuruluşları patron yaptılar. Bunları hep beraber bu ülkede yaşadık. Birimize Kürt, birimize dindar, birimize başörtülü, Alevi,köylü dediler. Bu ülkenin zenginliğini ortadan kaldırabilmek için her şeyi bugüne kadar yaptılar. Her gün yeni bir maşa, yeni bir alet kullandılar. Bu ülkenin birliğini, beraberliğini yarına umutla gidebilmesini engelleyebilmek için bunu yapmaya çalıştılar.’’

Hangisi Allah deyince kendine çeki düzen veriyor

7 Haziran seçimlerini hatırlatan Bakan Soylu, ‘’Yüzde 10’dan fazla alınca hani afra, tafra, ciyaklarından, cakalarından geçilmeyen birileri daha var biliyorsunuz. Burada bizim düdüğümüz geçer dediler.  O oyları nasıl aldıklarını biliyoruz, birilerine mektup göndererek. Birilerini korkutarak. Millete dediler ki bir daha biz silaha karışmayacağız. Ne olursunuz yüzde 10 barajının üzerine çıkartın milletimize hizmet edeceğiz diye Kimini de korkuttular, kimini kandırdılar, maske taktılar. Nusaybin’de özerklik ilan edeceğiz dediler.  Kim eşkıyalar, terör örgütleri. PKK, Cizre’de PKK özerklik ilan edecekmiş. Peki, madem o gün o kadar cesaretin vardı? Ediyordun Her türlü ahlaksızlığını yapıyorsun. O dağdaki, Kandildeki eşkiyların hangi birisinin hayatı sizin hayatınıza benziyor. Hangi birisi Allah deyince kendine çeki düzen veriyor. Değerlimizden, kardeşliğimizden uzak başkalarının maşası olmuşlar.

Sıkıysa gelip özerklik ilan etsinler

Bakan Soylu, “Oradan konuşacağına, az buçuk cesaretin varsa, orada it gibi saklanacağına Kandil’de gel de buraya görelim boyunun, posunun ölçüsünü. Gel, bakalım. Ben İçişleri Bakanıyım bizim hasiyet gösterdiğimiz bir tek şey vardır.  Huzurumuz, artık şuramıza geldi. Bu oyun bitsin istoruz. Kimse kardeşlerimiz üzerinden  bu topraklarda ağalık yapmasın. Çocuklarımız işsiz kalmasın istiyoruz. 13 yaşındaki kızlarımız artık terörist olmasın istiyoruz.  İtirazımız budur. Bizim kardeşlerimizi 13 yaşındaki çocuklarımızı annelerinin kucağından almasınlar istiyoruz.. Onlar mühendis, doktor, hemşire olsun istiyoruz.  Yıllardır oynanan oyunlardan bıktık artık, arkamıza dönüp bakmaktan, acaba hangi hançer sırtımıza saplanacak dönmekten, bakmaktan yorulduk artık. İstismar edenlerden yorulduk, etnik kökenimiz, dinimizi, kültürümüzü, değerlerimizi etmelerinden yorulduk. Biz geleceğe hür gitmek istiyoruz.  Dün özerklik ilan edenler bugün sıkıysa gelip özerklik ilan etsinler. Hadi etsinler bakalım. Herkes bir şey için mücadele ediyor. Artık güçlü adımlar atacağız, Artık bu tarihleri bu ülkede hatırlamayacak, geleceğe kardeşlikle bakabilecek adımlar atmalıyız” diye konuştu.

Görevlendirme yaptık kızdılar

Belediyelere görevlendirme yaptıklarını hatırlatan Bakan Soylu, ‘’Belediyelere görevlendirme yaptık kızdılar, dediler ki anti demokratiktir. Doğru sen kardeşi, kardeşe düşürmek için, sen belediyeleri terör yuvası haline getirirken bu anti demokratik değildi değil mi?. Verdiğimiz vergilerle yol yapacağına, asfalt yapacağına orada çalışanların rızkından kesip dağa gönderdiğin zaman bu anti demokratik, hukuk dışı değil değil mi ? Sen onu Avrupa’daki dostlarına anlat, bize anlatma. Biz hakkın, hukukun ne olduğunu, onlardan önce öğrendik dinimizden öğrendik. Paralar dağa gitmiyor, paralar artık millete hizmete gidiyor. Sadece burada Hanide 160 trilyonluk hizmet var elimdeki kağıtta. İstismar ederek, etnik kökenimizi ve inancımızı istismar eden bu soygun düzenine son vereceğimizi buradan belirtiyorum.” diye konuştu.

Bakan Soylu son olarak,’’ Biz sadece teröristle mücadele etmiyoruz. Şuan da Gabar’da, Lice’de her yerde Mardin’de bir taraftan Kars’ta Ağrı dağı eteklerinde her yerde bu mücadelesi sürdürüyoruz. Sonuna kadar da sürdüreceğiz. Kimin için kardeşlerimizin huzuru için. Bizim medeniyetimiz insanlık medeniyetidir. Biz sadece terörizmle uğraşmıyoruz. Törizme, teröriste gerekli cevabı verdik şimdi yatırımlar geliyor. Diyarbakır’da 37 Bin 246 işe insanımız işe alınacak. Bir tarafından medeniyetimizi inşa etmeye çalışıyoruz. Evlerimizi, medreselerimizi, külliyelerimizi, tarihimizi inşa ediyoruz’’

Bakan Soylu ve beraberindekiler daha sonra Silvan İlçesine geçti, oradan da Kulp İlçesi’nde halka hitap edecek.

Ali ABBAS YILMAZ

 

 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.