Gül'den 'paralel devlet' yorumu: Devlet içinde devlet olmaz

Haber Merkezi-Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bir televizyon kanalında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yaklaşık bir yıldır televizyon programına katılmayan Gül, Habertürk canlı yayınında, 2013 yılını değerlendirerek konuşmasına başladı. Dünyadaki ekonomik sıkıntıları hatırlatan Gül, Mısır'daki gelişmelere de değindi. Gül, Müslüman Kardeşler'in terörist ilan edilmesinin Mısır'ın geleceği açısından üzücü olduğunu söyledi. "İran'da yeni bir soluk var" diyen Gül, seçimlerden sonra dünya ile diyalog içine girdiğini ve bunun olumlu olduğunu belirtti. Batıda ekonomik krizden dolayı sıkıntılar, doğuda ise çok büyük acılar, kan, gözyaşı olduğunu söyleyen Gül, ardından Türkiye'ye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gezi isyanı ve yolsuzluğa işaret eden Gül, bunların "yapılan birçok güzel şeyi gölgelediğini" savundu. Gül, Türkiye ekonomisine ilişkin pembe tablo çizdi.

'Hepimiz aynı gemideyiz' 

Gül, Kürt sorunu konusunda ise "binlerce insanın hayatını kaybettiği, binlerce şehit verdiğimiz bir olay. Bu yıl baktığımızda artık konuşarak meseleleri halledebiliriz noktasına gelindi. Bu çok büyük bir olay. Bu en büyük meselesi Türkiye'nin. Bu işin milli çıkarlara zarar vermeyecek bir şekilde bunu halletme yönünde önemli bir gelişme oldu. Demokratikleşme konusunda da önemli adımlar atıldı" iddiasında bulundu. Bu meseleleri gölgeleyen olaylar olduğunu söyleyen Gül, "Çevre meselesiyle başlayan olay çok farklı boyutlara gitti. Son iddialar da tabi ki Türkiye'nin gündeminde önemli bir mesele. Hepimiz aynı geminin içerisindeyiz. Bu ülkenin kazancı hepimizin sorumluluğu altındadır. Türkiye'yi bu sıkıntılı ortamdan çıkartıp çok parlak geleceklere taşımamız gerekir" dedi. 

Demokrasi standartları...

Cumhurbaşkanı Gül, "Çözümsüzlük gibi bir şey görmüyorum. Her şeyin çözülebileceğine inanıyorum. Türkiye 10 yıl öncesi demokratik hukuk standartlarının çok daha yukarısında bir ülke. 10 yıl öncesine göre çok daha şeffaf bir ülke. Sıkıntılar, noksanlıklar muhakkak ki var, ama 10 yıl önce ile mukayese ettiğinde... Haziran'daki olaylar ve son olaylar birbirinden ayrı meseleler. Diğer yandan Kürt meselesinin konuşularak çözülmesi, Türkiye'nin birliğini ve bütünlüğünü hiçbir şekilde zedelemeden, demokratik standartların yükseltilmesi ile olabilecek bir şey. Türkiye'nin farklı gerçekleri vardır, bunları tanımak, dün korktuğumuz şeyleri bugün konuşmak..." diye konuştu.

'Menmuniyet verici' 

BDP'li milletvekillerinin tahliyesini "çok memnuniyet verici görüyorum" şeklinde değerlendiren Cumhurbaşkanı Gül, yargı krizine de değindi. Demokratik hukuk devletinde kuvvetler ayrılığının olduğunu, ama bunların ahenk içinde olması gerektiğini söyleyen Gül, "Hepsi kendi saygınlıklarını korumak sorumluluğu içerisindedir. Yasama ve yürütme konusunda hesap verilebilirlik seçimlerdir. Yargı bu anlamda biraz daha farklıdır. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesi çok daha önemlidir. Yargı kendi saygınlığı ve tarafsızlıklarına gölge düşürmeyecek şekilde hareket etmesi gerekir" şeklinde konuştu. 

'Yargı objektifliğini kaybedemez' 

Tutuklu vekiller konusundaki Anayasa Mahkemesi kararının oy birliği ile alındığını hatırlatan Gül, şimdi oy birliği ile bu kararların alınmasının, "Türkiye'de evrensel hukukun uygulandığını gösterdiğini" savundu. Mahkemelerin objektif ve Anayasa'ya, kanunlara, AİHM içtihatlarına göre hareket etmesi gerektiğini ifade eden Gül, "Bugün maalesef sorunları görüyoruz; gerek askerlerin yargılandığı davalar, gerek son yolsuzluk iddiaları ile ilgili olsun. Kesinlikle su götürmez şekilde objektifliğini kaybetmeyecek kurum, yargı kurumudur" dedi. Yargı kararları konusunda sıkıntı ve serzenişler varsa dikkatli olunması gerektiğini kaydeden Gül, "Toplumda 'kurunun yanında yaş da yandı' diye bir algı varsa, bununla ilgili hukuki çalışmalar yapılabilir" diye ekledi.

'Gerekli çalışmaları yapıyorum' 

Devlet krizini çözmeye yönelik Cumhurbaşkanı'nın müdahaleleri olduğu yorumlarının hatırlatılması üzerine Gül, şunları söyledi: "Başkanlık sisteminde değiliz, parlamenter sistemdeyiz. Parlamenter sistemde işlerin nasıl yürüdüğü ortadadır. Cumhurbaşkanı olarak benim sorumluğum da gayet açıktır. Sıcak konular ortaya çıktığında şüphesiz ki üzerime düşeni yapıyorum. Benim çalışmalarım aleni, açık. Benim görüşmelerim hükümet ile bir araya geldiğimde, meclis başkanı ile bir araya geldiğimde, mahkemelerin başkanları ile bir araya geldiğimde bütün bunları konuşuyoruz. Benim yetkim çerçevesinde gerekli tavsiyeleri yapıyorum, gerekli çalışmaları yapıyorum."

'HSYK'nun konuşmasını doğru bulmuyorum' 

HSYK'nın açıklamasını doğru bulmadığını da söyleyen Gül, "Mahkeme karar verecek. Mahkemenin önüne gidecek bir konu. O açıdan bu tip çekişmeler, bunları açıkça dillendirmek doğru değil. Anayasal kurumlar olarak görevleri neyse herkesin onu bilmesi gerekir. Hukukun üstünlüğü demokrasinin temel ilkelerinden birisidir. Mahkemelerin, bağımsız olarak karar vermesi herkesin görevidir" ifadelerini kullandı. "Soruşturmanın gizliliği esası yokmuş gibi hareket ediliyor" diyen Gül, "Hakimler karar verecekler. Bir şey doğru mu yanlış mı? Bütün bu konularda kurallara dikkat ederse herkes o zaman bu sorunlardan kurtuluruz" diye konuştu.

'Devlet içinde devlet olmaz' 

Cumhurbaşkanı Gül, AKP'nin "Paralel devlet" söylemine ilişkin soru üzerine ise "Bir devlet içerisinde ayrı bir devlet olamaz. Ayrı yapılanmalar da asla olamaz. Devletin kurumlarında o ülkenin vatandaşı olan herkes çalışabilir. Ama onlar o kurumların kendi kurallarına kesinlikle riayet edecek. Herhangi bir dayanışma söz konusu olmayacak. Kurumun dışında başka bir yerden talimat asla söz konusu olamaz. Hele hakimler yargı içinde asla... Bununla ilgili iddialar araştırılır. STK'lar olacaktır. Değişik fikirler, partiler var. Bütün bunlarda da nasıl ekonomik konularda şeffaflık önemliyse bu tür konularda da önemlidir. Peşinen de kimseyi başında suçlayamazsınız. Bu tip iddialar araştırılır ve gereği yapılır" diye konuştu.

'Yolsuzlukla mücadele önemli' 

Cumhurbaşkanı Gül, yolsuzluk operasyonunun sorulması üzerine, "Yolsuzlukla mücadele son derece önemlidir. Bir iddia varsa ya bu iddianın gerçek olduğu tespit edilmeli, yoksa da yok olduğu gösterilip halk ikna edilmelidir. Kurallar açıkça ortada değilse yolsuzlukları önleyemezsiniz. Bize yeni kurallar gerektiği kanaatindeyim" diye konuştu.