‘Kalıcı bir hasar oluşmasına izin vermeyiz’

‘Kalıcı bir hasar oluşmasına izin vermeyiz’
Başbakan Yardımcısı Babacan,"Ekonomi üzerinde kalıcı bir hasar oluşmasına asla izin vermeyiz" dedi.

ANKARA - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 17 Aralık operasyonu ve sonrasındaki sürecin ekonomiye yansıması konusunda, borsada 13 Aralık akşamı piyasa kapandıktan sonra 17 Ocak'a kadar ki 5 haftalık sürede halka şirketlerin toplam değerinin 46 milyar 542 milyon dolar düştüğünü belirtti. Babacan, Kanal 7'de yayınlanan Başkent Kulisi programında gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.Türkiye'de 17 Aralık'tan bu yana yaşanan olayların farklı maliyetleri olduğunu ve bunların ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini belirten Babacan, en sık takip edilen göstergelerden birinin Borsa İstanbul'da halka açık şirketlerin değeri olduğunu söyledi. Babacan, şöyle konuştu:  "Borsada 13 Aralık akşamı piyasa kapandıktan sonra 17 Ocak'a kadar ki 5 haftalık sürede halka şirketlerimizin toplam değeri 46 milyar 542 milyon dolar düşmüş. Bu oldukça büyük bir rakam. Sadece Türkiye'nin halka açık şirketlere baktığımızda 270 milyar dolardan 224 milyar dolara bir değer kaybı var. Yüzde 17-18 gibi bir rakama tekabül ediyor değer kaybı. Bu Türkiye'nin varlığıdır, servetidir.

İçeride ciddi bir siyasi hareketlilik yaşanırken ekonominin temelleri sağlam olduğu için göstergelerde hareketlilik de olsa Türkiye ekonomisinde kalıcı bir hasar oluşmayacağına inandıklarını ifade eden Babacan, Türkiye'nin sahip olduğu değerlerin fiyatının düştüğünü, bu nedenle bir zarar oluştuğunu belirtti. Babacan, "Ama bu zarar, bir felaket, kriz anlamına da kesinlikle gelmiyor. Bazıları 'bu olup bitene karşı kriz tabirini kullanalım mı, kullanmayalım mı' diyor, kesinlikle öyle bir ortam yok. Biz bunların hepsini aşarız. Onu aşacak gücümüz birikimimiz, tedbirlerimiz var. Ekonomi üzerinde kalıcı bir hasar oluşmasına asla izin vermeyiz" diye konuştu. 

Bunun pek çok gelişmekte olan ülke üzerinde etkisi olduğunu, özellikle cari açığı olan ülkelerde bu etkinin arttığını dile getiren Babacan, Türkiye'nin de cari açığı olan bir ülke olarak bu gelişmeden biraz daha fazla etkilendiğini ifade etti. Babacan, şunları kaydetti:

"Bunun ne kadarı Türkiye kaynaklı, ne kadarı dışarı kaynaklı ölçmesi çok kolay değil ama son 7-8 aylık dönem baktığımızda 'Gezi Olayları'nı ve 17 Aralık sürecini yaşadık. Bunun sebebiyle Türkiye bir miktar daha negatif ayrıştı diğer gelişmekte olan ülkelerden. Bizdeki iç gelişmeler nedeniyle bir miktar negatif ayrışmamız var onu da kabul etmek lazım. Bu bir siyasi risk olarak kabul ediliyor. Siyasi riskin de bir primi oluyor, bunu faizde, kurda, varlık fiyatlarında görüyorsunuz. 

Çözmek için ne yapmak lazım? Siyaset kaynaklı riskleri yine siyasetin kendi alanında çözmek lazım. Siyasetten kaynaklanan bir riski sadece ekonomik tedbirlerle bertaraf etmek çok kolay değil. Finans ve ekonomik kaynaklı riskler olsa, onları ekonomik ve finansal araçlarla ve orada çözebiliyorsunuz ama siyasi kaynaklı olduğunda mutlaka siyasette tedbir almak gerekiyor." 

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.