Kayyumlara karşı STK’lardan ortak açıklama

Kayyumlara karşı STK’lardan ortak açıklama
Diyarbakırlı STK’lardan kayyuma ortak tepki geldi

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilciliği, Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Tabip Odası başta olmak üzere birçok STK kayyumlara karşı bir araya geldi.

Ortak açıklamayı, İHD Diyarbakır şube başkanı Abdullah Zeytun okudu.

Seçimlerin demokratik yaşamın güvencesi olduğunun vurgulandığı açıklamada “Halk iradesine saygı esastır. Kayyım uygulamaları kabul edilemez! Belediye Eşbaşkanları görevlerine iade edilsin!” denildi.

Bölgenin üç büyük ilinde yapılan görevden almaları ve kayyum atamalarını kınayan STK açıklamasında şunlar ifade edildi: “Görevden uzaklaştırma ve kayyım kararının ardından, aynı gece eşzamanlı olarak, belediye hizmet binalarına, belediye ve HDP yöneticilerinin evlerine kapılar kırılarak baskınlar düzenlenmiştir. İçişleri Bakanlığı açıklamasına göre, 29 ilde gerçekleşen polis operasyonlarında 418 kişinin gözaltına alındığı belirtilmiştir. Sadece Diyarbakır’da aralarında belediye yöneticilerinin, meclis üyelerinin, sivil toplum temsilcilerinin de bulunduğu 100’ü aşkın kişinin gözaltına alındığı bilgisi edinilmiştir. Operasyonların sürdüğü ve gözaltı sayısının artabileceği yönünde bilgiler edinilmiştir. Seçmenlerin-yurttaşların belediye binası önünde bir araya gelerek, demokratik tepki göstermek amacıyla düzenlemek istedikleri basın açıklamasına, kolluk kuvvetleri tarafından izin verilmemiş, tazyikli su, cop ve biber gazı ile sert bir müdahalede bulunulmuştur. Anayasanın 34. Maddesi ile güvence altına alınan toplumsal gösteri hakkı ve ifade hürriyeti ihlal edilmiştir.”

kayyumlara-karsi-stk’lardan-ortak-aciklama.jpg

Önceki kayyum atamalarına değinilen açıklamada, “OHAL döneminde HDP’li 94 belediye başkanı görevden alınmış ve bu belediyelere el konulmuştu. Başta Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş-Başkanı Gültan Kışanak olmak üzere 66 belediye eş-başkanı ile yüzlerce belediye ve il genel meclis üyeleri tutuklanmıştı. Yine 31 Mart 2019 tarihindeki yerel seçimlerinin ardından belediyeleri kazanan 6 HDP’li belediye başkanı adaylarına mazbataları verilmemiştir. Mazbataları verilmeyen HDP’li başkanlar yerine onlardan sonra en çok oyu alan AKP’li adayları belediye başkanı yapılmıştır.” İfadelerine yer verildi.” 

Kayyum atamaları sırasında yapılan hukuksuzluklara değinilen açıklamada, “İçişleri Bakanlığı tarafından alınmış bu karar, halkın seçme ve seçilme hakkının doğrudan yok sayılmasıdır. Açıklamada yer alan ve ileri sürülen gerekçelere bakıldığında; karar hukuki dayanaktan yoksun; toplumsal adalet ve vicdanı derinden yaralayıcıdır. Yine bu karara dayanak olarak, Anayasa’nın 127. maddesi ile 5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nun 674 sayılı OHAL KHK’sı ile değiştirilen 45. maddesi ile 47. maddesi gösterilmiştir. Seçimle elde edilemeyeni zor kullanarak elde etme mantığının bir tezahürü olan bu kararın, hukuk ve demokratik değerlerle bağdaşır bir yanı bulunmayıp, halk iradesinin gasp edilmesidir.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Ek Protokol 1'in 3. maddesindeki tanımlama uyarınca Yüksek Sözleşmeci Taraflar, yasama organının seçilmesinde halkın kanaatlerinin özgürce açıklanmasını sağlayacak şartlar içinde, makul aralıklarla, gizli oyla serbest seçimler yapmayı taahhüt ederler. Bu taahhüt karşısında belediyelerin başkan ve meclis üyelerine yönelik kayyım atamaları; demokrasinin ve hukuk devletinin temeli olan serbest seçim ile seçme ve seçilme hakkına açık bir müdahale olup devletin tüm organlarının uyması gereken bir ilke olan temel hak ve özgürlüklere saygı ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.” denildi.

Halk iradesine saygı duyulması gerektiğinin ifade edildiği açıklamada son olarak şunlar dile getirildi: “ Halkın/seçmenin iradesine bu kadar fütursuzca müdahale edilmesiyle barış ve demokratikleşme çabalarına çok ağır bir darbe vurulmuştur. Demokrasinin temel şartı seçmen iradesini tanımaktır. Ülkedeki siyasal, sosyal, ekonomik sorunların çözümü için öncelikle insan haklarına saygıyı bir devlet kültürü haline getirmek, barış ve demokrasiyi tesis etmek gerekir. Bizler kentin sivil toplum ve meslek örgütleri olarak, Siyasi iktidarı halkın iradesine yapılan bu müdahaleden vazgeçmeye ve seçilmiş belediye başkanlarını bir an önce göreve iade etmeye, tüm demokrasi güçlerini siyasi iktidarın bu müdahalesine karşı çıkmaya davet ediyoruz. Siyasi iktidarın bu tarz hukuksuz ve antidemokratik uygulamalarına artık son verilmesini talep ediyoruz.”

Ortak açıklamaya imza koyan STK’ların isimleri şöyle:

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilciliği, Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Tabip Odası, Diş Hekimleri Odası, Hak İnisiyatifi Diyarbakır Temsilciliği, TMMOB Diyarbakır Bağlı Odalar, KESK Diyarbakır Şubeleri , DİSK Diyarbakır Bölge Temsilciliği, Rosa Kadın Derneği, Kadının Dayanışma Hali Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHU-DER) Diyarbakır Şubesi, Mezopotamya Psikologlar İnisiyatifi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.