'KCK' ana davasında ara karar günü

'KCK' ana davasında ara karar günü
KCK" İstanbul ana davasının 8'inci duruşmasının 10'uncu oturumu tutsak Celalettin Delibaş'ın savunması ile başladı.

İSTANBUL - 91'i tutuklu 205 Kürt siyasetçi ve insan hakları aktivistinin yargılandığı "KCK" İstanbul ana davasının 8'inci duruşmasının 10'uncu oturumu Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısında bulunan adliye binasındaki İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutsak Celalettin Delibaş'ın savunması ile başladı. Duruşmaya tutuklu yargılananlardan 87 tutuklu katılırken, 12 tutuksuz sanık da duruşmada hazır bulundu. Çok sayıda tutsak yakını da duruşmaya izleyici olarak katıldı. Mahkeme başkanı Ali Alçık duruşma başlangıcında duruşmaya verilecek öğlen arasında kadar duruşmanın sanık savunmaları ile devam edeceğini öğleden sonraki oturumunda ise sanık avukatlarının taleplerini alacaklarını ve taleplere ilişkin ara kararlarını açıklayacaklarını söyledi.

Savunmasına "Bu gün burada yargılanmamızın sebebi Kürt sorununun varlığını devam ettirmesidir" diye başlayan Delibaş ise, savunmasında Kürt soruna değindi. Kürt sorunu çözülmüş olsaydı burada yargılanmayacaklarının "ay ve güneş" kadar açık olduğunu belirten Delibaş, "Kürt sorunu çözülmeyinceye kadar bölgede insanlığın ortak değerleri barış ve demokrasi gerçekleşemez. Bunun dışında hangi plan ve proje yapılırsa yapılsın boştur ve sonuç alamaz. Kürt sorunun çözümü barışın ve demokrasinin anahtarıdır. Böylesi büyük bir sorun bizim zindanlara atılmamızla, utanç duvarları örerek, Batman'da gerçekleşen Hizbul-kontra cinayetlerle çözülemez" dedi. Ortadoğu'da yaşanan çatışmalı ortama da değinen Delibaş, "'Bugün Ortadoğu'da yaşanılanlar Hiroşima ve Nagazaki'nin yanında hiç kalıyor. Mısır, Libya, Suriye'de yaşanılanlar ortada. Sanki bu ülkelerde çeteler yerin altından doğuyor. Müslümanlık adına Müslümanlar katlediliyor. Öldüren de 'Allah-u ekber' diyor, ölen de. Demek ki mesele 'Allah-u ekber' meselesi değil. Adı konulmamış bir 3'üncü dünya savaşı yaşanıyor" dedi. Türkiye'nin de Ortadoğu'da yaşanan çatışmalı ortamın içine çekilmeye çalışıldığını dile getiren Delibaş, bu ateşin içine girmemenin yolunun da barış süreci olduğuna işaret etti. 

21 yıl cezaevlerinde tutuklu olarak kaldığını 12 Eylül askeri darbesinin zulmünü cezaevlerinde yaşadığını ve Diyarbakır Cezaevi'nde yaşanan vahşetin birebir tanığı olduğunu ifade eden Delibaş, "Bugün Başbakan'dan tutun da tüm devlet yetkilileri Kürdistan diyor. Ben ve arkadaşlarım 1970'li yıllarda Kürt ve Kürdistan dediğimiz için başımıza gelmeyen kalmadı. İdam dosyam o dönemde 5 yıl Meclis'te bekletildi. Bugün Sayın Barzani kırmızı halılarla karşılanıyor. Başbakan, Kürdistan diyor. Bana göre artık bu iddianame zamanın ruhuna aykırı bir duruma gelmiştir" dedi. Kendisinin de bu davada siyasi geçmişinden dolayı yargılandığını belirten Delibaş, 21 yıllık tutukluluk süresinin ardından aktif siyasete katılmadığını yalnızca tedavi olmak için geldiği İstanbul'da 2011 yılında Demokrasi, Emek ve Özgürlük Bloku'nun seçim çalışmalarını desteklediğini belirterek hakkındaki iddiaları kabul etmediğini söyledi.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.