'KCK davası, Google ve flaş bellek davasıdır'

'KCK davası, Google ve flaş bellek davasıdır'
"KCK" İstanbul ana davasında savunmasına devam eden BDP PM eski üyesi Songül Çelik, iddianamenin özensiz ve gerçek dışı hazırlandığına dikkat çekerek, "Aslında İstanbul KCK ana davası bir Google ve flaş bellek davasıdır" dedi.

91'i tutuklu 205 Kürt siyasetçisi ve insan hakları aktivistinin yargılandığı "KCK" İstanbul ana davasının 8'inci duruşması İstanbul 15'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam ediyor. Duruşmanın öğleden sonra görülmeye başlanan oturumunda sabah savunmasına başlayan BDP PM eski üyesi Songül Çelik, savunmasına devam etti. İddianamede, "KCK üyelerinin" isimlerinin olduğu ileri listede kendisinin de isminin geçtiğini belirten Çelik, "Söz konusu liste BDP Danışma Meclisi listesidir. Kaldı ki bu listede olan ve planlanan seçim çalışmaları bu haliyle pratiğe geçmemiştir. İl danışma meclisimiz partimizin tüzüğünde olan yasal bir organdır. Her siyasal partinin tüzüğünde ihtiyaca göre böyle organlar olabilmektedir" şeklinde konuştu. Üç defa "silahlı örgüt propagandası" yaptığı iddiasıyla, üç defa da "2911 sayılı kanuna muhalefet" iddiasıyla yargılandığına dikkat çeken Çelik, suçlamalara ilişkin maddi gerçeklerin ortaya çıkması için görüntülerin bilirkişiye gönderilmesini talep ederek, "Siyasi partilerin eylem ve faaliyetleri anayasal güvence altına alınmıştır. Burada bir suç varsa partimizin çalışmalarını illegalize eden ve bizleri illegaliteyle itham edenlerin suçudur. Dolayısıyla katılmış olduğum eylem ve etkinlikler yasal ve meşrudur. Suç olduğunu kabul etmiyorum" dedi. 

'Öcalan ve PKK gerçekliği gözardı edilemez'

Evinde yapılan aramalar sonucu polislerin, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a ait olan kitaplara el koyduğuna vurgu yapan Çelik, Kürt sorunun en temel aktörü olan Öcalan'ın ve PKK'nin göz ardı edilemeyeceğini belirtti. Kürt siyasetçi olarak Kürtlerle ilgili yazılan ve çizilen her şeyi okuyabileceğini dile getiren Çelik, "Bugün Sayın Öcalan'ın kitaplarını Türkiye'de herkes okumaktadır. Sadece BDP'liler değil devletin en üst kademeleri ve devlet bürokrasisi okumaktadır. Sizin kimliğinizi ilgilendiren her şeyi okumak araştırmak suç olamaz" diye konuştu. Suç delili olarak sayılan bir flaş belleğin de kendisine ait olmadığını söyleyen Çelik, "Aslında İstanbul KCK ana davası bir Google ve flaş bellek davasıdır. Tüm deliller Google'dan indirilen çıktılardan ve evlerimizde ele geçtiği iddia edilen elektronik cihazlardan elde edilen dokümanlardan oluşmaktadır" dedi. Çelik, el konulan ve suç olarak iddianameye eklenen el notlarına ilişkin ise, "Notlarım arasında Sayın Bülent Arınç'ın, Sayın Hüseyin Çelik'in, Sayın Başbakanın ve eski MİT Müsteşarı Sayın Cevat Öneş'in çeşitli söylemlerini de olduğu gibi not almıştım. Ancak bunlara el konulmamış. Anlamak imkansız" dedi. İddia edildiği gibi yasadışı toplantılara katılmadığını ve yasadışı bir örgüte üye olmadığını belirten Çelik, "Mahkemenizden talebimiz bu zulmü durdurmanızdır. Ben tahliyemi değil beraatımı talep ediyorum" dedi. 

Duruşma, Çelik'in savunmasının ardından delil ikamesi ile devam ediyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.