Kış, en çok da onları vurdu!

Kış, en çok da onları vurdu!
Komşularının desteği ile ayakta duruyorlar…

Suriye'nin Qamişlokentinden,çetelerin ve Esed rejiminin saldırından kaçarak Diyarbakır’a yerleşen 6 kişilikSuriyeli aile,dondurucu soğuklarda yaşam koşullarının daha da ağırlaştığını ifade etti.

Haber/Foto: Gencer ARPACI

DİYARBAKIR (Tigris Haber)–Çetelerin ve Esed rejiminin saldırılarından kaçan Suriyeliler göç etmeye devam ederken, göçle birlikte çaresizlik ve zorluklarını da getiriyorlar yanlarında. Yaklaşık bir yıl önce 6 kişilik ailesiyle birlikte Suriye'nin Qamişlokentinden Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinin Şehitlik semtine yerleşen RojavaKürtlerindenÇaçan Ahmet, kimliklerinin olmamasından dolayı iş bulmakta güçlük çektiğini ve kışın gelmesiyle yaşam koşullarının daha da ağırlaştığını ifade etti.

Çaçan Ahmet (63) Suriye’deki rejimin kendilerine kimlik vermediğini yıllardır hiçbir insani haktan faydalanmadığını kaydederek“Suriye’deki savaştan dolayı elektrikler ve sular kesilmişti ve hayat yaşanmaz hale gelmişti. Suriye’de insanların yaşamı paramparça oldu.En zengininden en fakirine herkes muhacir durumuna düştü. Buradaki kardeşlerimizin desteği ile ayakta durabiliyoruz. Çoluk çocuğumuzu alıp Türkiye’ye geldik. Burada en azından güvendeyiz. Buraya geldiğimizde en büyük sorunumuz kimliksiz olmamız oldu.Biz 40-50 sene Suriye’de kimliklerimizi çıkartmaya çalıştık ama bir türlü Suriye rejimi bize kimlik vermedi. Çocuklarım hepsi büyüdü ama kimlikleri yok, hiçbir yaşamsal ve insani hakka sahip değil. Kimliğimiz olmadığı için burada da zorluklar yaşıyoruz.Aslında biz kimseye yük olmadan kendimiz çalışıp ekmek paramızı kazanmak istiyoruz, ama elimizde bir kimliğimiz olmadığı için çalıştırılmıyoruz. ” dedi.

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışama Vakfı’na gittiğini ancak kendilerine hiçbir yardımda bulunulmadığını belirten Çaçan Ahmet; “Biz bir kaça defa Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışama Vakfı’na müracaat ettik. Ama yardım alamadık. Madem devlet bize kapıyı açtı, o zaman bize destek de olsun. Sıkıntıdayız. El açıp dilenmek istemiyoruz.Tek amacımız insanca yaşamak.Gerçekten kimliksiz yaşamak çok zor ve acı verici bir durum. Bunun acısını Suriye deyken de yaşıyorduk. Kızım orada Üniversiteyi bitirdi ancak kimliği olmadığı için göreve başlayamadı. Buradaki kardeşlerimizin kimliklerini gördükçe onlara imreniyoruz” dedi.

Çaçan Ahmet’in eşi TırkoHêsen ise ilk geldiklerinde çocuklarının hastalandığını anlatarak; “Biz ilk geldiğimizde bir ev tuttuk ama ev yaşanılacak gibi değildi. Hayvanı bağlasan bu evin içinde yaşamazdı. Kokuyordu. Çocuklarım bu kokunun etkisi ile bayıldılar. O zaman gerçekten çok kötü duygular yaşadım. Evlatlarım ölecek sandım, çok korktum. Çocuklarımı savaştan kaçırıp buraya getirmiştim.Onları kaybedeceğimi düşünmek beni deli etti. Günlerce ağladım” dedi.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.