Kuran’ı Kerim’in emrettiği şekilde barış olur

Kuran’ı Kerim’in emrettiği şekilde barış olur
Gazetemizi ziyaret eden Şehit ve Gazi Aileleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Ahmet Büyükburç, dernek çalışmaları, şehit ailelerinin durumu ve yeni bir çözüm sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Öncelikle kendinizden ve çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

‘Edirne’den Kars’a kadar bütün şehit ailelerimizle bir araya geldim’

Ahmet Büyükburç, “Şehit asker abisiyim; kardeşim 1994 yılında İç güvenlik operasyonlarında şehit oldu. 1995/ 1996 yılları arasında Diyarbakır’da şehit ailelerine fahri olarak rehber olmaya çalıştım. 1997 yılından bu yana ise Diyarbakır Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ( DİŞAD) ve sonrasında da Şehit ve Gazi Aileleri Dernekleri Federasyonu (Yurt-Sav) ile 2011 yılına kadar şehit ailelerine yasal olarak Diyarbakır’dan Hakkâri’ye kadar, Edirne’den Kars’a kadar bütün şehit ailelerimizle bir araya gelmek, onlarla dayanışmayı sağlamak için bu ulvi görevi sürdürdüm.

FETÖ’CÜLERİN GİRDABINA GİRDİM

Derneğimiz Türkiye genelinde İzmir, Manisa ve Yozgat’tan sonra kurulan 4’üncü dernektir. Yine 2008 yılında Şehit ve Gazi Aileleri Dernekleri Federasyonu (Yurt-Sav)’ı kurduk. Bizim federasyonumuza üye olan derneklerimiz Mardin, Batman, Iğdır, Kars, Dargeçit, Doğubeyazıt ve Doğu Güneydoğu illerini kapsayacak şekilde bir çalışma içindeyiz. 2011 yılında ise iş yoğunluğum nedeniyle Ömer Çokur kardeşimize görevi bıraktım. Benim için Hakkâri ne kadar kutsalsa Çanakkale de o kadar kutsaldır. Gerekirse Hakkâri için de Çanakkale için de Bursa için de ölürüm. Bayrağımız bizim onurumuz şerefimizdir. Evin tek çocuğuyum, annem babam benim yanımdadır. Ankara’ya yerleşip hedefimi büyütmeyi ve Türkiye şehit gazi dernekleri konfederasyonunu kurmak istedim. O sıra babam bir trafik kazası geçirdi. Babamın bir gözü hiç görmüyor bir gözü de %70 sakattır. O sıra Diyarbakır’a gelmek istedim ama anladım ki, FETÖ’cülerin girdabına girmişim. Beni Diyarbakır’a göndermek istemiyorlar. Çok mücadele ettim, harcırahsız bir şekilde arada bir Diyarbakır’a geliyorum. Geldim baktım Derneği teslim ettiğimiz Diyarbakır’daki arkadaşların dernekle pek bir şeyleri kalmamış, tamamen bireysel olarak hareket etmişler. Örnek vermem gerekirse, babamın okuma yazması yoktur, babama telefonla mesaj atıyorlar.

 

 

FETÖ’CÜLER YÜZÜNDEN DAVAYA KAYBETTİK

Derneği kongreye götürmek için imza topladım. O dönem bizi Ergenekoncu diye mahkemeye bildirdiler ve mahkemeyi ve FETÖ’cülerin adliyedeki savcıları yüzünden kaybettik. Bu dönem DİŞAD’ı yeniden kurduk. Başkanlığını da yine şehit yakını Rıdvan Işık kardeşimiz yaptı. TRT’de bu ulvi yolda ailelerimizle dayanışmaya çalıştık ta ki, 2016’nın Şubat ayına kadar. Bu arada Muharip Gazilerimiz de bizimle beraberler. Ben bir şehit abisi olarak şunun olmasını istiyorum; Türkiye Şehit Gazi Dernekleri Birliği m olur Vakfı mı olur tek çatı altında hizmet etsin ve çok başlılık olmasın.

‘Türkiye’deki tüm Müslüman halk, damardaki kan bedendeki ruhtur’

Türkiye’deki şehitlik tablosuna baktığımızda Diyarbakır’da binin üzerinde şehidimiz var. Milli mücadelede, İstiklal harbinde, Kore’de, Sarıkamış’ta, Yemen’de birçok şehit vermişiz. Milli Mücadelenin ilk yıllarında ilk Kuvayı Milliye gönüllüleri Diyarbakır’dan gitmiştir. Anadolu’yu yurt yapan bölgemizdeki Müslüman halktır. 1974 Kıbrıs Harekâtına Diyarbakır Lice’den gitmek isteyen gönüllüler sıraya girdi. Anadolu’da yaşayan insanlar din kardeşidir. Biz et ve tırnak değiliz. Anadolu’da yaşayan Müslüman halk, Türküyle, Kürdüyle, Zazasıyla, Çerkeziyle, Boşnak’ıyla, Abhaza'sıyla damardaki kan bedendeki ruhtur. Bunu birbirinden ayrı gayrı düşünemezsiniz. Doğu ve Güneydoğu’da 21 ilde çalışmalarımızı yapacağız, bu terör burada başladı Müslüman halk olarak bu terörü burada bitireceğiz. Çünkü bizim dilimiz, dinimiz, mabedimiz, kıblemiz her şeyimiz birdir.

Çözüm süreci zamanında olumlu mesajlarınız vardı, sizce bu sorun nasıl çözülür?

‘Ölen kim öldüren kim?’

Çözüm sürecini ortaya koyanlardanız. Doğuda 40 yıldır kan akıyor. Benim annemin yaşadığı acıyı, o soğuk mezar taşına kafasını koyup akıttığı gözyaşını, şehit çocuğunun akıttığı gözyaşlarını, çektikleri acıyı biz biliriz. Dinimize göre, bir insanı katleden bütün insanlığı katletmiştir. 40 – 50 yılda yüzbine yakın insan ölmüş. Şimdi ölen kim öldüren kim? Bu Haçlının oyunudur. Binlerce kilometreden demokrasi, huzur, özgürlük getirme bahanesiyle Ortadoğu’ya gelen ve milyonlarca insanın kanını akıtan bir anlayıştan bahsediyoruz. Ortadoğu’da ölenler hep Müslüman değil mi, burada ölenler kime fayda sağlıyor, Konteslere, Prenseslere, Hıristiyan alemine fayda sağlıyor.

 

Ölen gençler bizimdir

Olan bizim çocuklarımıza oluyor. Terör belasından en fazla zararı da bölge insanı görmüş. Ben Bismilli bir aile tanırım 5 oğlunu da kaybetmiş ve bu aile lanetler yağdırıyor terör örgütlerine. 100 yıldır bu bölgenin insanı Haçlıya kobay olarak kullanılmıştır. Kimse biz demiyor herkes ben diyor. Kimin hesabına nasıl geliyorsa herkes o telden çalıyor. Ölen gençler bizim gençlerimizdir. Şırnak dağlarında, Cehennem dersinde ölen gençlerin anneleri için Batı ayaklanacak. Artık yeter, ölen Müslüman’dır.

‘Davul zurna ile barış olmaz’

Ben, Sayın Cumhurbaşkanından şunu rica ediyorum, Ombudsmanlar vardır, tarafsız insanlar bu olaylara el atsınlar. Farklı bir zihniyetin adamları benim derdime derman olamazlar. Çözüm sürecinde şunu önerdim; dağda evladını kaybetmiş insanları bir araya getirin. 7 Haziran’dan bu yan on bine yakın insan öldü kime ne faydası var, olan hep gözü yaşlı analara oldu, gençlere oldu, çocuklara oldu. Kimse kusura bakmasın. Herkes üzerine düşeni yapacak, 20- 30 şehit ailesini bir araya getirecek ve Kuran’ı Kerimin emrettiği şekilde barış olur. Davul zurna ile barış olmaz. Batıda yaşayan bedel ödeyen annelerimiz, bacılarımız, insanlarımız sancılıdır. Bölgemizde, her iki taraf için de söylüyorum, ölen çocukların kanı üzerinde kendi şahsi çıkarlarını sağlayan insanlar alçaktır.

TÜRKLÜK, KÜRTLÜK YOK, RANT VE ÇIKAR VAR

Son 20 yıldır AK Partinin gelmesiyle beraber bölgemiz için neler yapıldı? Bunları bir yana koyun ve bir de yerellerin ne yaptığına bakın. Herkes, özellikle de bedel ödeyen insanlar, diğer taraftaki insanlar da gelsin desinler ki, benim çocuğumun ölümüne sebep olanlara Allah lanet yağdırsın, dursun artık bu kan desin samimiyetle bak bakayım nasıl bitiyor. Anadolu benim vatanımdır, ben burada dünyaya gelmişim ve benim ecdadımın bana mirasıdır. Bu bölgede Türklük Kürtlük diye bir dava yoktur, rant ve çıkar davası vardır. Her anne oğlunu öldürülmemsi için eğitsin. İslam dininde insanları öldürmek diye bir şey yoktur. İnsanlar aralarındaki sorunları hak hukuk çerçevesi içinde çözmeye çalışmalıdır. Kalem kılıçtan da keskindir, tanktan toptan da güçlüdür. Ölen gençler bizim gençlerimizdir, 50 yıldır terör belası bize acı ve gözyaşından başka bir şey bırakmadı. Teröre giden paralarla bu bölge belki baştan imar edilirdi. Bu acı bir tablodur ve Allah hakkımızı bırakmasın. İnsanların dirisi bize lazım, ölüden bir şey gelmez.

‘Birbirimize deli divane gibi sarılmamız lazım’

Bugün bölgemizde 40 50 bin dönüm arazisi olan insanlar var. Sayın Cumhurbaşkanımız diyecek ki, gel bakalım bu kadar arazi sana nereden gelmiş. Toprağı olmayan fakir fukarayı çağıracak, toprak mı istiyorsun işte sana toprak, al sana iş al sana aş diyecek. Bizim birbirimize deli divane gibi sarılmamız lazım kardeşim. Yitirilen her değer, kaybedilen her can Batıda yaşayan bir annenin ciğerinden gidiyor. İsterse Zaza olsun, isterse Alevi olsun, isterse de Çerkez olsun. Çünkü başka bir Anadolu yok. Suriye’de savaş oldu 3 - 4 milyon Suriyeli kime sığındı, din kardeşine sığındı. Valla bu ülke parçalanırsa bizim gideceğimiz, sığınacağımız bir dostumuz da yok. Bu memleket bizim memleketimiz bu vatan bizim vatanımızdır. Yitirilen her can senden benden gidiyor.

Çözüm sürecinden herkes çok umutluydu ama sona ulaşamadı. Hükümetten benzer bir süreç bekliyor musunuz?

KARDEŞ KANI DURSUN

Hükümetten ziyade biz Anadolu Şehit ve Gazi yakınları Derneğini kurduk ve rabbim nasip ederse Sonbahara kadar güçlü bir yapıyla ortaya çıkarsak biz haykıracağız. Biz insanlarımızın ölmesini istemiyoruz. Biz akan kardeşkanının durmasını istiyoruz ama bizim muhataplarımız farklı olacak. Bizi akıllı insanlar temsil edemez. Benim o dönem de söylediğim şey bedel ödeyen insanların yakınlarının bir araya getirilmesiydi ama o zaman benim kapımı çalan olmadı. Bu ülkenin büyükleri buna ön ayak olacak. Bölgede 3 günde bir kan davasını barıştırmıştım. Orada bir bacımız şöyle demişti, ‘Ben babama ağladım ama amcaoğluma ağlamak istemiyorum’. Biz, Doğuda Anadolu’da yaşayan Müslümanlar olarak ölümlere karşıyız. Terör olaylarının kime rant sağladığına çok iyi bakmak lazım. Kimler bu terörden Lord oldu, Holding oldu? Biz, insan olarak bu kanın durmasını istiyoruz, insanların ölmemesini istiyoruz.

 

‘Her iki taraftan da ölenler hep fakir çocuklarıdır’

Bu bölge yıllardır kan ağlıyor ve olan Anadolu’nun annelerine oluyor. İstanbul’da havaalanına saldırı oldu ve amcamın oğlu şehit oldu. Orada ekmeği için çalışıyordu ve ona kimse demedi İstanbul’da niye çalışıyorsun. Bu acı bir tablo değil mi? Allah boynuzsuz Koç’un ahını boynuzlu Koç’tan bırakmaz. Benim kardeşim 20 yaşında evin tek çocuğuydu ve kapıdan içeri girmezdi. Benim anamın 24 senedir gözü hep sel gibidir. Kimsenin bize bu acıyı yaşatmaya hakkı yoktur. Bu memleket Sahabelerin Nebilerin şehridir ve terörle anılmasını istemiyoruz. Gönül şunu arzular, bugün yarın yaz geliyor, Batıdan insanlar akın akın gelsinler buralara. Artık herkes benliği bıraksın biz olmalıyız. Eğer biz olursak bir yerlere varırız ama herkes ben der ve kendi çıkarı menfaati peşinde koşarsa birilerine meze oluruz. Ölünün diriye faydası olmaz, bize insanın dirisi lazım. Düşüncelerimiz nasıl olursa olsun bizim birbirimizi insanca kucaklamamız lazım. Her iki taraftan da ölenler hep fakir çocuklarıdır. Eğer biz Anadolu Kamuda çalışan Şehit aileleri olarak güçlü bir yapı ortaya koyarsak, bize samimiyetle uzatılan eli sıkarız.”

 

Ali Abbas Yılmaz / Özel

 

 

 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.