‘Kürtçe resmi dil olsun’

‘Kürtçe resmi dil olsun’
15 Mayıs Kürt Dil Bayramı, bu yıl koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle online etkinliklerle kutlanıyor. Başta Diyarbakır olmak üzere bölgenin birçok ilinde güne ilişkin açıklamalar yapıldı.

Kürt Dil Platform sözcülerinden Vahit Aba Kürtçenin asimilasyondan dolayı toplumda az kullanıldığını belirterek dilin bütünlük oluşturması için kendine has kurumlarının oluşması gerektiğini söyledi.

Bugün Dünya Kürt Dil Bayramı. Tamamı Kürtçe olarak yayımlanan Hawar dergisinin 15 Mayıs 1932’de Celadet Ali Bedirhan ve ekibinin öncülüğünde Şam’da yayın hayatına başlaması vesilesiyle 15 Mayıs her sene dünya çapında “Kürt Dili Bayramı” olarak kutlanıyor.

Kürt Dil bayramına ilişkin Tigris habere konuşan Kürt Dil Platformu sözcüsü Vahit Aba, Kürtçenin eğitim ve resmi dil olması için herkesin çalışma yapması gerektiğini kaydetti. Diyarbakır Eğitimi İzleme ve Reform Girişimi (DİERG) de yaptığı açıklamada “Kürt dili gün geçtikçe gelişmekte ve güçlenmektedir. Anadili bir çocuğun annesi ile duygusal bağ kurması ve kendini güvende hissetmesi için önemlidir” denildi.

Kürt Dil platformu sözcüsü Vahit Aba, Türkiye’de yaşayanların en az üçte birinin Kürt olduğunu hatırlatarak Kürtçenin resmi dil olmasın için çalışma yürüttüklerini ifade etti.

‘Kürtçe resmi dil olsun’

Aba, Kürtçenin Zazaca lehçesinin unutulduğunu belirterek şunları söyledi “Kürtçenin iki lehçesi Türkiye’de kullanılıyor. Bu lehçelerden bir tanesi UNESCO tarafında bile artık kaybolmaya yüz tutmuş diller arasında. Biz Kürt Dil Platformu olarak şuan ki yönetimden yani devletten istediğimiz diller yok olmasın, ana diller yaşasın diye bu dillerin yaşamın her alanında kullanılması gerekir diye düşünüyoruz. Bunun başında da dilin eğitim dili olması gerekiyor. İki eğitim dili olması da yetmez. Resmi dil olması lazım çünkü Kürtler bir coğrafyada çoğunluklar ve kendi bölgelerinde bu dilin Türkçenin yanında ikinci resmi dil olması gerekiyor. Kamusal alanda kullanılmalı. Dilin bir bütünlük oluşturması için dilin kendine has kurumlarının oluşması lazım. Nasıl ki Türk Dil Kurumu varsa Kürt Dil Kurumu da oluşmalıdır ki Kürtçenin bir standart oluşsun.”

‘Seçmeli ders olayı fazla önemsenmedi’

Devletin Kürt dilliyle ilgili verdiği bütün olanaklarının kullanılması gerektiğini ifade eden Aba sözlerine şöyle devam etti.

“Kürtçe seçmeli ders ilk oluştuğu zaman Kürt siyasi hareketi buna biraz mesafeli kaldı. Seçmeli ders olayını fazla önemsemedi. Ama biz dil platformu olarak diyoruz ki devletin verdiği bütün olanakları kullanmamız gerekiyor. Seçmeli dersi, üniversitelerdeki yaşayan diller enstitüsünde Kürtçe bölümlerin seçilmesi, TRT KÜRDİ bunlar bize Kürtçenin resmi dil olması ve eğitim dili olması için hepsi bir arada ve biz bunları yeterince kullanmalıyız. Yani Kürtler yasalardan oluşan haklarını sonuna kadar kullanmalı ve dillerine sahip çıkmalı. Bir ulusu ulus yapan temel öğelerden bir tanesi de onu kendi dilidir. Bu bağlamda diyoruz ki seçmeli derse sahip çıkmak gerekiyor ve Kürtlerin bu hakkı kullanması için elinden gelen her şeyi yapmamız gerekiyor. Ne yazık ki toplumun bir kesimi bu işi küçümseyip dilli küçümseyip “ Kürtçe bilme sekte olur” diye olaya bakıyor.”

‘Aydın kesim Kürtçeyi önemsiyor’

Toplumda asimilasyondan kaynaklı Kürtçenin az kullanıldığını söyleyen Aba, Aydın kesimde Kürtçeye bir rağbettin olduğunu söyledi.

Aba “Toplumda tabanda Kürtçenin asimilasyona uğraması, kullanılmaması var. Aydın kesimde tersi bir ilgi var. Çünkü okuyan insanlar dilli önemini kavrıyor. Bunu kavradığı için geçen yılki kitap fuarında en fazla satan kitaplar listesinde Kürtçe kitaplar yer aldı. Daha önceki yıllara göre en az iki ve üç kat daha fazla Kürtçe kitap satıldı. Çünkü dilin önemi kavranmaya başlandığı sürece dille olan ilgide artıyor. Köylerde de tersi bir durum var eski nazaran Kürtçe daha az kullanılıyor” şeklinde konuştu.

Kürt Dil platformunun kuruluş amacının Halkın dille ilgili taleplerinin devlette iletmek olduğunu vurgulayan Aba “Kuruluş amaçlarımızdan biride bu dilin halkla devlet arasında bir aracı yani halkın isteklerini devlette iletip ve bunun standarttın oluşturmak. Bizim ve halkın dil konusundaki istemlerini devlet nezdinde dile getirmek ve konuda çalışma yürütmek. Yaklaşık dört beş ay önce biz dil platformu olarak Ankara’ya gittik. Ankara da meclise gittik. Orda ki partilerle görüştük. Onlara şunları söyledik “Kürtlerin dildeki istemlerini ilettik. Hatta muhalefet partisinin genel başkanıyla da görüşmeler yürüttük. Kürtler dillerinin yok olmasını istemiyorlar. Kürtler kendi dillerinde eğitim görmek istiyorlar. Kürtçenin Türkçe yanında ikinci resmi dil olması gerekiyor” dedi

Diyarbakır Eğitimi İzleme ve Reform Girişimi (DİERG), Kürt Dili Bayramı’nı kutlayarak bir açıklama yayınladı. DİERG “Kürt dili gün geçtikçe gelişmekte ve güçlenmektedir. Anadili bir çocuğun annesi ile duygusal bağ kurması ve kendini güvende hissetmesi için önemlidir. Evlerin içinde çocuklarımızın en az iki dilli yetişmesi desteklenmelidir” açıklamasında bulundu.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Türkiye’deki Kürtçe (Kurmanci ve Kırmancki) konuşucuları Türkçeyi de bilişsel dil düzeneklerinde harmanlayarak iletişim güçlerini hala çok daha iyi seviyelere çıkarmaktadır. Bu sadece iletişim boyutunda değil, farklı bilişsel eylemlerde de konuşucuların yetkinliklerini artırmaktadır. Yani zihnimizdeki dil sayısı başarı ve mutluluğun keşfinde yeni ve farklı yolların oluşumuyla eşdeğerdir. Kürtlerse uzun yıllar boyu yasaklanan anadilinden vazgeçmemiş ve farklı bir iki dilliliğe maruz kalmıştır. Bu çok dillilik, Kürtlere yaşadığı baskıyı anımsatırken; günümüz modern toplumlarında çocukların birden fazla dili erken çocukluk döneminde öğrenmesi teşvik edilmektedir. İlk dil olarak anadili Kürtçenin öğretilmesinin akademik başarıyı olumsuz etkileyeceği görüşü ise sadece asılsız değil, tamamen yanlıştır.

İki dillilik çocukların beyin yapısını farklılaştırmakta, akademik ve sosyal alanda başarıyı artırmaktadır. Özellikle doğumundan itibaren çok dilli yetişen çocukların bilişsel, sosyal gelişimi olumlu etkilenmektedir. İki dillilik bilgiyi işlemede, kullanmada esneklik, transferde hız sağlar.

Anne ve baba farklı anadiline sahipse, her birinin çocuklarıyla kendi anadilinde iletişim kurması gerekmektedir. Anne ve baba sadece Türkçe konuşabiliyorsa çocuklarına ilk önce Türkçe ve Kritik Dönem Hipotezi uyarınca da 2 yaşından sonra Kürtçe öğretmeye başlayabilirler. Yaşadığımız koşullarda bir Kürt çocuğunun hangi dilde yetkin olduğu önemli değildir. Çok dilli yetişen bir çocuk ileriki yaşantısında eksik olanı yetkinleştirebilir.

Çocuklarımızın Kürt dili bayramı kutlu olsun

Pedagojik bakış açısı çok dilliliği şart koşmaktadır. Devlet ve özel kreşler ile anaokullarında Türkçenin yanı sıra Kürt dilinin kullanımını da talep etmek ebeveynlerin inisiyatifindedir. Ebeveynler vergi veren vatandaşlardır ve eğer resmen talep ederlerse yerel yönetimlerin ‘Kürtçe temelli Türkçe kreşler’ açmasının önünde yasal bir engel yoktur. Bugünü çocuklarımızla da kutlayalım; çocuklarımızın kutlamasını sağlayalım. Çocuklarımızın Kürt dili bayramı kutlu olsun” ifadeleri kullanıldı.

Haber: Yılmaz Yigitler

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum