Kürtler birlik olmadan inkardan kurtulamaz

Kürtler birlik olmadan inkardan kurtulamaz
DBP Kongresi’nde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Kürtlerin ulusal birliğine vurgu yaparak, " Kürtler birlik olmadan dünyanın her yerinde Kürt’ü inkar devam edecektir" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) 5. Olağan Kongresi’nde konuştu.

Pervin Buldan, tüm bu zorluklara rağmen dimdik ayakta olduklarını söyledi. Buldan, “Ne kadar zor süreçten geçtiğimizi ancak tüm zorluğa rağmen dimdik ayakta olduğumuz, bugünlere ne kadar zorlu ve zahmetli yollardan geldiğimizi gördük. HEP’ten başlayan DBP’ye kadar yaşanan zorlu süreçte elbette aramızdan ayrılan yoldaşlarımız oldu. Binlerce yoldaşımızı kaybetmenin, toprağın altına vermenin, sürgüne göndermelerin, cezaevlerinde yatan yoldaşlarımızın bu mücadeleye vermiş olduğu değerler buradan konuşmakla ne yeter ne de biter” ifadelerini kullandı.

"Şapkamızı önümüze koymanın zamanı gelmiştir"

Bugünlere gelene kadar ödenen bedellere değinen Buldan, “Bugün DBP’nin Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel cezaevindeyse, cezaevinden buraya mektupla katılıyorsa, sevgili Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve binlerce yoldaşımız eğer bugün bu salonda değilse, bir kez daha oturup düşünmenin ve şapkamızı önümüze koymanın zamanı gelmiştir. Bizler faili meçhullere, sürgünlere, cezaevlerinde işkenceler, her türlü demokratik siyaset karşısında zorbalıklara karşı karşıya kaldık. Kürtler olarak ebette ki bu dönemde de büyük zorluklar yaşıyoruz. Türkiye toplumunun bir bütünen ezildiğine, sömürüldüğüne yok sayıldığına bu süreçte bir kez daha tanıklık ediyoruz. Kürtlerin yüzyıllardır yaşadığı acılar anlatmakla bitmez” diye konuştu.

"Kürtsüz bir dünya yaratmak istiyorlar"

Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye halkları bir bütün olarak eziliyor sömürülüyor. Ancak bunların yanında Kürtler iki kat ezilip sömürülüyor. Tüm dünyaya başta Ortadoğu olmak üzere tüm dünyaya Kürtsüz bir dünya yaratmak ve Kürt’ün nefes aldığı her yere müdahale etmek ve Kürtsüz bir yaşamı kendilerine reva görmek istiyorlar. Kürtler yaşadıkları her alanda zorla, zorbalıkla imha ile ve inkarla karşı karşıya kalan bir millet. Ancak Kürtlerin tüm bunlar karşısında durduğu onurlu bir duruş ve yürüttüğü demokratik bir süreç vardır. Bu süreçler elbette başta Türkiye olmak zere dünyanın her yerinde Kürt halkının özgürlük ve barış mücadelesi ile büyüyecek ve güçlenecektir. AKP hükümeti artık neresinden bakarsanız bakın son demlerini yaşıyor. Ne kadar çok ezersem, tutuklarsam, imha edersem kendi koltuğumu bu kadar koruyabilirim anlayışı içerisinde yine Kürtlere saldırmanın yol ve yöntemlerini arıyor.

Omuz omuza birlikteliğimizi güçlendirmeye devam edeceğiz. Kürtler kendi ulusal birliklerini kurma yolunda adımlarını atmaya devam edecekler. En kısa zamanda bunları bir yordama sokabilirsek, kazanımları en kısa zamanda bizim önümüze çıkacaktır. Kürtler tüm bu yaşanılanlar karşısında bu büyük ve zorlu yolda mücadele ve direnişini elbette büyütecektir. Bunu yaparken Türkiye halkları ile omuz omuza yürümenin yol ve yordamı bulacaktır.

Kürtler birlik olmadan inkardan kurtulamaz

Bugün bu salonda da bir kez daha gördük ki; Kürt halkının yoldaşları her yerde ve her zaman Kürtlerle birliktedir. Kürt halkının bugün yapacağı bir şey daha var: Çok geç kalınmış olsa bile dünyanın neresinde olursa olsun Kürtlerin ulusal birliğini ilan etme zamanı gelmiştir.

Kürtler birlik olmadan dünyanın her yerinde Kürt’ü inkar devam edecektir. Özellikle Suriye meselesinde Kürt halkına dayatılan ve kazanımlarına yönelik tüm bu baskılar karşısında ifade edilenler elbette kıymetliydi. Dört bir parçada Kürtlerin sesi ve soluğu bir oldu, yürekleri beraber attı. Bu yüreklerin atışını elbette ki somut adımlarla pekiştirmek lazım. En zor zamanlarda Kürt halkının birliği mutlaka gerçekleşmelidir. İmralı Cezaevi’nde Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kalkmasına da imkan sağlayacağını belirtmek isterim. Sayın Öcalan’ın büyük emekler sarf ettiğini en yakın tanığı olarak söylemek isterim.

"AKP’yi göndereceğiz..."

Bu ülkeye cenazeler gelmediyse, bu hepimizin kazanımıdır. Çözüm ve barış sürecinin tekrar yaşanması için Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması gerekir. Türkiye’nin özgürlüğüne olan ihtiyaçtan kaynaklı bu sürece katkı sunmaya hazırız. Artık insanlarımızın ölmemesi ve annelerimizin ağlamaması için bu ülkeye barış ihtiyacı var. Bu elbette AKP ile gerçekleşecek değildir. AKP’yi göndereceğiz, barışımızı halklarımızla birlikte sağlayacağız. Ya kazanacağız ya kazanacağız.” (Kaynak: MA)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.