Lice davasının durdurulması kararına tepki

Lice davasının durdurulması kararına tepki
Diyarbakır’da ‘Lice Adalet Arıyor’ platformunun çağrısı ile bir araya gelen STK örgütleri, Lice katliamı davası ile ilgili mahkemenin verdiği durdurma kararına tepki gösterildi.

ilyas AKENGİN

 Davanın avukatlarından Tahir Elçi, Ergenekon ve Balyoz sanıklarının bile özel yetkili mahkemeler tarafından sorgulandığını hatırlatarak, “Ancak Lice davasında farklı bir hukuk uygulandı. Bu davada sanıklar korunuyor, suç işleyen kamu görevlileri suçtan kurtarılmak isteniyor. Ne yazık ki 90’lı yıllardan buyana  Kürtlere karşı işlenen suçlarda adalet gerçekleşmedi. Bu davada da adaletin gerçekleşmediği ortaya çıktı” dedi.

Diyarbakır’ın Lice İlçesinde 22 Ekim 1993 tarihinde Tuğgeneral Bahtiyar Aydın ile 16 vatandaşın ölümüne ilişkin İzmir’de görülen davanın durdurulması tepkiye neden oldu. Diyarbakır’da ‘Lice Adalet Arıyor’ platformunun çağrısı bir araya gelen STK örgütleri, mahkemenin verdiği durdurma kararına tepki göstermek amacıyla Güneydoğu Gazeteciler Cemiyetinde basın açıklaması düzenlediler.

 

Basın toplantısında konuşan Lice Adalet Arıyor Platformu sözcüsü Şiyar Kaymaz, Eskişehir ve İzmir arasında gidip gelen davanın durdurulduğunu belirterek, “Biz Hasan Kundakçı gibi hikaye ve efsaneler anlatmıyoruz, biz belgelerle katliamı dile getiriyoruz. Biz sadece Lice’ye adalet için yola çıktık. Adalet arayışımız sırasında defalarca zorluklarla karşılaştık. Biz o dönem Lice’de görev yapan tüm görevlilerin sesimizi duymasını istiyoruz. Biz onların vicdanının rahat olmadığını biliyoruz.  Olayı görenlerin bizimle iletişime geçip gerçekleri anlatmalarını istiyoruz. Olayların durması ve lice’nin daha fazla yakılmaması için uğraşan kişilerin artık konuşmalarını bekliyoruz. Lice, Bahtiyar Aydın’ın katilini arıyor. Biz adaletin sağlanmasını istiyoruz” dedi.

Davanın genel hatlarına ilişkin bilgi veren Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi ise, “Bizler ilk günden buyana Lice adalet arıyor platformu ile dayanışma içindeyiz. Hepimizin bildiğini gibi 1993 yılında 1’i general 16 insan infaz edildi. 20 yıl boyunca devlet görevini yapmadı ve suç işleyenlerle ilgili bir soruşturma açmadı. Bu süre zarfında deliller gizlenmiş ve bazıları da ortadan kaldırılmış. 20 yıl sonra bazı iyi niyetli kişilerin girişimi sonucu nihayet dava açıldı. Biz Lice’de yaşanan katliam için hukuku destek sunduk. Ancak 20 yıl sonra açılan davanın ilk celsesinde duruşma güvenlik gerekçesiyle başka bir ile nakil edildi. İstanbul ne kadar güvenliyse Diyarbakır’da o kadar güvenliydi. Ancak dosya Yargıtay 5. Ceza dairesi tarafından başka bir ile gönderildi”  diye konuştu.

Geçtiğimiz gün görülen davada mahkeme heyetinin tarafları çağırmadan bir yargılama yapmak istediğini dile getiren Elçi, “Biz bu durumu görünce itirazlarda bulunduk. Ancak anlamadığımız bir şekilde dava durduruldu. Bu hukuken kabul edilecek bir durum değildir. Dava açıldıktan 1.5 yıl sonra dava sanıkların lehine bir uygulamaya geçildi. Ergenekon ve Balyoz sanıkları bile başka yerde değil, özel yetkili mahkemeler tarafından sorgulandı. Ancak Lice davasında farklı bir hukuk uygulandı. Bu davada sanıklar korunuyor, suç işleyen kamu görevlileri suçtan kurtarılmak isteniyor. Ne yazık ki 90’lı yıllardan buyana  Kürtlere karşı işlenen suçlarda adalet gerçekleşmedi. Bu davada da adaletin gerçekleşmediği ortaya çıktı. 12 Eylül davasına ilişkin çıkan kararı destekliyoruz, ancak Kürtlere ilişkin davalarda zaman aşımı uygulanarak dosyalar tek tek düşüyor. Nakil edilen davalarda da sonuç az çok şimdiden belli. Lice davasının gelişimi konusunda endişeliyiz. Herkesin bu olup biteni görmeye ve bu ağır suçla mücadele için göreve çağırıyorum. Biz İzmir Ağır ceza mahkemesinin kovuşturmayı durdurması ve dosyayı adalet bakanlığına göndermesine ilişkin itiraz ettik, ayrıca mahkeme üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunduk” dedi.

Açıklamanın ardından Lice Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Şaban Baltaş, hükümete ve adalet bakanlığına çağrıda bulunarak, hakikatlerin araştırılması için bağımsız komisyonların kurulması, tetiği çekenlerle birlikte, emri verenler, MGK arşivlerinin açılması, TBMM’de araştırma komisyonu kurulması. Mahkemenin olayın meydana geldiği yerde yapılması ve mağdurların mağduriyetlerinin giderilmesi çağrısında bulundu.

Mahkeme durdurma kararı vermişti

Diyarbakır'ın Lice ilçesinde, 22 Ekim 1993'te gerçekleşen katliama ilişkin İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava, sanık avukatları yargılamanın durdurulmasını talep etmişti. Mahkeme başkanı Nurettin Küdür, sanıklar dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı Emekli Albay Eşref Hatipoğlu ile Üsteğmen Tünay Yanardağ'ın, üst düzey kamu görevlisi olmasından dolayı, HSYK'dan yargılamanın yapılıp yapılmayacağı yönünde izin alınması gerektiğini, bu nedenle de, yargılamanın durdurulmasını ve dosyanın da Adalet Bakanlığı'na gönderilmesine karar vermişti.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.