Mimarlar Odası’ndan kayyuma: Raporları önümüze koyun

Mimarlar Odası’ndan kayyuma: Raporları önümüze koyun
Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi, merkez Sur İlçesi'ndeki 44 'metruk' yapının yıkılmasına tepki gösterdi. Kayyuma çağrıda bulunan Mimarlar Odası, “Yıkımla ilgili raporlarınız mevcut mudur? Mevcut ise buyurun önümüze koyun.”

TİGRİS HABER- Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi, Sur Belediyesi kayyumu tarafından “metruk” iddiasıyla yıkılan yapılara ilişkin oda binasında açıklama yaptı. Açıklamada konuşan Mimarlar Odası Eşbaşkanı Ferit Kahraman, Sur Belediyesinin internet sitesinde verilen duyuru kısmında yer alan ve ada, parsel, mahalle bilgileri bulunan 63 adet yapıya ilişkin “Genel güvenlik ve asayiş bakımından tehlike arz ettiği gerekçesi ile” 3194 Sayılı İmar Kanunu ilgili maddesince karar gereği yıkım kararları verildiğini belirterek, “Suriçi’nde yaşanılan çatışma süreç sonrasında özgün yapı kimliklerinin ortadan kaldırılması, yeni yapıların geleneksel sivil mimari örneklerden uzak ve tek tip cephe görünümünde olması, sokak dokusunun yok edilmesi, geniş caddelerin açılması gibi planlamalar Kentsel Sit Alanı üzerinde çok ciddi tahribatlara yol açmıştır” dedi.

Raporları önümüze koyun

Yapılacak yıkımların alan üzerindeki tahribatı daha da büyüttüğünü kaydeden Kahraman, Dünya Kültür Mirası olan alan her ne kadar Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri olarak geçse de onlara bu değeri, kimliği kazandıranın Suriçi olduğunu söyledi. Alanın uzun yıllar önce Kentsel Sit Alanı ilan edildiğini ifade eden Kahraman, “Bu çerçevede Miras alanının tek başına bir parçadan oluşmadığını, bulunduğu çevre ile bir bütün olduğunu ve bu yıkımlar sonucu kayda alınmamış tescile değer yapıların ve özgün sokak dokusunun yok edildiğini belirttik. Miras alanında yürütülen çalışmalar için Kültürel Etki Değerlendirme Raporlarının hazırlanması ve sonuçlarının değerlendirilmesinin bir zorunluluk olduğunu söyledik ve şimdi soruyoruz, bu raporlarınız mevcut mudur? Mevcut ise buyurun önümüze koyun” diye konuştu.

Koruma amaçlı imar planlarına aykırı

Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı ve TOKİ’nin inşaat faaliyetleri ile Koruma Kurullarının karar süreçlerine dair ise kendilerine perspektif çizecek uygulamaların, Suriçi’ndeki yeni yapılarda gözler önünde olduğunu belirten Kahraman, birçok uygulamanın Koruma Amaçlı İmar Planı’na aykırı olmasına rağmen İmar Planında isteğe göre revizyonlar yapıldığını ifade etti. Hatta yapılan uygulamalar sonucu Koruma Amaçlı İmar Planı’nın sahaya uydurulduğunu kaydeden Kahraman, Lice ilçesinden şöyle bir örnek verdi: “Yine bir örnek vermek gerekirse Lice İlçesinde bulunan Dakyanus Antik Kenti olarak 1. Derecede Arkeolojik Sit alanı olan bölgede yapılması istenilen Karakol için Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından sit alanına inşaat faaliyetleri için izin verilmiştir. Açtığımız dava sonucu izinlerin 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ve Koruma Yüksek Kurulu’nun ilgili ilke kararlarına aykırı olduğuna karar verilmiştir. Dava koruma kurulu kararlarının iptali ile kültür varlığının korunması lehine sonuçlanmıştır. Dolayısıyla yaratılan tahribatlar ortada iken alınan her iznin ve verilen her kararın bilimsel, korumacı ve tarafsız olduğu sonucu şüphelidir.”

Sorumluluğunuzu yerine getirin

“Kamu yöneticisi olmasına rağmen iktidar partisinin siyasi yöneticisi gibi davrananların üstlendiğimiz mesleki misyon gereği yaptıklarımızı siyasi malzeme aracı olarak kullanıldığı söylemlerini kınıyoruz” diyen Kahraman,  Suriçi’ni ve kültürel miras alanını var eden değerlerden bir tanesinin kendine özgü sokak dokusu olduğunu dile getirdi. Kahraman, şöyle konuştu: “Yıkım kararı verilen yapılardan bazılarının yıkımları durdurulmuştur. Vatandaşlar onarımların taahhüdünü verdiği için kendilerine süre tanınmıştır. Yıkımları gerçekleştirilenlerden, onarım yapacak ve tehlike arz eden durumları ortadan kaldırmaya maddi imkânı yeterli olmadığı için çaresizce yıkımı izlemek zorunda kalan vatandaşlar için ise yapılması gerekenin sosyal devlet olma gereğini yerine getirip anayasada vatandaşa verilen barınma hakkını sağlamak olmalıdır. Ve burada bir kez daha ifade ediyoruz. Dünya Mirası olarak tescillenen ve Kentsel Sit Alanı olan Suriçi'nde yürütülen çalışmalarda korumacı kültürden uzak, yıkan ve yok eden yaklaşımları terk edin. Var olmasının amacı tarihi, kültürü, sanatı koruma ve gelecek nesillere aktarma olan kurumlara ve kişilere görevlerini hatırlatıyor, tekrar sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz. Bu kent hepimizin ve tüm insanlığın ortak mirasıdır, sahip çıkalım!” (Kaynak: MA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.